Haramdan Sakınanı Allah’ü Teâlâ Haramdan Korur
Haramdan Sakınanı
Allah’ü Teâlâ Haramdan Korur
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Rızık mukadderdir. Yani herkesin rızkı bellidir. Artmaz,
eksilmez, rızkını almadan hiç kimse dünyadan ayrılmaz. İsteyene helalden,
isteyene haramdan gelir; ama gelen miktar aynıdır.
Dünyadan sakının demek,
haramlardan, yasaklardan sakının demektir. Allah’ü Teâlâ’yı sevmenin ve ondan
korkmanın alameti, haramları terk etmektir. Allah’ü Teâlâ kendisine güvenene
yardım eder. Mala mülke, şuna buna güveneni, güvendiğiyle baş başa bırakır. Allah’ü
Teâlâ bir kulunu korursa, kimse ona bir şey yapamaz, Allah’ü Teâlâ korumazsa,
onu kimse koruyamaz.
Timur Han’dan sonra yerine geçen
oğlunun zamanında, bir hoca vardı. Bu zat ömrü boyunca tek cümle kullandı.
Birisi (Ne yapıyorsun?) veya (Nasılsın?) dese, nasihat istese hep, (Haramdan
sakınanı Allah’ü Teâlâ korur.) derdi. Yeni sultana gelip dediler ki:
“— Filan hoca sürekli böyle diyor,
başka bir şey söylemiyor. Duası da makbul birisi…”
“— O zaman, buna bir oyun yapalım.
Gidin bir yerden koyun çalın, pişirin, bu hocayı da çağırın! Buna haram lokma
yedirelim, bakalım duaları kabul olacak mı?
Adamlar çaldıkları koyunu pişirip,
hocayı saraya çağırdılar. Sultan dedi ki:
— Gelin hocam, siz başlayın, siz
başlamadan biz başlamayız.”
Hoca besmele çekip, koyun etini
afiyetle yedi. Yemeği yedikten sonra sultan dedi ki:
“— Hocam bundan sonra yaptığınız
dualar herhalde kabul olmayacak…”
“— Hayırdır, niye?”
“— Hocam, siz böyle söylüyorsunuz;
ama biz de koyun çaldırdık, size bu çalınan koyunu yedirdik, siz de haram
yediniz. Bundan sonra dualarınız kabul olmayabilir, bizi affedin.”
“— Bu koyun eti bana helal, size
haramdır.”
“— Hayırdır hocam! Çalındığını
bilmediğiniz için mi size haram değil?”
“— Haram olmadığını öğrenmeniz
için, gidin bunun sahibini getirip, ona sorun!”
Sultan adamlarını gönderdi, bir
kadıncağızın koyunuymuş. Kadını getirdiler. Hoca da, perdenin arkasına geçip
saklandı. Sultan dedi ki:
“— Kusura bakma anne, biz böyle
böyle yaptık. Değeri neyse verelim de, hakkını helal et!
“— Ah, siz beni yaktınız,
mahvoldum.”
“— Hayırdır anne, ne oldu?”
“— Bu koyun doğduğu zaman, bunu
güzelce besleyip, semiz hale gelince ellerimle pişirerek, haramdan sakınan o
mübarek hocaya ikram edeyim diye niyet etmiştim, bunu yapamadım, onun için çok
üzüldüm.”
Hoca saklandığı yerden çıkıp dedi
ki:
“— Sultanım, inşallah öğrendiniz,
haramdan sakınanı Allah’ü Teâlâ korur.”
Yorumlar
Yorum Gönder