Merhamet Edene Merhamet Edilir
Merhamet Edene Merhamet
Edilir
Büyük bir zatın
talebesi, bir camide akşam namazını kılar. Orada garip birisinin, namazını
kılıp dua ettiğini görür. Onun hâli dikkatini çeker, yanına yaklaşır, selam
verir. Bir ihtiyacı olup olmadığını sorar.
Garip kişi, “İhtiyacım
yok” der gibi bir işaret yapar. Ama görünüşü çok perişan olduğu için, o talebe,
“Belli ki bu, hâlini söylemeyen cinsten” diye düşünür ve ısrar eder, “Lütfen
söyleyin, bir yardımımız dokunabilir mi?” der.
O kişi, talebenin
samimiyetle sorduğunu görünce, “Bir ekmek parası varsa iyi olur!” der.
Talebenin ciğeri
sızlar, cebindeki paraların hepsini çıkarıp, hiç saymadan ona verir.
Evine vapurla
gidebilmek için bilet almaya gider, ama cebinde bir kuruş kalmamıştır. Ne
yapacağını şaşırır, Allah’ü Teâlâ’ya tevekkül ederek gemiye biner. Biletçiye, “Bugün
bilet alamadım. Söz, yarın iki bilet vereceğim. Bana izin ver de geçeyim!” der.
Biletçi de, “Estağfurullah
kardeşim, ben seni tanıyorum, geç bakalım!” der. Ertesi gün iki bilet getirip
verir.
Allah’ü Teâlâ,
kendisine sığınana bir çıkış kapısı açar. Yeter ki o şefkat, o merhamet içimizi
yaksın!
Çünkü Peygamber
efendimiz, “Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz!” buyuruyor.
Biz acırsak, bize de
acırlar. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder