Üzüntü, Sıkıntı, Bulaşıcı Hastalık, Âfet ve Musibetler Nedeniyle Okunacak Dualar

Üzüntü, Sıkıntı, Bulaşıcı Hastalık, Âfet ve Musibetler Nedeniyle Okunacak Dualar

(Aziz ve muhterem kardeşler uzun bir çalışma sonunda her türlü âfet ve musibetler karşısında okunacak bazı duaları derledim. Ben de sizlerin dualarınıza muhtacım…)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 1

اَلْحَمْدُ لِلهِ الّذِي عَافَانِي مِمَّا ابْتَلَاكَ بِهِ، وَفَضَّلَنِي عَلَى كَثِيرٍ مِمَّنْ خَلَقَ تَفْضِيلًا

Okunuşu: Elhamdülillâhillezî âfânî mimma ebtelâke bihî ve feddalenî alâ kesîrim mimmen halega tefdîylâ"

Anlamı: Seni mübtelâ kıldığı şeyden beni afiyete kılıp, yarattıklarından pek çoğuna beni tafdîl eden Allah'a hamd ederim" derse bu belâ ne olursa olsun bundan afiyette kılınır."

Kaynak: İbn Mace, Dua, 22; Tirmizî, Deavât, 37; Tuhfetü'z- zâkirîn, 198

حَسْبِيَ الرَّبُّ مِنَ الْعِبَادِ، حَسْبِىَ الْخَالِقُ مِنَ الْمَخْلُوقِينَ، حَسْبِىَ الرَّزَّاقُ مِنَ الْمَرْزُوقِينَ، حَسْبِيَ الَّذِى هُوَ حَسْبِى، حَسْبِىَ اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ، حَسْبِيَ اللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

Okunuşu: Hasbiyer-rabbü minel-ibâdi, hasbiyel-hâliku minel-mahlûkîne, hasbiyer-râzzeku minel-merzükîne, hasbiyellezî hüve hasbi, hasbiyallahu ve ni’mel-vekîlu, hasbiyallahu lâ ilâhe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil azîm.

Anlamı: Kullara karşı Allah bana yeter, mahlûklara karşı Hâlik bana yeter, rızk yiyenlere karşı rızık veren bana yeter. Bana O yeter ki ancak O yeter. Bana Allah yeter, O ne güzel bir vekîldir. Bana Allah yeter, O’ndan başka ilâh yoktur. O’na tevekkül etdim. O yüce Arşın Sahibidir.”

Kaynak: (Suyûti el-Câmiu's-Sağîr. No:6580)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 2

لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ الْعَظِيمُ الْحَلِيمُ، لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ، لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ رَبُّ السَّمَوَاتِ، وَرَبُّ الْأَرْضِ، وَرَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ

Okunuşu: Lâ ilahe ille'llâhu'l-Azîmu'l-Halîm. Lâ ilahe ille’llahu Rabbu'l-Arşı'l-Azîm. Lâ ilahe ille'llâhu Rabbu's-Semâvâti ve Rabbu'l-Ârdı Ve Rabbu'l-Arşi’l-Kerim.”

Anlamı: “Azîm ve Halîm olan Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur. Göklerin Rabb'i, Yer'in Rabb'i ve Kerîm Arş'ın Rabb'i olan Allah’tan başka ilah yoktur."

Kaynak: (Buhari (Daavat, 27) ve Müslim'in (Zikr, 83) Tirmizî Dua 39, İbni Mâce Dua 17)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 3

                رَبِّي أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

Okunuşu: Rabbî ennî messeniyed durru ve ente erhamur râhimîn.

Anlamı: Rabbim şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin”

Kaynak: (Enbiyâ Sûresi, 83)

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 4

لَا إِلهَ إلَا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ.

Okunuşu: La ilâhe illa ente sübhaneke inni küntü minezzâlimin”

Anlamı: Senden başka ilah yoktur. Seni her türlü eksik ve noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben nefsine zulmedenlerden oldum.

Kaynak: (Enbiya, 87)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 5

حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ، عَلَى اللّٰهِ تَوَكَّلْنَا

Okunuşu: Hasbünallahü venı’mel vekîl alâallahi ve tevekkelnâ

Anlamı: Allah’ü Teâlâ bize kâfidir, o ne güzel vekildir; Allah’ü Teâlâ’ya tevekkül ettik.

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 6

Peygamber Efendimiz’in Hz. Ali Radiyallahü Anh’a tavsiye ettiği her türlü sıkıntıyı gideren dua…

“Resûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, başıma bir sıkıntı geldiğinde bana şöyle demeyi öğrettiler:

لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ، سُبْحَانَ اللّٰهِ وَتَبَارَكَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ

Okunuşu: Lâ ilâhe illâllâhül halimül kerimü sübhanellahi ve tebarekellahû rabbül-‘arşil-‘azîm vel hamdûlillahi rabbil âlemin.

Anlamı: Halîm ve Kerîm olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Yüce Arş’ın Rabbi olan Allah’ı her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederim, O ne yüce bir varlıktır. Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Kaynak: (Ahmed, I, 91, 92, 94)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 7

اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ من شر عبادك، حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ، حَسْبِىَ اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ

Okunuşu: Allahümme innî eûzü bike min şerri ıbadeke hasbünallahü ve nı’mel vekîl, hasbiyeallahü ve nı’mel vekîl.

Anlamı: Allah’ım kullarının şerrinden sana sığınırım. Allah bize kâfidir, O ne güzel vekildir. Allah bana kefildir. O ne güzel vekildir.

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 8

Nebiyy-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuşlardır: “Sizden birinize bir düşünce yahud üzüntü geldiği zaman yedi defa:

يَا اللّٰهُ اللّٰهُ رَبّ۪ي لَٓا اُشْرِكُ بِهِ شَيْءً

Okunuşu: Yâ Allah Allah’ü Rabbî Lâ üşrikü bihî şey’en.

Anlamı: Ya Allah! Allah benim Rabbimdir O'na hiç bir şeyi ortak koşmuyorum! (7 defa)

Kaynak: (Ebû Dâvud, Edeb, 36; İbn Mâce, Duâ, 17)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 9

الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَداً وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَر۪يكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِيٌّ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْب۪يراً

Okunuşu: Elhamdu lillâhi-llezî lem yettehiz veleden velem yekûn lehu şerîkun fî-lmulki velem yekûn lehu veliyyun mine-zzulli vekebbirhu tekbîrâ.

Anlamı: ‘Çocuk edinmeyen, hâkimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten münezzeh olduğu için bir dayanağa da ihtiyacı olmayan Allah’a hamd ederim’ de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt!

Kaynak: (İsrâ Sûresi, 111)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 10

اللَّهُمَّ رَحْمَتَكَ أَرْجُو فَلَا تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ

Okunuşu: Allahümme rahmeteke ercû felâ tekilnî ila nefsî tarfate 'aynin ve aslih lî şe'nî küllehü lâ ilâhe illa ente.

Anlamı: Allah’ım, rahmetini umuyorum, göz açıp kapayıncaya kadar beni nefsimle baş başa bırakma! Bütün işlerimi yoluna koy (ıslah et) Senden başka ilâh yoktur.

Kaynak: (Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101/5090; Tuhfetü’z-Zâkirîn, 195; İbn Hıbbân)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 11

اَللَّهُمَّ إِنِّي عَبْدُكَ اِبْنُ عَبْدِكَ اِبْنُ أَمَتِكَ، نَاصِيَتِي بِيَدِكَ، مَاضٍ فِيَّ حُكْمُكَ، عَدْلٌ فِيَّ قَضَاؤُكَ، أَسْأَلُكَ بِكُلِّ اسْمٍ هُوَ لَكَ، سَمَّيتَ بِهِ نَفْسَكَ، أَوْ أَنْزَلْتَهُ فِي كِتَابِكَ، أَوْ عَلمْتَهُ أَحَداً مِنْ خَلْقِكَ، أَوْ اسْتَأْثَرْتَ بِهِ فِي عِلْمِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ، أَنْ تَجْعَلَ القُرْآنَ رَبِيعَ قَللْبِي، وَنُورَ صَدْرِي، وَجَلاَءَ حُزْنِي، وَذَهَابَ هَمِّي

Okunuşu: Allâhümme innî abdüke ibnü abdike, ibnü emetike, Nâsiyetî biyedike. Mazın fiyye hükmüke. Adlün fiyye kadâuke. Es'elüke bikülli ismin hüve leke, semmeyte bihî nefseke ev enzeltehû fî kitâbike ev allemtehû ehaden min halkıke ev iste'serte bihî ilmi'l-ğaybi indeke en tec'ale'l-Kur'âne nûra sadrî ve rebî'a kalbî ve celâe hüznî ve zehâbe hemmî.

Anlamı: Allahım! Ben senin kulunum. Erkek ve kadın kullarının çocuğuyum. Boynum (kontrolüm) senin elindedir. Benim hakkımda senin hükmün geçerlidir. Senin, benim hakkımdaki takdirin adalettir. Kendini isimlendirdiğin, kitabında indirdiğin, kullarından birine öğrettiğin veya katındaki gayb ilmindekendine has kıldığın sana ait her isimle senden, Kur'an'ı göğsümün nuru, kalbimin neşesi, kederimin izalesi, üzüntümün gidişi kılmanı istiyorum.

Kaynak: (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 391)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 13

إِنَّا ِللهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ، اللَّهُمَّ أْجُرْنِي فيِ مُصِيبَتيِ، وَأَخْلِفْ ليِ خَيْراً مِنْهَا

Okunuşu: İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Allâhümme ecurnî fî musîbetî ve ehlif lî hayran minhâ.

Anlamı: Şüphesiz ki bizler, Allah'ın kullarıyız ve (âhirette) dönüşümüz de yalnızca O'nadır. Allah'ım! Başıma gelen mûsibet sebebiyle bana ecir ver ve bana ondan daha hayırlısını bağışla.

Kaynak: (Müslim (2/632)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 13

İbn Abbas Radiyallahü Anh diyor ki: Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Hasan ile Hüseyin Radiyallahü Anhüma’yı nazar ve benzeri olumsuzluklardan korumak için şu duayı okurdu:

اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَدْمِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ التَّرَدِّي، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْغَرَقِ، وَالْحَرَقِ، وَالْهَرَمِ، وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ يَتَخَبَّطَنِيَ الشَّيْطَانُ عِنْدَ الْمَوْتِ، وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ أَمُوتَ فِي سَبِيلِكَ مُدْبِرًا، وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ أَمُوتَ لَدِيغًا

Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike min el-hedmi ve e’ûzü bike minet-teraddî

vel-ğarakı vel-harîkı vel herami. Ve e’ûzü bike en yetehabbetaniyeş-şeytânü ındel mevti, Ve e’ûzü bike en emûte fî sebîlike müdbiran. Ve e’uzü bike en emûte ledî’ğan.”

Anlamı: Allah’ım yüksekten düşmekten, göçük altında kalarak ölmekten sana sığınırım. Düşmekten tepe gibi yukarıdan aşağıya yuvarlanmaktan sana sığınırım, suda boğularak ve yanarak ölmekten ve yaşlılıktan dolayı güçsüz kalmaktan Sana sığınırım. Ölüm anında şeytanın çarpmasından sana sığınırım. Yılan akrep gibi hayvanlar tarafından sokulmuş olarak ölmekten sana sığınırım.

Kaynak: (Nesâi, es-Sünenü’l-Kübrâ, İstiaze, 65, No:7972; Ebu Davûd Vitir No. 1552)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 14

اَللَّهُمَّ إِنِّي أعُوذُ بِكَ مِنْ يَوْمِ السُّوءِ، وَمِنْ لَيْلَةِ السُّوءِ، وَمِنْ سَاعَة السُّوءِ، وَمِنْ صَاحِبِ السُّوءِ ، وَمِنْ جَارِ السُّوءِ، فِي دَارِ المُقَامَةِ

Okunuşu: Allahümme innî eselüke min yevmil sui ve min leyletil sûi

Anlamı: "Allah’ım! İkamet yurdunda (dünyada) kötü günden, kötü geceden, kötü saatten, kötü arkadaştan ve kötü komşudan sana sığınırım."

Kaynak: Al-Tabarani, El Kebîr 17/294, No. 810 ve Al-Deylemi, 1/461, No. 1873'te El-Kabîr'e El-Silsilah al-Saheehah, No. 1443 ve Sahih al-Cami`, 278/1, No. 1299' al-Albani

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 15

اَللَّهمَّ إنِّي أعُوذُ بِكَ مِنْ جَهْدِ الْبَلَاءِ، وَدَرْكِ الشَّقَاءِ، وَسُوءِ الْقَضَاءِ، وَشَمَاتَةِ الْأَعْدَاءِ

Okunuşu: Allahümme innî eûzü bike min cehdi’l belâi ve derki’ş-şekâi ve sûi’-l kadâi ve şemâteti’l-a’dâi

Anlamı: Allah’ım belâ cenderesine, belâ ağına dûçar kalmaktan, şekâvetin gelip çatmasından, hakkımda takdir buyuracağın kötü kazadan ve düşmanın sevinciyle meydana gelecek hüzün ve kederden sana sığınırım.

Kaynak: (Buharî, Kader 13)

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 16

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ الْبَرَصِ وَالْجُنُونِ وَالْجُذَامِ وَمِنْ سَيِّئْ الْأَسْقَامِ

Okunuşu: Allahümme innî eûzü bike min elbarası vel cünûni velcüzâmi vemin seyyil’ eskâmi.

Anlamı: Allahım! Alaca hastalığından, akıl rahatsızlığından, cüzzam illeti gibi kötü hastalıklardan sana sığınırım.

Kaynak: (Ebû Dâvûd Vitir 32)

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 17

رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا

رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ

Okunuşu: “…Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ raşedâ. (Kehf Sûresi 10. Ayet)

“…Rabbenâ efriğ aleynâ sabran ve teveffenâ muslimîn(muslimîne).” (Â’raf, 7/126)

Anlamı: “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.” (Kehf Sûresi 10. Ayet)

“Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür.” (Â’raf, 7/126)

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 18

رَبَّنَا اكْشِفْ عَنَّا الْعَذَابَ اِنَّا مُؤْمِنُونَ

Okunuşu: Rabbenâ-kşif ‘annâ-l’ażâbe innâ mu/minûn.

Anlamı: Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz.

Kaynak: (Duhân Sûresi 12. Ayet)

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 19

“Bir belâya duçar olmuş bir kimseyi görünce -kendi hâline şükrederek-:

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى عَافَانِى مِمَّا ابْتَلَاكَ بِهِ وَفَضَّلَنِى عَلَى كَثِيرٍ مِمَّنْ خَلَقَ تَفْضِيلاً

Seni mübtelâ kıldığı şeyden beni âfiyette kılıp, yarattıklarından pek çoğuna beni tafdil eden Allah’a hamd ederim» derse bu belâ ne olursa olsun ondan afiyette kılınır.”

(İbn Mâce, Duâ, 22; Tirmizî, Deavât, 37; Tuhfetü’z-Zâkirîn, 198 vd.)

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 20

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

 “– Ben bir söz bilirim ki, büyük bir üzüntüye, sıkıntıya düşmüş bir kul söylerse, Allah Teâlâ ona muhakkak bir çıkış yolu açar. Bu, kardeşim Yûnus’un sözüdür: Karanlık içinde kaldığı vakit:

لَا اِلٰهَ اِلَّا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ

«Senden başka ilâh yoktur. Seni tenzih ederim, muhakkak ki ben zâlimlerden oldum.»

(Enbiya, 87) demişti. (Bkz. Tirmizî, Deavât, 81/3505)

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 21

19. asrın en büyük âlim ve âriflerinden Ahmed Zıyâeddîn Gümüşhânevî -kuddise sırruh- Hazretlerinin büyük eseri “Mecmuatü’l Ahzâb”da yer verdiği bu duâ şiddetli sıkıntılara marûz kalındığında bunlardan kurtulmak için okunması tavsiye edilen çok tesirli bir duadır.

بِسْمِ اللَّـهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ

اِلٰهِي بِاَخَصِّ صِفَاتِكَ. وَبِعِزِّ جَلَالِكَ. وَبِاَعْظَمِ اَسْمَآئِكَ. وَبِعِصْمَةِ اَنْبِيَآئِكَ. وَبِنُورِ اَوْلِيَآئِكَ. وَبِدَمِ شُهَدَآئِكَ. أَسْئَلُكَ زِيَادَةً فِي الْعِلْمِ. وَتَوْبَةً قَبْلَ الْمَوْتِ. وَرَاحَةً عِنْدَ الْمَوْتِ. وَمَغْفِرَةً بَعْدَ الْمَوْتِ. وَنَجَاةً مِنَ النَّارِ. وَدُخُولًا فِي الْجَنَّةِ. وَعَافِيَةً فِي الدُّنْيَا والْآخِرَةِ. برَحمَتكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينْ. اِلٰهِي بِحَقِّ حُسَيّنٍ وأَخِيهِ وَجَدِّهِ وَأَبِيهِ وَأُمِّهِ وَبَنِيهِ خَلِّصْنِي مِمَّا أَنَا فِيهِ. بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينْ

Okunuşu: İlâhî bi ehassı sıfâtike ve bi ‘izzi celâlike ve bi a’zami esmâike ve bi ‘ismeti enbiyâike ve bi nûri evliyâike

ve bi demi şühedâike es’elüke ziyâdeten fi’l ‘ilmi ve tevbeten kable’l mevt ve râhaten ‘inde’l mevt ve mağfireten ba’de’l mevt ve necâten mine’n-nâr ve duhûlen fi’l cenneh ve ‘âfiyeten fi’d-dünyâ ve’l âhirah bi rahmetike yâ erhame’r-râhimîn… İlâhî bi hakkı Huseyn ve ahîhi ve ceddihî ve ebîhi ve ümmihî ve benîhi hallısnî mimmâ ene fîh bi rahmetike yâ erhame’r-râhimîn…

Anlamı: “Allâhım! En özel sıfatın hakkı için, celâlinin yüceliği hakkı için, en büyük ismin (İsm-i A’zam) hakkı için, peygamberlerinin ma’sûmiyeti hakkı için, velîlerinin nûru hakkı için, şehitlerinin kanı hakkı için, bilgimi arttırmanı, ölmeden evvel tövbe nasip etmeni, kolaylıkla can verebilmeyi, öldükten sonra affına uğramayı, cehennemden kurtulmayı, cennete girebilmeyi, dünyâ ve âhiret rahatını, senden rahmetin hürmetine istiyorum…

Ey merhametlilerin en merhametlisi! Allah’ım! Hüseyin, dedesi, kardeşi, babası, annesi ve çocukları hürmetine, beni içinde bulunduğum bu durumdan rahmetinle kurtar. Ey merhametlilerin en merhametlisi!”

Kaynak: Mecmuatü’l Ahzâb

                Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 22

اللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ وَرَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ، اَكفِنِي كُلَّ مُهِمٍّ مِنْ حَيْثُ شِئْتَ مِنْ اَيْنَ شِئْتَ

Okunuşu: Allahümme rabbes semavatis seb’ı ve rabbel arşil azıymi ekfini külle mühimmin min haysü şi’te min eyne şi’te.”

Anlamı: Ey yedi göklerin ve büyük Arş’ın Rabbi olan Rabbim! Beni her üzüntü verici şeyden, dilediğin şekilde ve dilediğin yerden kurtar 

Kaynak: (Ali el-Müttakî, no: 3433; Tuhfetü’z Zâkirin,193-202; Ramuz el Ehadisi)

Not: Bu dua her namazdan sonra 3-7-21 defa okunabilir.

Peygamber Efendimiz’in Hz. Ali’ye (r.a) tavsiye ettiği her türlü sıkıntıyı gideren dua…

               

Üzüntü, Sıkıntı, Hastalık, Âfet ve Musibet Duası 23

Her sabah ve her akşam yedi defa:

حَسْبِيَ اللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

Okunuşu: Hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül arşil azim.

Anlamı: Allah bana yeter, O’ndan başka ilâh yoktur, O’na tevekkül ettim. O, yüce Arş’ın Rabbidir.

Kaynak: (Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101/5081)