Bir Yahudi İle Bir Münafık

Bir Yahudi İle Bir Münafık

 

Bir Yahudi ile bir münafık, münakaşa ettikleri bir konuda Hz. Peygambere Sallallahü Aleyhi Vesellem gelip aralarında hükmetmesini istediler. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem de aralarında hükmetti. Hükmün aleyhinde verildiğini gören münafık:

“- Bizi Ömer Radiyallahü Anh’a gönder, o aramızda hükmetsin.” dedi. Rasulullah Peygambere Sallallahü Aleyhi Vesellem de

“- Tamam, haydi ona gidin.” diye buyurdu.

Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın yanına vardıklarında, hüküm lehinde verilmiş olan Yahudi:

“- Ya Ömer! Resulullah aslında aramızda hükmünü verdi. Fakat bu arkadaşım -hüküm aleyhinde olduğu için- sana gelmemizi istedi ve Resulullah da izin verdi.” Deyince;

Hz. Ömer Radiyallahü Anh, diğer adama da bunu doğrulattıktan sonra:

“- Bekleyin, şimdi aranızda hükmü vereceğim.” dedi.

Gidip kılıcını alıp geldi ve Rasulullah Peygambere Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hükmünü kabul etmeyen münafığı öldürdü.

Yahudi:

“- Beni de öldürür!” korkusuyla kaçıp Rasulullah’ın yanına vardı. Ve Ömer’in arkadaşını öldürdüğünü, kendisinin de ancak kaçarak kurtulduğunu söyledi.

Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem:

“- Ömer’in mümin bir insanı öldürmeye cüret ettiğini tahmin etmiyorum.” dedi.

Bunun üzerine şu mealdeki ayet indi:

“- Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 65)

(İbn Kesir, Suyutî/ed’durru’l-mensur, ilgili ayetin tefsiri)

Diğer bir rivayette, bir Müslüman ile bir münafık Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hakemliğine başvurmuşlar. Sonra hüküm aleyhinde olunca Münafık, arkadaşına Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh’a gitmeyi önermiştir. Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, “Rasulullah Peygambere Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hükmüne karşı başka bir hüküm veremeyeceğini" söylemiş ve onları Hz. Ömer Radiyallahü Anh’a yollamıştır. Hz. Ömer Radiyallahü Anh da meseleyi öğrenince münafık olan adamın boynunu vurmuştur.

(bk. Suyutî/ed’durru’l-mensur,  ilgili ayetin tefsiri)

Buradaki mesele, aslında kâfir olan bir münafık adamın, devletin hukukuna karşı gelmesi ve Rasulullah Peygambere Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hükmünü beğenmemesidir. Bu, husus bir yandan zaten mümin olmayan münafık bir kimse ile ilgilidir, diğer yandan mevcut devlet otoritesine karşı bir başkaldırı niteliğindedir. Devlete başkaldıranların idama mahkûm olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Ancak, bir kişi bu olayı örnek göstererek herhangi bir kimseyi öldüremez. Ceza vermek, yetkili kurumlara aittir.

 

Kaynak: Sorularla İslâmiyet


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis