Dinimizde İlmin Önemi
Dinimizde İlmin Önemi
İlmin ve âlimin dindeki yeri nedir?
CEVAP
İlmin önemi çok büyüktür. Yaratılış gayesine uygun
yaşamak, dinimizin emrettiği faydalı işleri yapmak, zararlı şeylerden kaçmak
için ilim sahibi olmak gerekir. Kur'an- ı kerimde buyuruldu ki:
Allah iman
edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat
derecelerle yükseltir. [Mücadele 11]
De ki, hiç
bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir. [Zümer 93]
Kulları
arasında Allah’ü Teâlâ’dan en çok korkan âlimlerdir. [Fatır 28]
Hadis- i şeriflerde de buyuruldu ki:
İlim öğrenmek, kadın- erkek her Müslümana
farzdır. [Beyheki]
İlim Çin’de
de olsa, talep ediniz! [Beyheki]
Hikmet, [fen ve sanat] müminin kaybettiği malıdır.
Nerede bulursa alsın! [İbni Asakir]
Beşikten
mezara kadar ilim öğrenmeye çalışınız! [S. Ebediyye]
Bilerek
yapılan az bir ibadet, bilmeyerek yapılan çok ibadetten daha iyidir. [Şir’a]
Allah’ın
rezil etmek istediği kul, ilim ve edepten mahrum kalır. [İbni Neccar]
Bir Müslüman,
arkadaşına, hidayetini arttıracak veya onu tehlikeden kurtaracak hikmetli bir
sözden daha iyi bir hediye veremez. [Ebu
Ya’la]
Faydalı İlim
Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdular ki: “Kıyâmet gününde en ağır azabı görecek olan, Allâhü Teâlâ'nın
ilminden kendisini faydalandırmadığı âlimlerdir.”
Yine Peygamber Efendimiz buyurdular: “Kul, bildiği
ile amel etmedikçe âlim olamaz.”
“İlim ikidir. Biri dilde olandır ki bu, Allah’ü
Teâlâ'nın kulları aleyhine bir delildir; diğeri, kalpte olan ilimdir. İşte
faydası olan ilim de budur.”
“Ahir zamanda ibadet edenler cahil ve âlimler fasık
olur.”
“Âdi kimselerle mücadele, âlimlere karşı üstünlük
taslamak ve bu suretle yalnız insanların iltifatına mazhar olmak için okumayın!
Zira bu gaye için okuyanlar Cehennem’dedir.”
“Bilgisini gizleyene Allah’ü Teâlâ ateşten gem
vurur.”
“İlmi çoğaldığı halde ahlâkı düzelmeyen, Allâh'a
uzaklıktan başka bir şey elde edemez.”
Nahv âlimi Halil bin Ahmed şöyle der: “İnsanlar dört
kısımdır.
1- Anlar ve anladığını bilir yani bildiği ile amel
eder; bu âlimdir, buna uyun.
2- Anlar fakat anladığını bilmez. Bu gâfildir, bunu
ikaz edin.
3- Bilmez fakat bilmediğini bilir Buna cehl-i basit
derler; bu yol arıyor, buna doğru yolu gösterin.
4- Anlamaz, fakat anlamadığını bilmez Bilirim
zanneder, buna cehl-i mürekkeb derler, tedavi kabul etmediği için; onu terk
edin.”
Süfyan-ı Sevri Radiyallahü Anh: “İlim, ameli da'vet
eder; eğer amel geldiyse ne güzel, gelmezse ilim de göç eder.” buyurmuştur.
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder