Çalışmanın Anlam Ve Önemi İle İlgili Hadis-i Şerifler

Çalışmanın Anlam Ve Önemi İle İlgili Hadis-i Şerifler

·        "Helâlinden kazanan kimse Allah'ın sevgili kuludur.” Acluni, Keşfu’l-hafa, I. 349.

·        Efendimiz Aleyhisselâm’a sorulduğunda “kişinin kendi elinin emeği, bir de dürüst ticaretin kazancı.” (Müsned, IV, 141)

·        ''Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir gıda yememiştir. '' (Buhari, Camius Sahih, c. 2, s. 9)

·        “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yememiştir. Allah’ın peygamberi Davut Aleyhisselâm da elinin emeğinden yerdi.” (Buhârî, Büyu, 15)

·        “Çin’de de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her Müslümana farzdır. Melekler, yaptıkları işten hoşlandıkları ilim talebeleri için kanatlarını yere sererler.” (Câmiü’s-Sağîr, 1/310)

·        “Geçim için çalışıp helâlinden kazanma farzdır.” (Keşfu’l-Hafa, II, 46) 

·        Çalışınız, kendinizi bırakmayınız. Çünkü herkes ne için yaratılmışsa, o iş kendisine kolay hale getirilir. (İbni Mace, Mukaddime: 10)

·        Zamana sövmeyiniz, çünkü Allah zamanın ta kendisidir.” Müslim, Sahîh, IV, 1764 nr. 2246; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, V, 299.

·        İki günü aynı olan, [her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen] ziyan etti. el-'Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, II, 323. [Beyheki]

·        "İnsanlara yüzsuyu dökmemek ve izzet-i nefsini korumak için çalışan ve helâl rızık kazanan bir kimse kıyamet gününde yüzü ayın ondördü, yani dolunay gibi gelecektir. Ama başkalarına karşı övünmek, gösteriş yapmak için çalışan ve dünya malı elde eden ise gazab-ı ilâhiye uğramış olarak Allah'a kavuşacaktır.” 9- İbn Ebî Şeybe, Musannef, VII, 6; Mişkât, nr. 5207; KenzüI-'Ummâl nr. 9245;Hılyetü'l-Evliyâ, III, 110; VIII, 215.

·        "Kişinin sırtında odun taşıyarak geçimini sağlaması, versin veya vermesin birisinden bir şey istemekten daha hayırlıdır.” (Buharî, Büyu 15)

·        “Hikmet, değerli bilgiler müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17)

·        Çalışmak ve muhtaç olanları geçindirmek, Allah yolunda cihat etmek veya gündüzün oruç tutmak, geceleyin de namaz kılmak ile eşdeğer tutmuştur. (Buhari, Nefekât, 1

·        “Sizden birinizin ipini “alıp dağa gitmesi, sırtına bir bağ odun yüklenip getirerek” onu satması, böylece onun onurunu Allah’ın koruması,” diğer insanlardan versin veya vermesin bir şeyler dilenmesinden daha hayırlıdır.”(Buharî, Büyu 15, Zekât, 10) 

·        Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem, çalışmaktan elleri çatlamış bir insa­nın elini tutup, “Allah'ın sevdiği eller bu ellerdir.” buyurduğu rivayet edilir.

·        “Allah’ım” sıkıntı ve hüzünden, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan ve pintilikten, insanların kahrından sana sığınırım!” (Taç, c. 5, shf. 113)

·        “Kişi çalışmakta kusur ederse (az çalışırsa) Allah onu gam ve gussaya mübtela kılar". Yeni Hutbelerim, Ahmet Hamdi Akseki, c.I, s. 348-349

·        “ Allah’ım! Acizlikten, tembellikten korkaklıktan, aşırı yaşlılıktan, cimrilikten, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden Sana sığınırım.” (Riyazüs-Salihin 5/199)

·        "İnsanın yiyip içtiklerinin en helal ve bereketli olanı, çalışıp kazanarak elde ettiğidir". İbni Mace Ticaret 1, XVIII, 724

·        ''Bir insanın nafakasını temin etmekle mükellef bulunduğu aile bireylerinin geçimlerini ihmal etmesi, günah bakımından kendisine yeter.''

·        Hz. Peygamber çalışmayı ve bununla kişiye muhtaç olanları geçindirmeyi, Allah yolunda cihat etmek veya gündüzün oruç tutmak, geceleyin de namaz kılmak ile eşdeğer tutmuştur.

·        İslâmda çalışmadan, dilenerek geçinmek yasaktır. Çalışabilecek durumda olan kimsenin dilenmesi haramdır. En kötü şartlar altında dahi çalışma, başkalarına yük olmaktan üstündür:

·        Kişinin sırtında odun taşıyarak geçimini sağlaması, versin veya vermesin birisinden bir şey istemekten daha hayırlıdır. Riyasüz Salihin Buharî, Büyu 15 Nefekât, 1 Keşful Hafa, II, 46 İbni Mâce, Ticârât, I

·        "Korkak ve çekingen tacir mahrum, cesur tacir ise merzuktur.” es-Suyûtî, Cem'u'l-Cemâvi', nr. 10344; Kenzü'l-Ummâl, nr. 9293; el-'Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, I, 349.

·        "Helâl kazanç temin etmek için çalışmak cihattır.” Kudâî, Müsnedu'ş-Şihâb, I, 83 nr. 56.

·        "Kazancın en temizi ve güzeli kişinin kendi eliyle elde ettiği kazanç iş ve hileden, hainlikten uzak meşru alış-veriştir.” İbn Ebî Şeybe, Musannef, XIV, 196; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, VI, 31, 42, 127, 193, 220.

·        "Dünya işlerinizi ıslah edip yoluna koyunuz, ahiretinizi de ihmal etmeyip onun için çalışınız.” İbn Mâce, nr. 2142; Beyhâki, Sünen, V, 264; Müstedrek, II, 3.

·        "Kim herhangi meşru bir şeyde rızıklandıysa onu yapsın, mesleğini sevsin ve bu konuda ilerlesin" Kenzü'l-'Ummâl, nr. 9286.

·        "Ekiniz, biçiniz, ziraatla meşgul olunuz. Çünkü ziraat bereketli ve güzel bir meşgaledir.” Kenzü'l-'Ummâl, nr. 9348.

·        "Kim bir ağaç dikerse, o ağaçtan insanlar ve Allah'ın yarattığı diğer canlılar faydalandığı sürece, bu ağaç, sahibi için sadaka-i cariyedir.” 17- Buhårî Sahîh, Edeb 27; Hars 1; Müslim, Sahîh, Müsâkat 2, Zer'7; Tirmizî, Sünen, Ahkâm 40; Dârimî, Sünen, Büyû' 67; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, III, 147, 192, 229, 243; krş. S. Ateş, Tefsir, I, 465-466.

·        Hz. Peygamber: "Seyahat edin, ticaret yapın, hem sağlıklı hem de zengin olursunuz, maddi kazanç elde edersiniz.” buyurmuştur. 21- Kudâî, Müsnedü'ş-Şihâb, I, 364 nr. 403; el-Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, I, 539 nr. 1455.

·        Yine Ahmed İbn Hanbel'in Müsned'indeki bir Hadisten öğrendiğimize göre de "Allah Resûlü'nün arkadaşları kara, deniz demeden seyahat ediyorlar, ticaret yapıyorlar, bağ ve bahçelerde çalışıyorlardı.”

·        "Allah Teâlâ'ya yemin ederim ki, sizden birinizin urganını alıp, arkasında dağdan odun yüklenerek getirmesi ve onu satıp geçinmesi, bir zengine gelerek sadaka istemesinden çok daha hayırlıdır. Kim bilir o da eğer verirse minneti altına girersin, vermezse zillet ve mahrumiyet içinde kalırsın.” 25- Tecrîd Terc. VI, 95.

·        O'nun (s. a. s. ) tarafından konuyla ilgili olarak dikkate sunulan bir diğer ikazı da şöyledir: "Benim hakkınızda korktuğum şu dört şeyden siz de sakının:
Şişmanlık, Çok uyumak, Tembellik, İman zayıflığı.” 26- es-Suyûtî, Cem'u'l-Cemâvi', 832.

·        "Allah'ım, fakirlikten, açlıktan, zelil ve hakir olmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.” Nesâî, Sünen, VIII, nr. 5460, 5462; Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 305, 325, 254; Beyhakî, Sünen, VII, 12; Mişkât, nr. 2467.

·        “Bir defasında Rasulullah Tebük dönüşünde Sa’d b. Muaz ile karşılaşıp tokalaşmış, ellerinin nasırlanmış olduğunu görünce bunun sebebini sorumuş, o da “çoluk çocuğumun nafakasını temin için hurma bahçemde çalışıyorum.” Cevabını verince Hz. Peygamber Sa’d b. Muaz’ın elini öpmüş ve “İşte bu eller Allah’ın sevdiği ellerdir.” Buyurmuştur. (DİA İlmihali, II, 409)

·        Nitekim Peygamber’in de hazır bulunduğu bir yerde güçlü-kuvvetli birisi erkenden kalmış elinde kazma kürek çalışıyordu. Ashaptan bazıları: “Ya Rasulallah ne olurdu şu genç burada sohbette bulunsa da Allah yolunda mesai sarf etmiş olsa dediler. Rasulullah bunun üzerine şöyle buyurdu: “Böyle söylemeyin, eğer bu genç insanlara el açmamak, onlardan müstağni olmak, çoluk-çocuğunun nafakasını kazanmak için çalışıyorsa Allah yolundadır. Yaşlı ve zayıf düşmüş anne ve babasına yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyorsa Allah yolundadır.”(Beyhaki, Sünen, VII, 479)

·        “Ensardan biri Peygambere gelip kendisinden dilendi. Peygamber efendimiz o kişiye: “Evinde bir şey yok mudur? Diye sordu. Adam: “Evet bir hasır ve bir de su kabımız vardır. Dedi. Rasulullah: “Git onları bana getir.” Dedi. Onları getirince iki dirheme satmış. Dirhemleri de adama vererek dedi ki: “Bir dirhemle çocuklarına yiyecek al, diğer dirhemle de bir balta satın al ve bana getir.” Adam baltayı getirince peygamber baltaya bir sap taktıktan sonra adama: “Al götür onunla odun kes sat, geçimini sağla, seni on beş güne kadar görmeyeyim.” Buyurdu. Adam da gidip odunculuk yapmaya başladı ve peygamberin yanına on dirhem kazanmış olarak döndü. Peygamber efendimiz adama “Bu senin için, yüzünde dilencilik lekesi olduğu halde yanımıza gelmekten daha iyidir.” (İbn Mace, Ticaret, 25) buyurdular.

·        Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesilem, çalışmayı ve bununla kişiye muhtaç olanları geçindirmeyi, Allah yolunda cihat etmek veya gündüzün oruç tutmak, geceleyin de namaz kılmak ile eşdeğer tutmuştur. (Buhari, Nefekât, 1.

·        Hz. Peygamber kendisine bir şeyler istemek için gelen bir sahâbîye: "Çarşıda-pazarda hamallık yaparak, çalışarak birşeyler kazanmasının dilencilik yapmasından çok daha iyi olduğunu" söylemiştir. 23- Buhârî, Sahîh, Zekât, 50; Müslim, Sâhih, Zekât 35 nr. 106; Mâlik b. Enes, Muvatta, II, 998-999.

·        "Yine eğer dilencilikteki günahın mahiyetini bilmiş olsaydınız, hiçbiriniz diğerine birşey istemek için gitmezdi, yürüyemezdi" 24- Nesâî, Sünen, V, 95-96 nr. 2586.

·        "Mecbur kalmadıkça insanlardan dilenen kimse, kıyamet günü yüzünde hiçbir et parçası kalmamış olarak gelecektir.” (Terğîb, I, 573) buyurmuşlardır.

·        "Doğru ve kendine güvenilir tüccar, yarın kıyamet günü peygamberler, sıddîkler ve şehitlerle haşr onulacaktır.” 11- Tirmizî, Sünen, nr. 1209; Dârimî, Sünen, II, 247; Darekutnî, Sünen, III, 7; el, Beğavi Şerhu's-Sünne, III, 7; Mişkât, nr. 2796, 2797.

·         Bir insanın nafakasını temin etmekle mükellef bulunduğu aile bireylerinin geçimlerini ihmal etmesi, günah bakımından kendisine yeter.” Buhari, Camius Sahih, c.2,s.9


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)