Güzel Ahlâk Hadis-i Şerifleri

Güzel Ahlâk Hadis-i Şerifleri

Allah’ü Teâlâ yüce Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki:
          “Ve şüphesiz sen büyük bir ahlâk üzerindesin.” Kalem Sûresi, 4. Ayeti Kerime
            Yüce Rabbimiz yine buyuruyor ki: Allah’tan korkan kimseler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever. Al-i İmran Sûresi 134. Ayeti Kerime
İslam’ın temeli güzel ahlaktır.
            Güzel ahlâka: "Ahlâk-ı Hamîde", "Ahlâk-ı Muhammediye", "Ahlâk-ı Cemîle" ve "Mekârim-i Ahlâk" diye isimler verilmiş.
İslâm âlimleri, güzel ahlâkı, "Güler yüzlü, kalp kırmaz, kimseyle münakaşa etmez, Müslümanlara kötü zanda bulunmaz, cömert, din hizmetinde bulunur" diye tarif ettiler.
            Güzel ahlâka sahip kişi, “kendisiyle hoş geçinilen ve başkalarıyla hoş geçinen” insandır.

001-  “Din güzel ahlâktır.” İhya, 3/50.
002-  “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, İhyâ C. 2 S. 392
003-  “Mizanda en ağır gelen amel güzel ahlâktır.” İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 10/458.
004-  “Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır.” Hakim
005-  “Nimete kavuşmuş olanlardan, tevazu gösterene ve kendini hep kusurlu bilene, helâlden kazanıp, hayırlı yerde sarf edene, fıkıh bilgileri ile hikmeti birleştirene, helâle harama dikkat edene, fakirlere acıyana, işlerini Allah rızası için yapana, huyu güzel olana, kimseye kötülük yapmayana, ilmi ile amel edene ve malının fazlasını dağıtıp, lâfının fazlasını saklayana müjdeler olsun.” Taberani.
006-  Enes Radiyallahü Anh şöyle dedi: “Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem insanların en güzel ahlâklısı idi.”
007-  Enes Radiyallahü Anh şöyle dedi: Ben Resûlullah’ın ellerinden daha yumuşak ne bir atlasa ne de bir ipeğe dokundum. Resûlullah’ın kokusundan daha hoş bir râyiha koklamadım.
008-  Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e bir yaban eşeği hediye etmiştim. Fakat Resûlullah onu kabul etmeyip bana geri verdi. Yüzüme bakıp da üzüldüğümü görünce: “Hediyeni ihramda olduğumuz için almadık” buyurdu.
009-  “İyilik güzel ahlâktan ibarettir. Günah ise kalbini tırmalayıp durduğu halde insanların bilmesini istemediğin şeydir.” Müslim, Birr 14, 15
010-  "Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır." Buhârî, Edeb:38
011-  Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh‘dan rivayete göre Hz. Peygamber S.A.V. Efendimiz: "Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en güzel olanıdır ve sizin en hayırlınız da, hanımlarına karşı ahlâk bakımından hayırlı olanınızdır." Tirmizî, Radâ:11, No:1162, 3/457; Ebu Dâvud, Sünnet:16, No:4682
012-  Kıyamet gününde mü’min kulun terazisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder” Tirmizî, Birr 61
013-  İyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.
014-  “İyi huylu olanlarınız, içinizde en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın mesafede bulunacak kimselerdir. 'Güzel sohbet ediyor.' dedirmek için uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenler ve bilgiçlik etmek için lügat paralayanlar ise, en sevmediğim ve kıyamet günü bana en uzak mesafede bulunacak kimselerdir.” Ashâb-ı kirâm: Bunlar kimlerdir diye sorunca, “Kibirlenen kimselerdir.” cevabını verdi. Tirmizî, Birr 71
015-  “Nâs, Hak Teâlâ hazretlerinin ıyâlidir. Allah Teâlâ ve tekaddes hazretlerine halkın en ehabbi sevgilisi Hakk’ın ıyâline ihsan üzere olan kimsedir.”
016-  “Mü’min mü’minin kardeşidir. O’na zulmeylemez ve bir kimse mü’min kardeşinin hâcetinde sa’y ederse Allah Teâlâ hazretleri de o kimsenin hâcetini revâ eder. Ve bir kimse bir müslimin bir şiddetini tefric eylese Allah Teâlâ dahî onun yevm-i kıyamette şiddetlerinden birini tefric eder. Ve bir müslimi mesrur eden kimseyi Allah Teâlâ dahî mesrur eder.” buyurulmuştur. Buhârî, Müslim
017-  Kezâ; “Bir kimse mü’min kardeşinin iânetinde oldukça Allah Teâlâ dahî onun avnindedir.” Müslim
018-  Binaenaleyh şükr-i Hudâ azze ve celle hazretlerini edâya gayretle kemer-i himmeti mahlûk-ı Hudâ’nın hâcetlerini edâya gayret edip, Hâlık’ın ıyâli demek olan mü’minlere hizmetkârlıkta bulunmayı ve hüsn-i huluk, talâkat-ı vecih ve muâmelâtında rıfk ve suhûlet eylemeyi rızâyı mevlâ-yı Hak celle ve alâ için vesîle ve sebeb-i necât-ı dâreyn ve vasıta-i terakkî-i derecât bilmek gerektir.
019-  “Îmân-ı kâmil sâhibi o mü’mindir ki hüsn-i huluk sâhibi olup, ehline lutfu ziyâde olur.” buyurulmuştur.
020-  “Tahkîkan abd kul hüsn-i hulkı sebebiyle âhirette derece-i azîmeye ve eşref-i menâzile baliğ olur. Hâlbuki onun ibâdet hali zayıftır. Ve yine abd sû-i hulkı sebebiyle derece-i süflâ-yı cehenneme bâliğ olur.” buyurulmuştur.
021-  Hüsn-i huluk hatâyı izâle eder, su kiri izâle eylediği gibi. Sû-i huluk da ameli ifsâd eder, sirkenin balı ifsâd eylediği gibi.
022-  Allah Teâlâ refîktir. Her kârda işde rıfk eylemek mahbûbudur.
023-  Âgâh olun ki nâra haram olup ve nâr dahî kendisine haram olan kimseyi size haber vereyim: Her şahıs ki heyyin ve leyyin ola, ona nâr haramdır.
024-  Tahkîkan abd hilmi sebebiyle sâim ve kâim olan kimsenin derecesini idrâk eder.
025-  Akab-i gadabda hilmeden kimseye Allah Teâlâ’nın muhabbeti vacib oldu.
026-  Âgâh olun ki derecâtı ref etmeğe sebeb olan eşyayı size haber vereyim mi? Ashab-ı kiram dahî:
– Yâ Rasûlallah! Haber veriniz, dediklerinde.
– Mâlûmun olmayan kimseye hilmedip ve sana zulmeden şahsı afvedip ve seni mahrum eden kimseye ata edip ve senden munkatı olan zâta sen sıla edesin, yani bu ef’âldir.” buyurmuşlardır.
027-  “Yeryüzünde bulunan fukâra ve zuafâya merhamet ediniz ki gökte olan melâike-i kirâm da size merhamet edip hakkınızda hayır dua etsinler.”
028-  “Nâsa merhamet etmeyenlere Cenâb-ı Hak merhamet buyurmaz.”
029-  “Tahkîkan Cenâb-ı Allah için birbirini sevenler kıyamet gününde arş-ı ilâhî gölgesinde istirahatle mahzûz olurlar.”
030-  Allah mü’min kardeşinin ayıbını örteni, kıyamette ayıbını örter
031-  “Libas giydirerek mü’min kardeşinin avretini setreden kimsenin avretini Allah Teâlâ hazretleri yevm-i kıyamette setr eyler.”
032-  “Bir mü’min, güzel ahlâkı sayesinde, gündüz oruç tutup gece namaz kılan kimselerin derecesine ulaşır.” Ebû Dâvûd, Edeb 7; Tirmizî, Birr 62
033-  İnsanların cennete girmelerine en çok yardımcı olan takvâ Allah korkusu ve güzel ahlâktır. İhyâ C. 2 S. 391
034-  Mizana konulacak en ağır amel güzel huydur. İhyâ C. 2 S. 392
035-  Meclisime en yakın olanınız, ahlâkı en güzel olan ve etrafındakilerle hoş geçinendir. Onlar herkesi sever, herkes de onları sever. İhyâ C. 2 S. 393
036-  Mü’min sever ve sevilir, sevip sevmeyen hoş geçinmeyen ve kendisiyle geçinilmeyen insanda hayır yoktur. İhyâ C. 2 S. 394
037-  Allah’ü Teâlâ hayır murat ettiği kimseye iyi bir dost verir ki unuttuğu zaman hatırlatır, hatırlarsa yardım eder. İhya C.2 S. 394
038-  Mizana ilk konacak amel güzel ahlâk ve cömertliktir. İhya C. 3 S. 116
039-  Malınızla insanlara yardıma malınız yetmez; onları güzel huyla hoşnut etmeye gayret edin. İhya C. 3 S. 115
040-  Sirke balı bozduğu gibi kötü huy ameli bozar. İhya C. 3 S. 117
041-  Allah’ım senden sıhhat, âfiyet ve güzel ahlâk isterim. İhya C. 3 S. 118
042-  Güneş donmuş suyu erittiği gibi, güzel ahlâk da günâhları eritir. İhya C. 3 S. 119
043-  Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asâlet olmaz. İhya C. 3 S. 120
044-  Bir şey yapmak istediğinde sonunu düşün, şeriata uygunsa yap, değilse vazgeç. İhya C. 3 S. 416
045-  Biri sende bulunan bir kusurla seni ayıpladığında, onda bulunanla da sen onu ayıplama! İhya C. 3 S. 402
046-  Dünyada zulme uğrayanlar kıyamette mutlaka felâha kavuşacaklar. İhya C. 3 S. 409
047-  Allah için kardeşlik eden kimseye Allah’ü Teâlâ cennette hiç bir amelle ulaşamayacağı yüksek dereceye yükseltir. İhya C.2 S. 393
048-  İmanın en sağlam kulpu, Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir. İhya C.2 S. 398
049-  Ruhlar bölüklere ayrılan askerler gibidir; havada karşılaşır ve koklaşarak anlaşırlar. İhya C.2 S. 404
050-  İki mü’minin ruhu bir günlük yolda buluşur. Hal-buki bu âna kadar sâhiplerini görmemişlerdir. İhya C.2 S. 405
051-  Allah’ım! Dünyanın mihnet ve meşakkatinden ve âhiret azâbından beni koru! İhya C.2 S. 409
052-  Kişi dostunun dini ahlâkı üzeredir. Dostluk edeceğin kimseye dikkat et. İhya C.2 S. 423
053-  Dikkat et! Allah’ü Teâlâ’nın yeryüzünde kapları var, onlar kalplerdir. Bu kapların Allah indinde en sevimlisi günâhlardan temizlenmiş, dinde salâbetli, ve kardeşlerine karşı yumuşak olanıdır. İhya C.2 S. 437
054-  Allah için sevişen iki kişinin Allah indinde en sevimlisi kardeşini daha çok sevendir. İhya C.2 S. 395
055-  Gördüğü iyilikleri gizleyip, kötülükleri teşhir eden kötü komşudan Allah’a sığının. İhya C.2 S. 440
056-  Kötü söz ve edebiyat yapmak, nifaktan bir şûbedir. İhya C.2 S. 440
057-  Sû-i zandan son derece sakının; Zira sû-i zan söz-lerin en yalanıdır. İhya C.2 S. 441
058-  Kusur araştırmayın, sözünüzle kusur aramayın, ayrılmayın, birbirinize arka çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun! İhya C.2 S. 442
059-  Din kardeşinin ayıplarını örten kimsenin Allah’ü Teâlâ dünya ve âhirette kusurlarını örter. İhya C.2 S. 443
060-  Kardeşinle mücâdele etme! Onunla alay yapma! Ona verdiğin sözden dönme! İhya C.2 S. 448
061-  Allah’ü Teâlâ’nın en çok buğzettiği, mücâdelede direnen kimsedir. İhya C.1 S. 107
062-  Biriniz kardeşini sevdiğinde, sevgisini ona duyursun. İhya C.2 S. 449
063-  Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Onu terk ve ihmal etmez. İhya C.2 S. 450
064-  Ey Ebû Hüreyre! Komşunla güzel komşuluk et ki, Müslüman olasın; arkadaşınla iyi arkadaşlık yap ki, mü’min olasın. İhya C.2 S. 451
065-  Mü’min Mü’minin aynasıdır. İhya C.2 S. 452
066-  Âlimin yanılmasından sakının ve yanıldığında onunla münâsebeti kesmeyip düzelmesini bekleyin! İhya C.2 S. 455
067-  Allah’ü Teâlâ’nın en kötü kulları, kovuculuk yapıp dost ve ahbapları birbirinden ayırandır. İhya C.2 S. 457
068-  Sevdiğin kimseyi ölçülü sev, bir gün buğuz ettiğin biri olabilir, Buğuz ettiğin kimseye karşı da ihtiyatlı dav-ran; bir gün sevdiğin biri olabilir. İhya C.2 S. 461
069-  Bir kimse kardeşinin gıyâbında duâ ettiğinde bir melek: “Allah sana da aynısını versin” der. İhya C.2 S. 461
070-  Kişinin kendi hakkında kabul olmayan duâları, başkası hakkında kabul olur. İhya C.2 S. 461
071-  İnsan öldüğü zaman; vârisleri “ne bıraktı?” melekler “ne getirdi” derler. İhya C.2 S. 457
072-  Yalandan sakının, çünkü yalan bir tarafta, iman da bir taraftadır. Yalan ile iman bir arada bulunmaz.
073-  Aklın başı; Allah’a imandan sonra, hayâ utanmak ve iyi ahlâktır.
074-  Merhamet edene, Allah merhamet eder. Yerdekilere merhamet edin, Allah da size merhamet etsin.
075-  Üç şey vardır ki; onlar kimde bulunursa, Allah onu kolay bir şekilde hesaba çeker ve rahmetiyle cennetine koyar: Mahrum edene vermeyene ihsanda bulunmak, zulmedeni affetmek, uğramayanı arayıp sormak.
076-  Müminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlâktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayâsızca konuşan kimseye buğz eder"
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9
077-  Güzel ahlâk hataları eritir; suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlâk da ameli bozar; sirkenin balı bozduğu gibi. 
078-  Her şeyin tövbesi vardır. Fena ahlâk sahibinin yoktur. Zira o kimse günahtan tövbe etmez de, onu daha şiddetle işler. 
079-  Tehlikeyi doğrulukta görseniz de doğruluğu yapışın, çünkü kurtuluş doğruluktadır 
080-  Yalan sözden ve yalan yere yemin etmekten sakının!
081-  Büyüklerine saygı, küçüklerine şefkat ve merhamet göstermeyen bizden değildir.
082-  Bir aile halkı, birbirlerini yokladıklarında, Allah onların rızkını geniş ve kolay kılar. Ve onlar Allah’ın koruması altında bulunurlar. 
083-  13- Akrabayı yoklamak malı çoğaltır, ailede muhabbeti arttırır ve ömrü uzatır.
084-  İktisad, geçimin yarısı ve güzel ahlâk da dinin yarısıdır. 
085-  Evlatlarınız arasında ihsanda bulunmak hususunda adalet edin, onların adalet etmelerini sevdiğiniz gibi.
086-  İki kişi gizli konuşurlarken aralarına girmeyin. 
087-  Bir kimse sana tazim hürmet için oturduğu yerden ayağa kalkmış ise, onun yerine oturma. Sana ait olmayan şeyle de elini silme.
088-  Kimseden bir şey istememeyi taahhüt garanti edene, Ben Cenneti taahhüt ederim. 
089-  Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin.
090-  Rasululah sav buyuruyor; “Ruhumu kudret altında tutan Allah’a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.”
Tirmizi
091-  İmanın kemali, güzel ahlâkladır.
G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 344/4
092-  Güzel ahlâk hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlâk ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.
Hz. İbni Abbas Radiyallahü Anh Ramuz el-Hadis s.215
093-  "Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz."
Bezzar, Ebu Yala, Taberani; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111
094-  "Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever."
Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.444
095-  “Kardeşini güler yüzle karşılaman, kendi kovandan kardeşinin kabına su vermen de birer maruftur.” Tirmizi, Hz. Cabir’den rivayet etti kutub-ı sıtte, 2. Cilt
096-       المُؤمِنُ لِلمؤمنِ كَالبُنْيَانُ يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضاً
“Mü’min kişi, diğer mümine karşı duvar gibidir, birbirlerini takviye ederler. Nesai kutub-ı sıtte, 2. Cilt, Sf. 374
097-  Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için seviniz.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 4. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.594
098-  Allah uğrunda birbirine muhabbet eden kimseler, O’nun gölgesinden başka gölge olmayan günde, O’unu Arş-ı Alâsının gölgesindedirler. Kendilerine nurdan kürsüler kurulur. Onların Rableri ile olan meclislerine, Peygamberler, sıddıklar ve şehidler bie imrenirler.
 Hz. Muaz İbni Cebel Radiyallahü Anh Ramuz El-Hadis s.233
099-  "Mümin kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular."
Buhari ve Müslim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 152
100-  "Hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder."
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239
101-  "Ziyaretleşin, hediyeleşin. Çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar."
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239
102-  "Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah'ın kulları kardeşler olunuz."
Buhari ve Müslim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 315
103-  "Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın."
104-  Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 425
105-  Mü’minler birbirlerine muhabbetli ve hayırlıdır, evleri ve bedenleri ayrı olsa da. Facirler ise birbirlerini aldatıcıdırlar. Evleri ve bedenleri toplu olsa da. Ve birbirleriyle mücadele ederler. Hz. Enes Radiyallahü Anh Ramuz El-Hadis s.233
106-  Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız. Yazık, laf ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip, istiğfar etmeyenlere.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 70/10
107-  Kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinizle iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin.
Hz. Said İbni Ebu Berde; G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 510/5
108-  Allah yoluna birbirlerini sevenler, arşın gölgesinden başka gölge olmayan o günde, arşın gölgesindedirler. Nurdan münberler üzerinde. Onların mekanlarına Nebiler ve Sıddıklar gıbta ederler.
Hz. Muaz Radiyallahü Anh Ramuz El-Hadis s.233
109-  Allah yolunda muhabbet edenler, Arşı Alâ etrafında yakuttan kürsüler üzerinde olurlar.
Hz. Ebu Eyyub r.a Ramuz El-Hadis s.233
110-  "Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle."
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 317
114-  “Hayırlınız, ahlâkı güzel olanınızdır.” Buhârî, Menâkıb 23, Fezâilü ashâbi’n-nebî 27
115-  “Haklı bile olsa çekişip didişmeyen kimseye, cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim. Şakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye, cennetin ortasında bir köşk verileceğine kefilim. İyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” Ebû Dâvûd, Edeb 7
116-  “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz.” Buhâr, İlim 11
117-  "Yumuşak davranamayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır.” Müslim, Birr 74-76
118-  “Allah Teâlâ her varlığa iyi davranılmasını emretmiştir. Öyleyse canlı bir varlığı öldürmeniz gerektiğinde, bu işi can yakmayacak şekilde yapın. Bir hayvanı boğazlayacağınız zaman, ona eziyet vermeyecek güzel bir şekilde kesin. Bu işi yapacak olan kimse bıçağını iyice bilesin, hayvana acı çektirmesin.” Müslim, Sayd 57
119-  “Cehenneme kimin girmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz.” Tirmizî, Kıyâmet 45
120-  “Yiğit dediğin, güreşte rakibini yenen kimse değildir; asıl yiğit kızdığı zaman öfkesini yenen adamdır.” Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, 108
121-  "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah yolunda savaşma hâli dışında, ne bir kadına ne bir hizmetçiye, kısacası hiçbir kimseye eliyle vurmadı. Kendisine fenalık yapan kimseden intikam almaya kalkmadı. Yalnız Allah’ın yasak ettiği şeyler çiğnenince, o yasağı çiğneyenleri Allah adına cezalandırırdı." Müslim, Fezâil 79
122-  Ya Rabbi senden, sıhhat, afiyet ve güzel ahlak dilerim. [Harâiti]
123-  Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. [Beyheki]
124-  Güzel ahlak, büyük günahları, suyun kirleri temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlak ise, salih amelleri, sirkenin balı bozduğu gibi bozar. [İ. Hibban]
125-  Allahü teâlâ indinde kötü ahlaktan büyük günah yoktur. Çünkü, kötü ahlaklı bir günahtan tevbe edip kurtulursa, bir başka günaha düşer. Hiçbir vakit günahtan kurtulamaz. [İsfehani]
126-  Bir kimse tevbe ederse, tevbesini Allahü teâlâ kabul eder. Kötü ahlaklı kimsenin tevbesi makbul olmaz. Zira bir günahtan tevbe ederse kötü ahlakı sebebiyle, daha büyük günah işler.
[Taberani]
127-  Güzel ahlak, senden kesilen akrabanı ziyaret etmek, sana vermeyene vermek, sana zulmedeni affetmektir. [Beyheki]
128-  Din, güzel ahlaktır. [Deylemi]
129-  Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlakça en iyi olanıdır. [Tirmizi]
130-  Şüphesiz güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir. [Harâiti]
131-  Bir Müslüman güzel ahlakı sayesinde, gündüzleri oruç tutan, geceleri ibadet eden kimselerin derecesine kavuşur. [İ. Ahmed]
132-  Bir insan az ibadet etse de, güzel ahlakı sayesinde en yüksek dereceye kavuşur. [Taberani]
133-  Yumuşak davran! Sertlikten sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir. [Müslim]
134-  Yumuşak davranmayan, hayır yapmamış olur. [Müslim]
135-  En çok sevdiğim kimse, huyu en güzel olandır. [Buhari]
136-  Yumuşak olan kimseye, dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir. [Tirmizi]
137-  Yumuşak olanlar ve kolaylık gösterenler, hayvanın yularını tutan kimse gibidir. Durdurmak isterse hayvan ona uyar. Taşın üzerine sürmek isterse hayvan oraya koşar. [Ebu Davud]
138-  Cennete götüren sebeplerin başlıcası, Allahü teâlâdan korkmak ve iyi huylu olmaktır. Cehenneme götüren sebeplerin başlıcası da, dünya nimetlerinden ayrılınca üzülmek, bu nimetlere kavuşunca sevinmek, azgınlık yapmaktır. [Tirmizi]
139-  İmanı en kuvvetli kişi, ahlakı en güzel ve hanımına en yumuşak olandır. [Tirmizi]
140-  İnsan, güzel huyu ile, Cennetin en üstün derecelerine kavuşur. [Nafile] İbadetlerle bu derecelere kavuşamaz. Kötü huy, insanı Cehennemin en aşağısına sürükler. [Taberani]
141-  İbadetlerin en kolayı, az konuşmak ve iyi huylu olmaktır. [İbni Ebiddünya]
142-  Şu üç şey bulunan kimsenin imanı kâmildir: Herkesle iyi geçinen güzel ahlak, kendini haramlardan alıkoyan vera, cehlini örten hilm. [Nesai]
143-  Dünyada veya ahirette özür dilemek zorunda kalacağın söz ve hareketten uzak durmaya çalış! [Hakim]
144-  Söz veriyorum ki, münakaşa etmeyen, haklı olsa da, dili ile kimseyi incitmeyen, şaka ile veya yanındakileri güldürmek için, yalan söylemeyen, iyi huylu olan Müslüman Cennete girecektir. [Tirmizi]
145-  Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Size gönderdiğim İslam dininden razıyım, [bu dini kabul edip, bu dinin emir ve yasaklarına riayet edenlerden razı olur, onları severim.] Bu dinin tamam olması, ancak cömertlikle ve iyi huylu olmakla olur. Dininizin tamam olduğunu her gün, bu ikisi ile belli ediniz! [Taberani]
146-  Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huylu olmak, günahları eritir, yok eder. Sirke balı bozup yenilmez hâle soktuğu gibi, kötü huylu olmak, ibadetleri bozup yok eder. [Taberani]
147-  Hak teâlâ yumuşak huyluya yardım eder, sert ve öfkeliye yardım etmez. [Taberani]
148-  Yumuşak olan, kızmayan Müslümanın Cehenneme girmesi haramdır. [Tirmizi]
149-  Yavaş, yumuşak davranmak, Allahü teâlânın kuluna verdiği büyük bir ihsandır. Aceleci olmak, şeytanın yoludur. Allahü teâlânın sevdiği şey, yumuşak ve ağırbaşlı olmaktır. [E.Ya’la]
150-  Kişi, yumuşaklığı, tatlı dili ile, gündüzleri oruç tutanın ve geceleri namaz kılanın derecesine kavuşur. [İ. Hibban]
151-  Kızınca, öfkesini yenerek yumuşak davrananı Allahü teâlâ sever. [İsfehani]
152-  Güler yüzle selam veren, sadaka verenin sevabına kavuşur. [İ.E.dünya]
153-  Bir kimse Resulullah efendimizden nasihat istedi, Kızma, sinirlenme buyurdu. Birkaç kere sordu, hepsine de Kızma, sinirlenme buyurdu. Buhari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)