Kim İslam’da İyi Bir Çığır Açarsa
Kim İslam’da
İyi Bir Çığır Açarsa...
Hanımlar
gününde İmam Efendi’nin eşi Hatice Hanım anlatıyor.
-“Biz
komşu hanımlar her Cuma günü dönüşümlü olarak Kuran- Kerim günü düzenleriz. Cuma
Namazından bir saat önce toplanır, Yasin’i Şerif, Tabareke, Amme, Cuma Suresi
Ha mim Surelerinden okuruz. Geçmişlerimize, şehitlerimize, görevi başındaki
güvenlik güçlerimize dua ederiz. Getirdiğimiz Hoca Hanım kısaca güncel
konulardan bize ayeti kerime ve hadisi şerif okur bize kısaca vaaz eder. Ev
sahibi kardeşimiz çay bisküvi, bazen etli pilav ayran ve tatlı ikram eder.
Bazen çay, bisküvi bazen de şeker veya çikolata ikram ederler. Artık imkânları
neyse, gönlünden ne koparsa… Ev sahibini fazla meşgul etmeyip hemen dağılırız.”
Can
kulağıyla dinleyen Zehra Hanım keşke bizim evimiz de buraya yakın olsaydı da keşke
ben de katılsaydım! Ne güzel hayırlı işler yapıyorsunuz!” dedi.
Hatice
Hanım; kardeş sen de kendi mahallenizde başlat. Zor bir şey değil… Rasûlullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem efendimiz şöyle buyurdu: “Kim İslam’da iyi bir çığır açarsa
açtığı çığırın ecri ve kendisinden sonra, onunla (o çığırla) amel edenlerin
ecirleri, sevaplarından hiçbir şey eksilmeden ona aittir. Kim de İslam’da (Müslümanlar
içinde) kötü bir çığır açarsa, açtığı çığırın günahı ve kendisinden sonra
onunla amel edenlerin günahları, günahlarından bir şey eksilmeden ona aittir.”
(Riyâzu’s-Salihîn, Müslim, Sünen-i Nesâî)
“Aman
Zehra kardeş sakın böyle bir hayırdan geri kalmayın. Çalışan hanım
kardeşlerimiz de ya Cumartesi ya Pazar günleri komşularla ortak karar vererek
böyle bir Kur’an-ı Kerim günü düzenleyebilirler. Dedi.
Doktorun
hanımı Beyza Hanım da destek vererek;
-“Aslında
hanımlar olarak hepimizin haftada böyle bir güne ihtiyacımız var. Hem
birbirimizi görmüş hem her hafta birer ayet, hadis, bilgiler öğrenmiş oluruz!
İnsan kendi başına kalırsa ya televizyonda ya internette hem zamanını öldürerek
hem harama bulaşarak çifte günah kazanıyor!” dedi.
Kuyumcunun
hanımı Aslı Hanım;
“Çok güzel
olur. Ben Allah izin verirse haftaya kendi evimde başlatacağım!” dedi.
İmam
Efendi’nin eşi Hatice Hanım tekrar söz alarak;
-“Bazı
komşularımız dindar ama ikram masraflarından korktuklarından mı nedir katılmak
istemiyorlar! Yalnız iki yıldır hiç katılmayan komşumuz Selvi Hanım bize geldi.
Ne olur bu hafta Kur’an-ı Kerim Günü biz de olsun dedi. Hoca hanım da kabul
etti. Amanın bir ikramlar hazırlamış bir ikramlar hazırlamış…
Hepimiz
şaşırmıştık. Dua bölümünde;
-“Kızım
Sema gelecek hafta Öss sınavına girecek. O’na da dua edelim!” dedi.
-“Ona
da dua ettik. Kızı sınavı kazanamamış. Bir daha da toplantılarımıza hiç
katılmadı.”
Mobilyacının
hanımı Ayşenur Hanım;
-“Kardeş
olumsuz örnekler kimseyi yıldırmasın! O kadın hiç Kur’an-ı Kerim günlerine gelmemiş!
Tövbe hâşa! Allah’ü Teâlâ’dan rüşvet bekler gibi sadece kızının sınavı için; yani
bir dünyevi beklenti için gelmiş. Bu son derece yanlış! Biz işimizi Allah’ü Teâlâ’nın
rızası için yapalım. Rabbim bizleri hem dünyada hem ahirette mahcup etmez
inşallah… Dünyevi beklentiler için
türbelere akın etmek, kurban kesmek, başka hayır işler yapmak… Bunlar son
derece yanlış. Türbeye Allah rızası için git! Hayır’ı Allah rızası için yap.
Allah rızası için çalış! Gerisi gelir! Rabbimiz yüce Kur’an-ı Keriminde, “Kim
zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür.” Buyuruyor dedi.
Diğer
hanımlar alkışladılar. Ayşe Nur hanımdan Rabbimiz razı olsun! Ne güzel ifade
etti dediler.
Yorumlar
Yorum Gönder