Özür Dilemek Hiç Bu Kadar Etkili Olmamıştı
Özür Dilemek Hiç Bu
Kadar Etkili Olmamıştı
Adamın biri çok sinirli biçimde
yolda yürüyormuş. Yolun ortasında bir kutu görmüş ve sert bir tekme atmış
kutuya. Sonra yürümeye devam etmiş. Karşısına çıkan ilk çöp kutusuna da bir
tekme savurmuş. Birkaç adım daha gitmiş ve yerde gördüğü şişeyi de tekmelemiş.
Hareketlenen şişenin içinden bir cin çıkmış ve “Dile benden ne dilersen ey
sahip!” dediğinde, adam;
“Özür dilerim!” cevabını vermiş.
Bazen içinde bulunduğumuz ruh hali
sonradan pişman olacağımız hareketler yapmamıza neden olabiliyor. Hatasız kul
olmaz, ama hatalarımızla sevdiğimiz ve değer verdiğimiz insanları üzebiliyoruz.
Bazı durumlarda yanlışımızı düzeltebilirken bazı durumlarda özür dilemekten
başka bir şey gelemiyor elimizden.
Özür dilemenin kendince bir takım
incelikleri var. Örneğin yanlışın kendimizde olduğunu düşünmüyorsak, sırf
karşımızdaki kişiyle aramızdaki gerginliği sonlandırmak için özür
dilememeliyiz. Böyle özürler o an için ortamı yumuşatıyor olsa bile uzun vadede
haksız yere özür dilediğimiz kişiyle aramızdaki ilişkiye zarar verebilir. Bir
başka nokta herkese ve her durumda aynı şekilde özür dilememiz gerektiğidir.
Columbia Üniversitesi'nden Heidi
Grant Halvorson özür dilemenin incelikleri üzerine yaptığı bir dizi araştırmanın
sonuçlarını Succeed: How We Can Reach Our Goals adlı kitabında yayımladı.
Ayrıca Maryland Üniversitesi’nden Ryan Fehr ve Michele Gelfand da özür
dilemenin hangi durumlarda etkili olduğunu araştırmış. Her iki araştırma
dizisinin sonuçlarını birleştirdiğimizde dört nokta dikkat çekiyor: özür
dilenen kişinin benliği, özür dileme şekli, empati ifadesi ve toplumsal normlar
ile kurallar.
Benlik ile kastedilen, kişinin
kendi kimliği, değerleri ve yetenekleri hakkındaki fikridir. Bağımsız benliğe
sahip kişiler kendilerini diğer insanlardan ayrı ve özgür olarak nitelendirir.
Bu kişiler için kendi kararları, kendi hakları, kendi hedefleri ve kendi
başarıları çok önemlidir. Diğer yandan ilişkisel benliğe sahip insanlar
kendilerini başkalarına bağlı olarak nitelendirir ve kendilerini başkalarıyla
olan ilişkileri üzerinden anlatırlar. Fehr ve Gelfand’in araştırmasının
sonuçlarına göre eğer bağımsız benliğe sahip birisinden özür diliyorsanız bu
kişiye hatanızı daha sonra telafi edeceğinizi de söylemeniz gerekiyor. Aksi
takdirde özrünüzü dikkate almayacaktır. İlişkisel benliğe sahip kişilerin ikna
olup özrünüzü kabul etmesi içinse kendi duygularınızdan bahsetmeniz ve ne kadar
üzgün olduğunuzu sözel biçimde ifade etmeniz gerekiyor.
Heidi Grant Halvorson’a göre ise
özür dileme şekliniz çok önemli. Özür dilerken “ben dili” yerine “sen dili”ni
kullanmak özrünüzü daha işlevsel kılıyor. Örneğin “Seni kırdım, özür dilerim”
demek, “Ben hatalıyım, özür dilerim” demekten daha etkili, çünkü bu şekilde
karşınızdaki insana, onu, kendinizden daha önemli bulduğunuzu hissettirmiş
oluyorsunuz.
Ayrıca “sen dili”ne empati içeren
ifadeler eklemek özrünüzü daha etkili hale getirebiliyor. Örneğin Halvorson’un
çalışmasına göre “Seni kırdım, özür dilerim” yerine “Seni kırdım. Şu an bana
çok kızmış olmalısın, çünkü benden böyle bir hareket beklemiyordun” gibi
karşınızdaki insanın hislerini anlatan ifadeler kullanmanız daha kolay
affedilmenizi sağlayacaktır.
Son olarak, özür dilerken toplumda
geçerli olan genel kuralları bildiğinizi karşınızdaki kişiye hissettirmeniz
gerekiyor. Örneğin “Biliyorum normalde toplum içinde sana bağırmam yanlıştı.
Özür dilerim” demek, “Üzgünüm, özür dilerim” demekten daha etkili olabiliyor.
Bilimsel çalışmaların sonuçlarından
faydalanmak özür dilediğimiz kişinin bizi dinlemesini ve anlamasını
kolaylaştıracaktır.
Kaynaklar:
Bresnahan, M. J., Levine, T. R.,
& Chiu, H. C., “Self-construal as a predictor of communal and exchange
orientation in Taiwan and the United States”, Asian Journal of Social
Psychology, Cilt 7, Sayı 2, s. 187–203, 2004.
Cross, S. E., Gore, J. S., &
Morris, M. L., “The relational-interdependent self- construal, self-concept
consistency, and well-being”, Journal of Personality and Social Psychology,
Cilt 85, Sayı 5, s. 933–944, 2003.
Fehr, R., & Gelfand, M. J.,
“When apologies work: How matching apology components to victims’
self-construals facilitates forgiveness”, Organizational Behavior and Human
Decision Processes, Cilt 113, Sayı 1, s. 37-50, 2010.
Halvorson, H. G. (2010). “Succeed:
How we can reach our goals”, Penguin. Com
(bilimgenc.tubitak.gov.tr’den
Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder