Çocuk Ve Şiddet
Çocuk Ve Şiddet
Psikolojik Danışman Kemal KICIROĞLU
01- İNSAN
KASABI!
·
Bingöl’ün Genç ilçesinde kasaplık
yapan ve 3 engelli çocuğu bulunan Gıyasettin K.(35), sürekli şiddet uygulayıp,
dövdüğü eşi Aysun K.(27) tarafından 3 ay önce jandarmaya şikâyet edildi. Şikâyetin
ardından gözaltına alınan K., çıkarıldığı mahkemece eşine şiddet uyguladığı
gerekçesiyle tutuklanıp 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Geçen hafta
cezaevinden çıkan Gıyasettin K., cumartesi eşini alıp bir kamyonetle ilçe
yakınlarında, Sir Deresi kıyısına götürdü. “Sen beni nasıl şikâyet edersin?
·
Senin yüzünden cezaevine girdim”
deyip Aysun K.’yı yere yatırıp başını defalarca derenin buz gibi sularına sokup
çıkarttı. Öfkesi dinmeyen
·
Gıyasettin K., daha sonra 7 aylık
hamile eşinin kulaklarını ve burnunu bıçakla kesti. K., kanlar içinde kıvranan
eşini hastane kapısına atıp, kaçtı. 16 Mart 2010
02- Karşıyaka
Mahallesi’nde oturan A. T
·
Karşıyaka Mahallesi’nde oturan A.T.,
önceki akşam çocuklarına pasta yapmak istedi. Yumurta olmadığını fark eden
A.T., çocuklarından en büyüğü 14 yaşındaki oğlunu yumurta alması için bakkala
gönderdi. Bu sırada eve gelen, Van Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak
çalışan Sait T., eşini pasta yaparken görünce sinirlendi ve “Benim borçlarım
var. Sen burada pasta yapıyorsun” diye bağırmaya başladı. Çıkan tartışma
uzayınca iddiaya göre Sait T., eşini mutfakta dövmeye başladı. Daha önce de sık
sık dövülen A.T. tezgahta duran ekmek bıçağını alıp kendisine vuran Sait T.’nin
göğsüne sapladı. Sait T., aşırı kan kaybından olay yerinde can verdi.
03- Liseli
genç, baba katili oldu Annesi ve kız kardeşini döven babasının boğazını kesti.
·
16 Mart ANKARA'nın Elmadağ
İlçesi'nde, lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.. kız kardeşi ve annesini döven
babası 41 yaşındaki Hüseyin E.'yi boğazını ekmek bıçağıyla keserek öldürdü.
Hüseyin E.'nin psikolojik sorunları olduğu, 2 yıl önce uzman çavuşluktan
atıldığı öğrenildi. Babasını öldürdüğü suçlamasıyla gözaltına alınan M.E.,
çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Sincan Çocuk Tutukevi'ne
gönderildi. Liseli M.E.'nin, polise verdiği ifadesinde, annesi ve kız
kardeşinin babası tarafından sürekli dövüldüğünü, gece yine dövünce
sinirlendiğini, çıkan tartışma sonucu babasını bıçakladığını söylediği
öğrenildi.
04- 12
yaşındaki geline cinsel şiddet
·
12 yaşındaki geline cinsel şiddet! 12
yaşında ailesi tarafından iki taksitle kendinden 28 yaş büyük adama satıldı.
Gerisi işkence, tecavüz, uyuşturu Mart SURİYE'DE yaşayan ailesi tarafından iki
taksitle 12 bin lira başlık parası karşılığı, Şanlıurfalı 40 yaşındaki
Abdülhakim Doğan ile imam nikahlı olarak evlendirilen 12 yaşındaki Bediaa
Amori'nin başına gelmeyen kalmadı. Fuhuş, uyuşturucu, yaralama, gasp ve
hırsızlıktan 38 ayrı sabıkası bulunan Abdülhakim Doğan tarafından dövülüp,
uyuşturucu kullandırılıp, porno film izlettirilerek tecavüz edildiğini ileri
süren küçük kız, ulaştığı ailesinin Türkiye'ye gelip polise başvurmasıyla
kurtarıldı. Yaşadıklarını psikolog nezaretinde polislere anlatan küçük kız
koruma altına alınırken, Abdülhakim Doğan ise gözaltına alındı.
05- ŞİDDET
·
Son zamanlarda sıkça söz konusu olan
şiddet, sadece okullarda yaşanan, salt fiziksel boyutu olan ve günümüzle
sınırlı bir konu değildir.
·
Şiddet, hayatın her alanında, her
boyutuyla iç içe yaşanmaktadır.
06- ŞİDDET
HERYERDE ! Aile içinde, İş yerinde, Sokakta, Sporda, Kültürümüzde,
Sanatta, Medyada, İnsan ilişkilerinde…
07- SORUNUN
BÜYÜKLÜĞÜ
·
Kişiler arası şiddet sonucunda her
yıl dünyada yaklaşık kişi ölmektedir. Bu sayı, günde yaklaşık kişinin şiddet
nedeniyle hayatını kaybetmesi anlamına gelir. Ölenlerin %77'si erkeklerdir.
·
Bu rakam, hayatta olan yüz binlerce
mağduru kapsamamaktadır.
·
Bu sayılara, dünyada her yıl ihmal ve
istismar edilen milyonlarca çocuk dahil değildir.
(KAYNAK: Şiddet ve Sağlık Dünya Raporu - Dünya Sağlık
Örgütü)
08- 9 ÇOCUĞA
YÖNELİK ŞİDDET
·
BM Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırması
·
Raporu’nun verdiği iki önemli mesaj:
·
Çocuklara yönelik HİÇBİR ŞİDDET MAZUR
GÖRÜLEMEZ.
·
Çocuklara yönelik HER TÜR ŞİDDET
ÖNLENEBİLİR NİTELİKTEDİR.
(KAYNAK: Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel
Araştırma Raporu)
09- ÇOCUĞA YÖNELİK
ŞİDDET
·
Çocuğa yönelik şiddet, zengin olsun
yoksul olsun bütün ülkelerde kız ve erkek çocukları etkileyen evrensel bir
sorundur.
·
Tüm dünyada milyonlarca çocuk
şiddetin yaşamın NORMAL bir parçası olduğuna inanarak büyümektedir.
·
Pek çok çocuk kendilerine yönelik
şiddet olaylarını bildirmeye korkmaktadır.
·
Şiddet toplumda kabul edilir bir
olgudur.
(KAYNAK: Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel
Araştırma Raporu)
10- ÇOCUĞA
YÖNELİK ŞİDDET 3 Bazı rakamlar:
·
Çocukların % 80 ile 98 arasında değişen
bir bölümü evlerinde fiziksel cezalara maruz kalmaktadır.
·
Çocukların % 30’u belirli bir aletle
dövülüp ciddi fiziksel cezalara maruz kalmaktadır.
·
Son 30 gün içinde okul çağlarındaki
çocukların % 20 ile 60 arasında değişen bir bölümü sözel veya fiziksel
sataşmaya maruz kalmıştır.
·
Dünyadaki çocukların sadece % 2.4’ü
tüm ortamlarda yasal olarak fiziksel cezadan korunmaktadır.
(KAYNAK: Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel
Araştırma Raporu)
11- ŞİDDETİN
TANIMI
·
ŞİDDET: Güç ve baskı uygulayarak insanların
bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan hareketlerin tümü olarak
tanımlanabilir.
·
ŞİDDET * kişinin istemediği, * kişiyi
tahrik eden, * yıpratıcı ve * saldırganlık içeren bir davranış biçimidir.
12- ŞİDDETİN
ÇEŞİTLERİ Fiziksel şiddet Duygusal ve sözlü şiddet
·
Cinsel şiddet
·
Toplumsal ilişkileri sınırlayıcı
şiddet
·
Ekonomik şiddet
13- FİZİKSEL
ŞİDDET Dövmek, vurmak, yumruklamak Tokatlamak Tekmelemek
·
Hırpalamak
·
İtmek
·
Isırmak
·
Temel ihtiyaçları esirgemek
(su,uyku,yemek..)
·
Gerektiği halde tıbbi yardım almasını
önleme
·
Eziyet, acı içeren pek çok davranış
·
Öldürmek
14- DUYGUSAL –
SÖZLÜ ŞİDDET
·
Çocuğun kişiliğini zedeleyen,
duygusal gelişimini engelleyen eylemlerin tümü
·
KİŞİLİK: Duygu ve davranış
özelliklerinin birleşimidir
·
Temelleri 5-6 yaşına kadar atılır
·
Sevgi, bakım, hoşgörü ve ilgiyle
gelişir
·
Bunlardan özellikle sevgiden yoksun
olan biri dengeli ve sağlıklı bir kişilik geliştiremez.
15- DUYGUSAL –
SÖZLÜ ŞİDDET DAVRANIŞLARI
·
Sürekli eleştirmek
·
Görüşlerini – çalışmalarını
küçümsemek
·
Kararlara katılımını – karar
vermesini engellemek
·
Sürekli sorguya çekmek
·
Sık sık bağırmak
·
Küfür etmek
·
Aşağılamak
·
Aşağılayıcı isim takmak
·
Kapasite ve isteklerini sürekli
kötülemek
16- DUYGUSAL –
SÖZLÜ ŞİDDET DAVRANIŞLARI (2)
·
Hakaret etmek
·
Tehdit etmek
·
İftira etmek
·
Gözdağı vermek
·
Sevgiden mahrum bırakmak
·
Kıyaslamak
·
Kapasitesinin üzerinde beklentide
bulunmak
·
‘İyiliğini istiyorum’ adına… duygu
sömürüsü
17- CİNSEL
ŞİDDET
·
Başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak
·
Tecavüz
·
Cinsel olarak kişiyi korkutan ve
kıran söz ve davranışta bulunmak
·
Sözlü-yazılı-tel.
·
Cinsel içerikli tacizde bulunmak
·
Namus ve töre nedeniyle baskı
uygulamak
·
Cinsiyetinin aşağılanması
18- TOPLUMSAL
İLİŞKİLERİ SINIRLANDIRICI ŞİDDET
·
Ailesi, arkadaşları, komşuları ile
görüşmesini yasaklamak
·
Evden dışarı çıkmasını yasaklamak
·
Başkalarının yanında aşağılamak
·
Özel yaşam, mahremiyet hakkı
tanımamak
·
Namus ve töre nedeniyle baskı
uygulamak
·
Zorla - istemediği birisiyle
evlendirmek
19- 20 EKONOMİK
ŞİDDET
Kişinin;
·
EKONOMİK kazancını
·
kazanma hakkını
·
enerji, güç ve becerilerini kendi
yararına kötüye kullanma
·
ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR
20- EKONOMİK
ŞİDDET DAVRANIŞLARI
·
Parasını almak, geri vermemek
·
İstemediği bir işte zorla çalıştırmak
·
Zorla çalıştırmak
·
Eline hiç para vermemek gibi
21- AİLE İÇİ
ŞİDDET
·
Bir kişinin eşine, çocuklarına,
anne-babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her
türlü saldırgan davranıştır.
·
Kaba kuvvet, aşağılama, tehdit etme,
küfür etme, ekonomik özgürlüğü kısıtlama, zorla evlendirme ve cinsel olarak
zorlama gibi
·
Kişinin kendisine olan saygısını, *
kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan * korku duymasına sebep olan pek
çok davranış.
22- ÜLKEMİZDEKİ
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
·
Fiziksel şiddet %34
·
Duygusal – sözlü şiddet %53
·
Çocuklara yönelik fiziksel şiddet %46
·
Cinsel şiddet ve taciz %9
·
Şiddete maruz kalanların %80’i
yapılacak fazla bir şeyin olmadığına inanmaktadır.
·
Namus cinayetleri en fazla Güneydoğu
ve Doğu Anadolu bölgesinde iken; en çok şiddetin rastlandığı bölge
Karadeniz’dir.
23- AİLE İÇİ
ŞİDDET ARAŞTIRMA
·
T.C. Aile Araştırma Kurumunun yaptığı
araştırmaya göre ÜLKEMİZDE;
·
Son 5 yıldır aile içi şiddet ve kötü
muamele sürekli bir artış göstermiştir
·
Her üç aileden birinde fiziksel
şiddet vardır
·
Evinden kaçan çocukların yarıya
yakını evindeki dayaktan yakınmaktadır
·
14 yaşın üstünde olanların dörtte üçünün
çocukluğunda dayak yediği belirlenmiştir.
24- ŞİDDETİN
YAŞANDIĞI AİLEDE ÇOCUK (1)
·
Evdeki mutsuzluk nedeniyle :
·
Çocuğun yeme, içme, bakım ve temizlik
ihtiyaçları ihmal edilebilir, okul durumu takip edilmez veya çocuğun uykuları
bölünür, ders çalışamaz;
·
Çocuğun duygusal ihtiyaçları
karşılanamaz, üzüntüsü, sevinci, korkusu, endişesi ebeveyn tarafından fark
edilemez;
·
Şiddet uygulayan ebeveyn kendisinin
haklılığını anlatmaya çalışır, çocuğun kafası karışır;
25- AİLEDE
ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK (1)
·
Kendine güvensizdir.
·
Güveni, gücü şiddette bulabileceğine
inanır.
·
Başkalarına güvenemez.
·
Düşünce ve duygularını ifade edemez.
·
Duyguların gücüne değil, şiddetin
gücüne inanır.
·
Kendi yaptığı olumsuz davranışlardan
başkalarını suçlar.
·
Saldırgan, hırçın, isyankar davranır.
26- AİLEDE
ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK (2)
·
Yalan söyler.
·
Öfkesini kontrol edemez; başkalarına
ve kendisine zarar verir.
·
Arkadaşları ve çevresiyle alay eder.
·
Uyumsuz ve antisosyal davranışlar
sergiler.
·
Zaman içinde psiko – somatik
rahatsızlıklar ortaya çıkar.
·
Evden kaçma ( Sokak çocuklarının çoğu
anne - babası olan çocuklar )
·
Suç işlemeye yatkın olur.
27- AİLE İÇİ
ŞİDDET ARAŞTIRMA SONUÇLARI
·
Okulda başarısız - devamsız olduğu.
·
Arkadaşlarına şiddet uyguladığı.
·
Dikkatini toplayamadığı.
·
Yeme bozukluğu, alkol-madde bağımlılığı.
·
İntihar girişimi, kendine zarar verme
eylemi.
·
Çeşitli korkular, kaygılar
geliştirdiği.
·
Suç işleme davranışları
görülmektedir.
·
“Hayatı boyunca gördüğü şiddetin
izlerini bir şekilde taşımaktadır.”
28- ŞİDDETİN
YAŞANDIĞI AİLEDE ÇOCUK (2)
·
ÇOCUK, evin içinde korkuyla dolaşır;
·
Aşağılamaları, hakaretleri duymak ve
dayak, tekme, tokata seyirci olmak veya bunları kendi yaşamak zorunda kalır.
·
‘Aile içi şiddet olan evlerde büyüyen
çocuklar güçlü olanın güçsüz olana vurma hakkı olduğunu, şiddet yoluyla istediğini
elde etmenin mümkün olduğunu öğrenir.’
29- ÇOCUĞUN
ŞİDDETİ SÖYLEYEMEME NEDENLERİ
·
Disiplin - terbiye yaklaşımı olarak
görülmesi, aile meselesi olarak algılanması.
·
Küçük düşme, utanma.
·
Aile ve yakınların baskısından
korkma.
·
Yasal yaptırımların yetersizliği
·
İlgili kurum ve kuruluşların çözüm
olacağına güvensizlik
·
Karışıp başına bela almaktan çekinme
30- AİLE İÇİ
ŞİDDET ÜLKEMİZDE AİLELERİN
·
Üçte birinde fiziksel şiddet vardır!
* Şiddet yaşayan ailelerin dörtte üçünde çocuklar şiddete tanık oluyor!
31- Biyolojik
NEDENLER
·
Erkekliğin doğası: Saldırganların
büyük oranlarda erkek oluşu erkeklik hormonlarının şiddette etkili olduğunu
düşündürmektedir. Artan yaşla birlikte erkeklerde saldırganlığın azalması bunu
desteklemektedir
·
Patoloji: Şiddet uygulayanların
dengesiz veya ruhsal bozukluğu olan kişiler olduğu düşünülür. Oysa şiddet
kullananların sadece %10'unda ruhsal bozukluğa rastlanmaktadır.
·
Uyuşturucu ve alkol kullanımı: Alkol
ve madde bağımlılığı olan kişiler kullandıkları maddelerin neden olduğu ruhsal
etkiler sonucunda şiddet uygulamaya daha yatkındırlar. Ancak alkol, şiddetin
esas nedeni olarak değerlendirilmemektedir.
·
Kendini kaybetme Şiddeti: Kontrolün
kaybedilmesi ile açıklanan yaklaşım kabul görmemektedir. Saldırgan kişilerin
sadece belli yerlerde ve belli kişilere karşı şiddet kullandığı görülür.
·
Örneğin bu kişiler evde eşlerini
döverken, ne kadar kızgın olurlarsa olsunlar patronlarına veya bir polise
saldırmaya kalkışmazlar.
ŞİDDETİN NEDENLERİ
32- Öğrenme ile
ilgili NEDENLER
·
Ailede şiddet görme: Kişinin çocukluk
ve gençlik dönemlerinde, şiddetin uygulandığı bir ortamda yetişmesi veya
şiddete maruz kalması yetişkinlikte ailede ve toplumsal alanda bir şiddete
başvurma olasılığını artırmaktadır.
·
Şiddet kullanmayı öğrenme Şiddet
taklit yoluyla öğrenilen bir davranıştır. En önemli öğrenme kaynağı ise,
kişinin ailesidir. Çocuk istediklerini elde etmek için bir araç olduğu öğrenir.
·
Bazı ailelerde yetişkinler
davranışları ile sadece çocuğa model olmakla kalmaz, özellikle erkek çocuğun
kız kardeşlerine hatta annesine şiddet kullanması hoş görülür hatta kimi
durumlarda ödüllendirilir. Erkek çocuklar ayrıca kahve, sokak gibi ev dışındaki
ortamlarda da kadının kontrol edilebilmesi için erkeğin şiddete başvurabileceği
bilgisini edinir. Yapılan araştırmalar, babasının annesini dövdüğünü gören
erkek çocukların kendi eşlerini dövme ihtimalinin yedi kat artırıyor.
·
Araştırmalar ayrıca basında ve
televizyonda yayınlanan saldırgan davranış örneklerinin çocuklar üzerinde
yaptıkları etkiye de dikkat çekmektedir.
33- Şiddetin
bir eğitim aracı olarak kullanımı:
·
Çocuk eğitiminin bilinmemesi nedeni
ile dayak kimi ailelerde çocuğu eğitme aracı olarak görülmektedir. Evde ve
okulda disiplini sağlamak üzere şiddet kullanımına tanık olan çocuk,
yetişkinliğinde bunu sorun çözmede doğal bir seçenek olarak görmektedir.
34- Toplumsal
NEDENLER
·
Toplumda şiddetin hoş görülmesi ve
paylaşılan bir değer olması:
·
Kültürel nedenlere göre, şiddetin
toplumda kimi durumlarda ve belli kişilere karşı kullanımının kabul gördüğü ve
kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır.
·
Örneğin, erkeğin sert, kaba ve kadına
karşı üzerinde baskı kurduğu davranışlarını temsil eden "maçoluk"
çoğu zaman ciddi olarak ele alınmaz, espri konusu olur, şakayla karışık olarak
ele alınmaktadır. Bu yaklaşım maçoluğun yaratabileceği sorunları olağanlaştırmaktadır
ve "taş fırın erkeği“ni erkekler için bir model haline getirir. Toplumun
şiddeti bir sorun çözme yöntemi olarak benimsemesinin de aile içi şiddetin
artmasında önemli rol oynadığı düşünülmektedir.
35- Toplumsal
NEDENLER
·
Cinsiyet rolleri: Kadına yönelik
şiddet; kadını mal, köle, terbiye edilmesi gereken yaratık gibi gören
toplumların erkek egemen yapısından kaynaklanmaktadır.
·
Erkekler, kadınlar üzerindeki
haklarının tehdit altında olduğunu düşündüklerinde ya da kadınların evdeki
sorumluluklarını yerine getirmemeleri durumunda şiddete başvurmaktadırlar.
Kadınlar gerek fiziksel, gerekse ekonomik açıdan yetersiz olduklarından buna
karşı koyamazlar.
·
Kadın-erkek eşitliğinin olmadığı
toplumlarda; erkek şiddeti hoş görülür.
36- Kişiler
arası etkileşim ile ilgili NEDENLER
·
Şiddetin getirdiği kazanç:
·
Erkekler için eşlerini dövmenin
kazançları arasında, yoğun duygular için bir çıkış yolu bulmak ve kendi
isteklerinin gerçekleşmesini garanti altına almak sayılabilir. Şiddeti
uygulayan kişinin karşılaşabileceği en ciddi yüksek maliyet , eşini boşanma
yoluyla kaybetmesidir ki, bu da çoğu kez, şiddetin uygulanmasının arttırılması
yolu ile kontrol altına alınır.
·
Güç ve Kontrol Sağlama:
·
Şiddet güçlüden güçsüze doğru
uygulanmaktadır ve böyle bakıldığında da kocaların kadınlardan, ebeveynlerin de
çocuklardan daha güçlü olduğu varsayılabilir. Şiddetin amacı bir başka kişi
üzerinde denetim sağlamaktır.
37- Kişiler
arası etkileşim ile ilgili NEDENLER
·
Bağımlı/ Muhtaç olma :
·
Aile içi şiddetin kurbanların çoğu,
şiddet kullanan kişiye özellikle ekonomik açıdan bağımlıdır. Şiddete maruz
kalan kadınların büyük bir bölümünün yaşamının tamamen erkeğin isteklerini
yerine getirecek şekilde kontrol edildiğine işaret etmektedirler.
·
İletişim Ve Çatışma Çözme Becerileri:
·
İnsanlar anlaşmazlıklarını konuşarak
çözme yeteneğinden yoksun oldukları için şiddete yönelmektedirler. Kişilerin,
insanlar arası ilişkiler, etkin iletişim becerileri, kızgınlık kontrolü ile
kızgınlığın etkin ifadesi ve çatışma çözme becerileri konusunda eğitilmesi aile
içi şiddetin önlenmesine katkıda bulunabilir.
38- Kişiler
arası etkileşim ile ilgili NEDENLER
·
Aile sistemi yaklaşımı:
·
Aile üyeleri zamanlarının önemli bir
bölümünü birlikte geçirirler, birbirleri ile etkileşimleri yoğundur,
dolayısıyla ile birbirlerine yönelik kızgınlıkları da yoğun yaşayabilirler; bir
aile üyesinin yaşamında oluşan bir değişiklik diğer aile üyelerini de doğrudan
etkiler, birbirlerinin zayıf yanlarını, kırılganlık noktalarını iyi bilirler;
aile meseleleri özel kabul edildiği için dışarıdan bir müdahale veya destek
sağlanması kolay değildir.
·
Ayrıca, polis dahil dışarıdan kişiler
şiddeti bir aile meselesi olarak görmekte ve müdahale etmemeyi tercih
etmektedirler. Benzer bir şekilde ailenin akrabaları ya da komşular mağduru
korumak için yapılacak girişimlerin veya yasal korunma için yollara başvurmanın
ailenin yıkılmasına neden olabileceğinden endişelenirler. Oysa aile içi
dayanışma ve akrabalarla bir araya gelip yardımlaşma oranları oranları
azaldıkça aile içi şiddetin yükseldiği görülmektedir.
·
Ailedeki karar alma süreçlerinin
ortaklaşması evde çocukların dövülmesini de azaltmaktadır.
39- DİĞER
NEDENLER
·
Ekonomik yetersizlik ve işsizliğin
getirdiği olumsuz yaşam koşullarının anne baba üzerinde baskı yaratması
·
Evlilik ilişkilerinde kopukluk
yaşanması ve eşlerin sorunların üzerinden gelme becerisine sahip olmamaları
·
Anne babanın çocuktan yapamayacağı
davranışları beklemesi ve gerçekleşmediği zaman şiddet uygulama eğiliminde
olmaları
40- Ebeveynin
sosyal çevreyle olumsuz ilişkilere sahip olması, kendilerini toplumdan
soyutlamış yaşamaları
·
Ailede alkol ve uyuşturucu
tüketiminin olması
·
Anne babaların kişilik bozuklukları
(+eğt.dzy.)
·
Çocukların istenmeyen zamanlarda
olması
·
Hanede birey sayısının fazla olması
·
Anne babaların geçmişte kendilerinin
ailelerinde şiddet görmüş olmaları !
YANLIŞ
İNANIŞLAR
41- YANLIŞ
İNANIŞ: "Aile içi şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır."
·
GERÇEK:
·
Pek çok kişi şiddeti sadece dayak
veya vurma olarak algılar. Oysa şiddetin pek çok türü vardır. Kişinin
karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu
eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak tanımlanır.
42- YANLIŞ
İNANIŞ: "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir."
·
GERÇEK:
·
Dünya üzerinde her ırk ve ülkeden
dört aileden birinde aile içi şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma
Kurumunun yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre ülkemizde ailelerin %34'ünde
fiziksel şiddet, %53'ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun
olarak yaşanmaktadır.
43- YANLIŞ
İNANIŞ: "Aile içinde şiddet
44- Sadece
kadınlara yöneliktir."
·
GERÇEK:
·
Dünya'da ve Türkiye'de yapılan
araştırmalar aile içi şiddete maruz kalanların çok büyük bir bölümünün kadınlar
olduğunu ortaya koymakla birlikte erkeklerin de aile içinde fiziksel ve sözlü
şiddete uğradığı görülmektedir. Ayrıca çocuklar ve yaşlılar da ailede şiddetin
hedefi olabiliyor.
45- KADINLARA
YÖNELİK ŞİDDET
KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET
·
Erkeğe yönelik şiddet genellikle evin
dışından gelirken, kadınlar daha çok aile bireylerinin ya da eşlerinin
uyguladığı şiddete maruz kalırlar. Yani kadınlar çoğunlukla kendilerini
istismar edenlere duygusal ve ekonomik olarak bağımlıdırlar. Türkiye'de kadına
yönelik şiddetin en uç noktada yaşandığı boyut "namus
cinayetleri"dir.
·
Türk Ceza Kanunu'nda yapılan son
değişikliklerle namus cinayetleri "nitelikli adam öldürme" kapsamına
alındı ve müebbet hapis cezası uygulaması getirildi. Kadının eğitim haklarının
kısıtlanması da kadına yönelik bir istismar türüdür.
46- ÇOCUKLARA
YÖNELİK ŞİDDET
·
ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET Çocuğun
ailesi ya da ondan sorumlu diğer kişiler tarafında çocuğa karşı uygulanan
fiziksel veya psikolojik nitelikli kötü davranışların tümünü kapsar. Çocuğu
dövme, tekmeleme, ısırma, aç bırakma, bir odaya kilitleme, yakıcı nesnelerle
dağlama, cinsel saldırı, duygusal olarak aşağılama çocuk istismarı kapsamına
girer.
·
Daha gizli yaşanan ve çocuğun
sağlığına, beslenmesine, giyimine, eğitimine ve sosyalleşmesine gereken dikkat
ve özenin gösterilmediği anne baba davranışları ise çocuk ihmali olarak
nitelenir.
47- ERKEKLERE
YÖNELİK ŞİDDET ERKEKLERE YÖNELİK ŞİDDET yılında Türkiye genelinde yapılan
araştırmada erkeklerin %2,1'inin sık sık, % 2'sinin ara sıra eşleri tarafından
dövüldüklerini söylemeleri ilginçtir.
·
Araştırmanın bulgularına göre
erkeklerin % 69'u, kadınların ise % 73,2'si eşlerine değişik sıklıklarda
hakaret, küfür, alaya alma, aşağılama gibi kaba söz veya ifadelerle sözlü
şiddet uygulamaktadır. Araştırmaların büyük bir bölümü özellikle fiziksel
şiddet uygulayan kadının kendisinin de fiziksel şiddete maruz kaldığını ve
kadının şiddete şiddetten korunmak için başvurduğuna işaret etmektedir.
48- YAŞLILARA
YÖNELİK ŞİDDET
·
Yaşlılar da diğer aile bireyleri gibi
çeşitli boyutlarda şiddet görebiliyor: Ekonomik şiddet: Yaşlıya ait paranın
gasp edilmesi ve onun izni olmadan diğer aile bireyleri tarafından kullanılması
veya yaşlıya ait malvarlıklarının onun rızası olmadan elinden alınması ve
kullanılması gibi, Duygusal / sözlü / sosyal şiddet: Yaşlının sözle küçük
düşürülmesi, haklarının yok sayılması, çeşitli olanaklardan yoksun bırakılması
gibi, Fiziksel şiddet: Yaşlının dövülmesi, cinsel taciz veya tecavüze uğraması,
aç bırakılması gibi. Yaşlılara yönelik en sık olarak uygulanan şiddet biçimi
ise yaşlının ihmal edilmesidir.
49- YANLIŞ
İNANIŞ: “Şiddet sadece yoksul ve eğitimsiz ailelerde yaygındır."
GERÇEK:
·
Şiddet, eğitimli ve ekonomik geliri
yüksek ailelerde de görülür. Şiddet uygulayanlara da şiddet mağdurlarına da
toplumun her kesiminde rastlanabilmektedir. Bununla birlikte, eğitimli ve
yüksek ekonomik düzeydeki ailelerde şiddetin varlığını saklama eğiliminin daha
yüksek olduğu görülmüştür.
50- YANLIŞ
İNANIŞ: “Şiddetten sonra özür dilenirse her şey unutulur.”
GERÇEK:
·
Şiddet eğer bir önlem alınmazsa bir
süre sonra tekrarlanabilir. Aile fertleri şiddet uygulayan kişiyi affetmiş
görünseler veya kendilerini affetmek zorunda hissetseler de şiddetin etkileri
kalıcı olabilir.
51- Şiddet
çemberi birbirini takip eden 3 aşamadan oluşur: Gerginliğin artması, Patlama ve
Özür.
·
Gerginliğin artması evresinde kişi
kızgınlığını kontrol edememe yönünde sinyaller vermeye başlar ve karşısındaki
bir şeylerin yolunda gitmediğini hisseder.
·
Patlama evresinde şiddet uygulayan
kişi sözlü, fiziksel ya da cinsel olarak karşısındakine saldırır. Bu süre kısa
veya uzun olabilir, hatta günler sürebilir.
·
Özür evresinde ise şiddet uygulayan
kişi diğerinden özür diler, affedilmek ister, bir daha olmayacağına dair sözler
verir. Bazen özür evresi yaşanmayabilir ve gerginliğin artması-patlama ikilemi
devam edip gider. Bazı kişilerin ise şiddeti ne zaman uygulayacakları belli
olmaz, beklenmedik bir zamanda ön belirti vermeden patlayabilirler.
52- "Aile
bireylerinin birbirine sevgisi ve bağlılığı
·
YANLIŞ İNANIŞ:
·
"Aile bireylerinin birbirine
sevgisi ve bağlılığı
öylesine yüksektir ki aile
içi şiddet önemli zararlar vermez."
·
GERÇEK:
·
Aile içi şiddet, gerek eşlerin
birbirine duydukları sevgi ve saygıyı, gerekse aile fertlerinin fiziksel ve
ruhsal sağlığını ciddi bir şekilde zedeler.
53- YANLIŞ
İNANIŞ: "Eğer mağdur şiddeti istemese/ kabullenmese
evini terk eder ya da kanuni haklarını kullanırdı.”
·
GERÇEK:
·
Pek çok mağdur ekonomik nedenler,
toplumsal baskılar, çocuklarını zor durumda bırakmama, çaresizlik, nasıl yardım
alacağını bilememe gibi nedenlerle evini terk edemez.
54- YANLIŞ
İNANIŞ: "Aile içi şiddetin nedeni alkoldür." "Ayıkken dövmem.“
·
"Çok içkiliydim, ne yaptığımı
bilmiyordum."
·
GERÇEK:
·
Aile içi şiddete alkol kullanımını
gerekçe göstermek, şiddet içeren davranışla ilgili sorumluluk almayı
reddetmektir. Alkol, şiddet kullanımını artırabilir; ama ikisi farklı
sorunlardır. Birinin tedavisi, diğer sorunu ortadan kaldırmayabilir.
55- YANLIŞ
İNANIŞ:
·
"Aile içi şiddet çocuk
terbiyesinin kaçınılmaz bir öğesidir.“
·
"Kızını dövmeyen dizini döver“
·
"Ders vermek için dövdüm“
·
“Babadır döver de sever de!”
GERÇEK :
·
Hem şiddete doğrudan maruz kalan hem
de annesinin, babasının veya kardeşlerinin sık sık küçük düşürüldüğüne, tehdit
edildiğine ya da dayak yediğine şahit olan çocuklar şiddetten olumsuz
etkilenir. Her iki durumda da çocuğun kendine saygısı, büyüklere duyduğu güven
duygusu ve yaşam sevinci yara alır.
56- "Kendimi
kaybettim ve dövdüm“
·
YANLIŞ İNANIŞ:
·
"Kızgınlık kontrol edilemez ve
şiddete yol açar.“
·
"Zarar vermek istemezdim ama
kızgınlıktan
·
gözüm hiçbir şey görmedi."
·
"Kendimi kaybettim ve dövdüm“
·
GERÇEK:
·
Kızgınlık kontrol edilmezse şiddete
yol açabilir. Ancak normal, sağlıklı bir duygu olan kızgınlığı kontrol etmek
mümkündür.
57- YANLIŞ
İNANIŞ: "Aile içinde şiddetten kurtuluş yoktur." GERÇEK:
·
Aile içinde şiddet gören kişiler
yasalar tarafından korunmaktadır. Şiddete uğrayanlar kendi güçlerini fark
ettiklerinde, toplumda ve çevrelerinde var olan kaynaklardan (akrabalar,
arkadaşlar, komşular, adli makamlar, kadın sığınma evleri, danışmanlık
merkezleri) destek alabilirler.
58- DİSİPLİN
YÖNTEMİ OLARAK ŞİDDET
·
Ülkemizde ana-baba ve öğretmenin,
disiplin sağlamak için uyguladığı baskı yöntemleri yetişkinler ve çocuklar
tarafından benimsenmiştir.
·
‘Dayak cennetten çıkmadır’
·
‘Kızını dövmeyen dizini döver’
·
‘Eti senin, kemiği benim’
·
‘Öğretmenin vurduğu yerde gül biter’
·
‘Sözden anlamayanın hakkı kötektir’
·
ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRMA
59- DİSİPLİN
NEDİR?
·
İÇ KONTROLLÜ DİSİPLİN?
·
DIŞ KONTOLLÜ DİSİPLİN?
60- 62 DİSİPLİN
= DÜZEN’ dir BASKI DEĞİL
·
GENEL TANIM
·
DİSİPLİN = DÜZEN’ dir
·
BASKI DEĞİL
61- DİSİPLİN
(İÇ DİSİPLİN - DIŞ DİSİPLİN) DIŞ KONTROLLÜ DİSİPLİN DAVRANIŞLARI
·
Kızıp bağırma
·
Tehdit etme
·
Sözle hor görme
·
Beddua etme
·
Sevgiyi esirgeme
·
Cezalandırma
62- DIŞ DENETİM
ARACI
·
DAYAK
·
Dayak yiyen çocuk yaptığının bedelini
ödemiştir; davranışının neden yanlış olduğunu öğrenmemiştir.
·
Anne babaya kızgınlık, nefret,
düşmanlık duyar; onlardan öç almak için istemedikleri davranışı tekrarlar.
·
Saldırganlık eğilimi gelişir; O’da
isteklerini zorbalıkla elde etmeye başlar.
·
Dayak yiyen çocuk kendini, güçsüz,
aciz, zavallı hisseder; özgüveni sarsılır.
63- İÇ DENETİM
KURALSIZLIK DEĞİL
·
‘Çocuğun bazı kuralları benimsemesi
ve dış uyarılara gerek kalmadan uygulamasıdır.’
·
Kuralların nedeni ve beklenen
davranış açıklanır
·
Aktif rol ve sorumluluk verilir.
·
Olumlu davranışlar takdirle
pekiştirilir.
·
ÇOCUĞA; ÖZGÜVEN, SORUMLULUK VE
DENGELİ KİŞİLİK KAZANDIRIR
64- TV VE
ŞİDDET Çocuklar şiddetle TV’de tanışıyor
·
Ülkemizde bir kişi yaşadığı her beş
saatten birini TV izleyerek geçirmektedir.
·
Çocukların üçte biri TV’yi ailesiyle
birlikte izlemekte;
·
yarısından fazlası ise programı
kendisi seçmektedir.
·
Programların üçte ikisinde az ya da
çok şiddet eylemleri vardır. (1/3’ü suç kapsamında )
·
‘Reality show’ ları en çok
yaşındakiler izliyor
65- TV’NİN
ÇOCUKLARA ETKİSİ
·
TV’DE ŞİDDET İÇEREN PROGRAMLARI
İZLEYEN ÇOCUKLARIN: * Saldırgan, kaba, sert ve hırçın bir tutum sergiledikleri;
* Erişkinlik döneminde suç teşkil eden şiddet davranışlarında bulundukları; *
Gerçek yaşamda şiddete karşı duyarsızlık geliştirdikleri *’Şiddet uygulayan’
karakteri model alarak onlar gibi davrandıkları bilimsel bir gerçektir.
66- ANNE
BABANIN TV DENETİMİ
·
Anne babalar kendileri de tv programlarında
seçici davranmalı, tv izleme süresini kısaltarak model olmalı
·
Program bittiğinde tv kapatılmalı
·
Çocuğun odasında tv bulunmamalı; (2
saatten az)
·
Kendi hayatları, toplum değerleri ve
tv dünyası arasındaki farkı öğrenmeleri için tv birlikte izlenmeli
·
CD , video, bilgisayar oyunları
incelenerek alınmalı
·
Başka seçenekler : kitap, müzik,
hobi, spor, sosyal faaliyet, aile – arkadaş sohbetleri v.b.
67- ŞİDDETE
KARŞI ALABİLECEĞİMİZ ÖNLEMLER?
·
ŞİDDETE KARŞI AİLE ÖNLEMLERİ ÖNCE
KENDİMİZDEN BAŞLAMALIYIZ
·
Yaşantımızda şiddetin ne kadar yer
aldığını gözden geçirmeli, tutum ve davranışlarımızı irdelemeliyiz
·
Sağlıklı ilişkiler kurmaya özen
göstermeliyiz
·
Duygularımızı tanımalı, fark etmeli
ve doğru ifade etmeli; özellikle kızgınlık ve saldırganlık duygularımızı
kontrol edebilmeliyiz
·
Sakin ve sabırlı olmalı, açık ve net
bir tutum sergilemeli; davranışlarımızı kontrol edebilmeliyiz.
68- ÇOCUĞUMUZA
YÖNELİK (1)
·
Onları dinlemeli ve oldukları gibi
kabul etmeliyiz
·
Çocuğumuzun kendi duygularını
tanıması, anlamlandırması ve doğru ifade edebilmesi için olanak sağlamalıyız
·
Baskıcı – otoriter ve aşırı serbest
tutumlardan kaçınmalıyız
·
Tutarlı olmaya, açık, dürüst ve net
olmaya sözümüzü tutmaya özen göstermeliyiz
·
Evde şiddetin hiçbir türüne yer
vermemeliyiz
·
Arkadaş çevresini tanımalı, evimize
davet etmeliyiz
69- ÇOCUĞUMUZA
YÖNELİK (2)
·
Onu sokağa – dışarı itecek
davranışlar yerine, sevgimizi yansıtan, paylaşımcı yaklaşımda bulunalım
·
Sorunlarıyla yakından ilgilenmeli;
akılcı yollarla çözme becerisi kazandırmalıyız
·
Çocuklarımızı eşler arasında denge
unsuru olarak görmemeliyiz
·
İzlediği programları, okuduğu
kitapları, girdiği çevreyi onun yaşına uygun ayarlamalıyız.
70- Onu bir
köşeye atarak, o yokmuş gibi hayatınızı düzenleyerek yaşayamazsınız.
·
nasılsa küçük anlamaz diyerek onun
yanında kavga edemez, yüksek sesle konuşamaz, itişme ve çekişme içinde
olamazsınız. Biz anlamaz sansak da bu onun ruhunda derin yaralar açar.
Kendisine ve çevresine güvenini sarsar.
·
Özellikle annesine karşı onun yanında
uygulanacak her çeşit şiddet çocuğun dünyasına atılan bir atom bombasıdır.
71- Öfkeli,
güvensiz ve saldırgan kişilikler böyle ortamlarda gelişir
·
Öfkeli, güvensiz ve saldırgan
kişilikler böyle ortamlarda gelişir. Seri katillerin, canilerin çocukluk dönemi
kötü geçmiş kişilerden çıktığı bilimsel bir gerçektir. Biriken kin ve öfke bir
şekilde ortaya çıkmaktadır. bundan dolayı çocuk daha doğmadan evdeki kişiler
sağlıklı bir birey gibi yaşamayı öğrenmelidirler. Aksi takdirde rüzgar ekenin
fırtına biçeceği bir gerçektir.
·
Bireylerdeki birçok davranış
bozukluğunun temeli 0-6 yaş arasında atılır.
72- En az
şiddet, en az gerginlik, en az kavga, 0-2 yaş döneminde yaşanmalıdır.
·
Bu dönemde bebek mümkün olduğunca
anne ile birlikte olmalı, bakıcı ya da yakınların bakımına bırakılmamalıdır.
Çünkü bebeğin ihtiyacı olan sevgi, şefkat ve güven duygusunu anneden başka
kimse gerektiği gibi veremez. Ve bunlar bu dönemde oluşur ve gelişir.
·
Eğer korkak, ürkek, stresli ve
kaygılı, saldırgan bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız;
·
Bebeğinize sert davranın, ona
bağırın, yanında kavga edin, altını alınmasını ve doyurulmasını zamanında
yapmayın,onu sık sık başkalarının bakımına terk edin, ona sarılmayın,
dokunmayın, ağlamasından zevk alın... amacınıza mutlaka ulaşırsınız....
73- Suça
karışan çocuklar, bizim kendi evimizde büyüttüğümüz ama yetiştiremediğimiz,
okullarımızda okuttuğumuz ama eğitemediğimiz çocuklarımızdan başkası değildir.
Çocuklarımızda şiddet, alkol ve madde bağımlılığı giderek artmakta, bunlar da
onları suça itmektedir.
74- Lafın
kısası şu ki; Suçu azaltmanın yeri karakollar, adliyeler, ıslah ve cezaevleri
değil, önce aile ve sonra okullardır.
·
Bu noktada en büyük görev ve en ağır
sorumluluk anne babalara ve eğitimcilere düşmektedir. Çünkü bugün hırslarını,
enerjilerini, öfkelerini ve saldırganlıklarını kontrol edemediğimiz
çocuklarımız, yarın karşımıza bir şiddet ve suç kaynağı olarak çıkmaktadır.
75- Unutmayalım
ki; Bugünün yetişkin mahkumları, azılı katilleri, dünün masum ve temiz
çocuklarıydılar.
76- ŞİDDETSİZ
SEVGİ DOLU GÜNLER!
·
Rahat bir vicdan
·
Sevgi dolu bir yürek
·
Huzurlu bir toplum
·
Aydınlık bir gelecek için “ŞİDDETSİZ
SEVGİ DOLU GÜNLER!”
77- TEŞEKKÜRLER…
Yorumlar
Yorum Gönder