Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem'i Sevmek
Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem'i Sevmek
Sevgi gönülde yer
eden, dış dünyaya söz ve davranışlarla yansıyan bir duygudur. Sevgi bir verme
eylemidir. Sevdiğine gönül verme, sevdiği uğruna verilmesini gerekeni vermedir
sevgi. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem'i sevmek, O'na gönül vermek,
özveride bulunma, hattâ gerektiğinde O'nun uğruna malını ve canını verme ile
olur. Bu ise, O'nu tanımak, O'nu izlemek, O'nun sevdiklerini sevmek, O'nun bize
emanetleri olan Kitap ve Sünnet'e saygı duymak ve sahip çıkmak, hiçbir konuda
O'nun önüne geçmemekle gerçekleşir.
Bilgi olmadan sevgi
olmaz. Bu yüzden, O'nu doğru bir şekilde tanımadan lâyıkıyla sevemeyiz. O'nun
sevgisini sadece adını taşımak ve adını saygıyla anmak, O'nun özel eşyalarına
(Mukaddes Emanetler) saygı duymakla sınırlamak doğru değildir. O'nu sevmek
demek, O'nu saygıyla ve çokça anmak demektir. Tevhidi okurken, ona salâvat
getirirken, ezan-ı Muhammedî okurken-dinlerken, namazda tahıyyatta
"Allah'ın selâmı, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun ey Nebî!"
derken, salli-bârik dualarını okurken O'nu andığımızın farkında olmaktır.
Sevilmek için sevmek
gerekir. Sevgiyi hak etmek, sevmek ve sevilmek için ise sevgi kaynağı Yüce
Allah ile bağlantılı olmakla mümkündür.
"İman edip,
makbul ve güzel işler yapanları Rahman, (hem Allah, hem de mahluklar nezdinde)
sevgili kılacaktır..." (Meryem, 19/96)
Sevginin kaynağı, bir
adı da Vedûd olan Allah'tır.
"De ki: 'Eğer
Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı
bağışlasın. Allah, son derece bağışlayıcı ve merhamet edicidir. De ki: Allah'a
ve peygamberine itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah kâfirleri
sevmez." (Âl-i İmran, 3/31-32)
Anadoluda Peygamber
Sevgisinin Tezahürleri
O'nun ismi ve O'nu
hatırlatan isimler: Muhammed, Ahmed, Mustafa,.. Gül, Güllü, Güldane, Gülber,..
Her Türk küçük Muhammed, yani bir Mehmetçiktir. Ehl-i Beytinin isimleri: Hasan,
Hüseyin, Ali, Fatma, Ayşe, Hatice,.. Her Türk kızı bir küçük Ayşe'dir,
Fatma'dır.
Sırf O'nun ismine
saygısızlık olmasın diye, O'nun ismini taşıyan bir kişi bir yaramazlık yapınca
adının başına kötü bir ek alır da yanlış anlaşılmalara sebep olur diye,
'Muhammed' ile aynı şekilde yazılan ve fakat 'Mehmed' diye telaffuz edilen isim
bize hastır.
O'nun en güzel
medhiyeleri olan mevlidler, kaside ve natlar ve diğer şiirler, bizim
edebiyatımızda büyük bir yer tutar.
O'nun adı anılınca,
kalbimizdesin anlamına ellerimizi göğsümüze götürürüz. Adını saygı ve
salâvatlarla anarız. Mübarek gün ve geceler, düğün, cenaze, asker uğurlama gibi
pek çok özel gün, O'nun mevlidi okunarak kutlanır. Mevlidde O'nun doğumunu
anlatan dizeler okunurken, sanki O karşımızdaymış gibi ayağa kalkarız.
Mescidlerimiz, evlerimiz O'nun adı, şemaili yazılı levhalarla süslüdür.
O Sallallahü Aleyhi
Vesellem, Allah'ın sevgilisi (Habîbullah) dir.
O'ndan bize kadar
gelen özel eşyaları, tarih boyunca bizim onurumuz ve gururumuz olmuştur.
Şairlerimiz saba rüzgârlarıyla,
akan sularla, hacca giden insanlarla, çocuklarımız hacı leyleklerle hep ona
selâm göndermişlerdir.
Ama O sevgi odağına
karşı sorumluluklarımız bunlarla sınırlı kalmamalıdır. O'nu bütünüyle ve sağlıklı
bir biçimde tanıyarak, O'nu izlemeli ve O'na yaraşır
Müslümanlar olmaya
gayret etmeliyiz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Yorumlar
Yorum Gönder