Dâvet Âdâbı
Dâvet Âdâbı
1- Davete çağıran sofra sâhibi,
ittika sahibi ve dindar kimseleri davet etmeye bakmalıdır. Fâsık ve fâcirleri
dâvet etmemelidir. Çünkü Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem kendisini
davet edip yediren bazı kimselere şöyle demiştir: 'Senin yemeğini iyiler
yediler'.
Bir başka hadîste de şöyle
demiştir: Sen ancak muttakî bir kimsenin yemeğini ye ve yemeğini de sâlih bir
kimseye yedir.
2- Özellikle zenginleri değil,
tam aksine fakirleri dâvet etmeye dikkat etmelidir.
Nitekim Hz. Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem şöyle buyurmaktadır: Yemeklerin en şerlisi velîme yemeğidir. Çünkü
yemeğe yalnız zenginler dâvet edilir. Fakirler ise, davet edilmezler.
3- Ziyafetinden akrabalarını
mahrum etmemesi gerekmektedir. Çünkü onları mahrum etmesi nefretlerine sebep
olur ve böylelikle sıla-i rahim kesilir.
4- Dost ve tanıdıkların yakınlık
derecelerini gözetip ona göre hareket etmesi lâzımdır. Çünkü sadece bir kısmını
davet etmek diğerlerini rencide ederek ürkütür.
5- Verdiği dâvet ile gurura
kapılıp övünmemelidir. Aksine, dostlarının kalplerini kazanmayı ve
Rasûlullah'ın yemek yedirmek ve mü'minlerin kalbine sevinç vermek hususundaki
sünnetine uymayı kasdetmeli ve sadece buna niyet etmelidir.
6- Dâvete icabet etmesi zor olan
birini dâvetine çağırmamalıdır.
7- Geldiğinde herhangi bir
sebepten dolayı, dâvette olanların rahatsız olacağını bildiği bir kimseyi de
dâvet etmemelidir.
8- Dâvetine icabet edeceği kesin
olan kişileri dâvet etmelidir.
Süfyân es-Sevrî şöyle der:
İcabet etmesinden hoşlanmadığı birini dâvet eden kimse günahkâr olur'. Buna
rağmen, eğer çağrılan icâbet ederse, o zaman çağıran iki defa günahkâr olur.
a) İstemediği halde kişiyi
yemeye zorlamış olur.
b) Şâyet çağrılan, kendisinin ev
sâhibi tarafından istenmediğini bilseydi, hiç şüphesiz gelip o yemeği
yemeyeceği için.
Kaynak: İhyâu Ûlumiddîn
Yorumlar
Yorum Gönder