Olumsuz Davranışlarda Peygamber Aleyhisselâm’ın Tavrı
Olumsuz Davranışlarda Peygamber
Aleyhisselâm’ın Tavrı
Bir gün Rasûlüllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem’in huzuruna genç bir delikanlı gelerek “zina etmek
istediğini” söyleyerek izin istedi.
Orada bulunan sahabeler,
hayretler içinde genci ayıplamaya, terslemeye hatta bağrışmaya başladılar.
Rasûlüllah Sallallahü
Aleyhi Vesellem ise, yumuşak bir sesle:
“- Yaklaş!” buyurdu.
Sonra gencin doğruyu
bulması için şu soruları sordu:
“- Annenle zina
yapılmasını ister misin?”
Genç:
“- Yoluna kurban olayım
hayır istemem ya Rasûlallah!” diye cevap verdi.
Hz. Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem:
“- Diğer insanlar da
anneleriyle zina yapılmasını istemezler” diyerek gence soru sormaya devam etti:
“- Peki, kızın için
böyle bir şey düşünür müsün?”
Genç:
“- Olamaz, ya Rasûlallah
Sallallahü Aleyhi Vesellem!” dedi. Diğer, insanların da kızları için zinadan
hoşlanmayacaklarını belirtti ve aynı şekilde:
“- Kız kardeşi, halası
ve teyzesi için de…” benzeri soruları sordu, aldığı cevaplar üzerine insanların
da bu mahremleri hakkında zinaya razı olmayacaklarını ifade ettikten sonra
elini gencin göğsüne koyup:
“- Ya Rabbi! Bunun
günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu muhafaza et!” diye duada bulundu.
Genç tam manasıyla ikna
olmuş ve onun duasıyla itmi’nâna kavuşmuş olarak Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi
Vesellem’in huzurundan ayrıldı; bir daha kesinlikle herhangi bir kötülüğe
meyletmedi.
Ahmed b. Hanbel, V,
256-257;Kaynaklarda bu gencin adı Cüleybîb olarak geçmektedir.
Bu olaydan sonra Hz.
Peygamber, Cüleybîb’i evlendirmek için bir sahâbîye:
“- Kızına talibim!”
dedi. Kızını kendisi için istediğini zanneden sahâbî:
“- İsteğin başım gözüm
üzerine, onur ve şeref duyarım Ya Rasûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem!”
diyerek sevincini belirtti.
Yanlış anlaşıldığını
düşünen Hz. Peygamber, kızını kendim için değil Cüleybîb için istiyorum değince
sahabî durakladı ve:
“- Annesiyle görüşmem ve
onun iznini almam gerekir!” diyerek evine gitti.
Kızına Hz. Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem’in talip olduğunu söyleyince hanımı bu habere çok sevindi.
Onun bu sevincini gören
eşi, kızımızı Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem kendisi için istemiyor
deyince eşinin sevinci yarıda kaldı ve şaşkınlık içerisinde:
“- Kim için istiyor?”
diye sordu.
Eşi:
“- Cüleybîb Radiyallahü
Anh!” diye cevap verdi.
Hanımı:
Cüleybîb Radiyallahü Anh’ın
daha önceki hayatına nispetle:
“- Ne Cüleybîb mi?
Kızımızı kimler istedi de hiçbirine vermedik. Hz. Peygamber Cüleybîb’den
başkasını bulamamış mı?” diye ileri geri söylenmeye başladı.
Eşinin bu olumsuz
tavrını gören sahâbî, Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e Cüleybîb Radiyallahü
Anh’a kızlarını vermeyeceklerini söylemek üzere ayağa kalktı. Anne ve babasının
konuşmalarını duyan genç kız:
“Kendisini evlendirmek için
aracılık yapanın kim olduğunu…” sorunca annesi:
“- Rasûlüllah Sallallahü
Aleyhi Vesellem!” diye cevap verdi.
Bunun üzerine genç kız:
“- Rasûlüllah Sallallahü
Aleyhi Vesellem beni birine uygun görüyor, siz buna karşı çıkıyor ve bu teklifi
reddediyorsunuz, öyle mi? Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem beni birine
uygun görüyorsa, siz de uygun görün. Zira o, benim aleyhime olacak bir şeyi
yapmaz” diyerek Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’e olan bağlılığını
ortaya koydu.
Aile, Hz. Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem’e haber göndererek kızlarının Cüleybîb Radiyallahü Anh ile evlenebileceğini
bildirdi.
Bu duruma çok sevine Hz.
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem bu iki çifti evlendirdi. Çıktığı bir
savaşta şehit düşen Cüleybîb Radiyallahü Anh hakkında:
“- O bendendir, ben de
ondanım!” diyerek ona olan sevgisini ortaya koymuştur.
(Ahmed b. Hanbel, III,
136; IV,422, 425; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe 131; Muhammed Yusuf elKandehlevî,
Hayâtü’s-Sahâbe, Dâru’l-Kalem, Beyrut 1993, II, 671-672
Yorumlar
Yorum Gönder