Kayıtlar

Barış Gönüllüleri Örgütü (Peace Corps)

Barış Gönüllüleri Örgütü (Peace Corps) Pakman World Yaşadıklarım, düşüncelerim, dünyam / Thoughts, opinions, my world Barış Gönüllüleri Örgütü (Peace Corps) 1961 yılında kurulmuş, “ABD Barış Gönüllüleri Adlı Amerikan Teşekkülünden Faydalanma Hususunda Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Yapılan Anlaşmaya Ait Teati Olunan Mektupların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” uyarınca 1201 gönüllü 1962 – 1970 arasında Türkiye’de bulunmuşlardır. Bunların dörtte birinden fazlası Ankara’da görev yapmıştır. Merkezleri Ankara Cinnah Caddesindeki Amerikan Kültür Derneği binası içindeydi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine gönderilmeyeceği taahhüt edilmesine rağmen yaklaşık onda biri bu bölgelere gönderilmiş, geri kalanların çoğu da her hafta sonu ve tatil günlerini özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da geçirmişlerdir. Barış Gönüllülerinin bize geliş amacı ülkemizi yakından tanımak, Amerikalıları bize tanıtmak ve ülkemize kalkınma hususunda güya becer...

Babalık Böyle Bir Şey!

Babalık Böyle Bir Şey! Delikanlı 16 yaşında iken babası ile tartışmış ve evi terk etmişti. Buna çok öfkelenen baba, evde onun adı bile anılmayacak diye yasak koymuştu. Anne her gece evi terk eden oğlunun yatağına oturup yastığını koklayarak uyuyordu. “- Oğlumu özledim, ne olur gidip arayalım, bulup getirelim!” dese de, baba geri adım atmıyordu. Aradan iki yıl geçmişti. Oğlunun doğum günü o yıl Babalar günü ile aynı güne denk gelmişti. Annenin ağlamaklı halini görünce dayanamadı baba “- Şu adrese git, oğlunu gör!” dedi. Ve ekledi, “- Adresi benim verdiğimi söyleme ama!” Birkaç şey daha söyledi ama anne duymuyordu bile, aklında bir tek adres kalmıştı. Anne sevinçten uçuyordu. Hemen hazırlandı yola koyuldu. Büyük bir şehrin karşı yakasındaydı babanın verdiği adres. Gittiği adres bir tamirhaneydi. Oğlunu tulum içinde gördü. Bir süre ıslak gözlerle dükkânın karşısından izledi ve oğluna doğru yaklaşmaya başladı. İki yıl boyunca kendisini arayıp sormayan ailesini unuta...

Dünya Elinde Olsun; Ama Kalbine Asla Girmesin!

Dünya Elinde Olsun; Ama Kalbine Asla Girmesin! "Allah'a ulaşma gayesinde olmayan bir insan için dünya, en güzel yerdir. Ancak eğer Allah'a ulaşma çabası içerisinde isen..." “Dünya elinde olsun; ama kalbine asla girmesin!” Şeyh Abdunnasır Cibri, Beyrut'taki "Kulliyyetu-d Da'wa" Müessesesinin dekanlığı görevini yürütüyor... Yaklaşık 1000 öğrencisi bulunan Külliyye'de, şer'i ilimler başta olmak üzere, çeşitli bölümlerde dersler veriliyor... Aynı zamanda Suriye'deki Ebu Nur Üniversitesi'nin kurucusu olan Nakşibendî şeyhi Ahmed Kuftaro'nun da öğrencisi olan Şeyh Cibri, bir dönem Fethi Yeken'in başında bulunduğu İslami Amel Cephesi'nde görev yapmış; fakat sonraki süreçte birtakım fikri ayrılıklardan ötürü, Cephe'den ayrılarak, şu an başkanlığını yürüttüğü Ümmet Hareketi'ni kurmuş... Dünya Bülteni'nden İsmail Duman'ın Cibri ile yaptığı söyleşiden ilgili kısım: - Hocam, müsaadenizle tasavvuf...

Güzel Ahlâk Hadis-i Şerifleri

Güzel Ahlâk Hadis-i Şerifleri Allah’ü Teâlâ yüce Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki:           “Ve şüphesiz sen büyük bir ahlâk üzerindesin.” Kalem Sûresi, 4. Ayeti Kerime             Yüce Rabbimiz yine buyuruyor ki: Allah’tan korkan kimseler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever. Al-i İmran Sûresi 134. Ayeti Kerime İslam’ın temeli güzel ahlaktır.             Güzel ahlâka: "Ahlâk-ı Hamîde", "Ahlâk-ı Muhammediye", "Ahlâk-ı Cemîle" ve "Mekârim-i Ahlâk" diye isimler verilmiş. İslâm âlimleri, güzel ahlâkı, "Güler yüzlü, kalp kırmaz, kimseyle münakaşa etmez, Müslümanlara kötü zanda bulunmaz, cömert, din hizmetinde bulunur" diye tarif ettiler.             Güzel ahlâka sahip kişi, “kendisiyle hoş geçinilen ve başkalarıyla hoş geçinen” insandır. ...