Allah’ü Teâlâ Kalplere Bakar!

         Allah’ü Teâlâ Kalplere Bakar!

 

Kalp nazargâh-ı ilahidir. Rabbimiz kalplere tecelli eder.

            Kalb, imanın, hakikatin, bilginin, hikmetin ve ahlâkın merkezindedir. Beden ülkemizin sultanı olan kalb, gönül dünyamıza da yön veren ilahi bir cevherdir.

            Şuur, vicdan, idrak, duygu, akıl ve irade gücümüzün odak noktasıdır. İman ve küfrün, sevgi ve nefretin, cesaret ve korkaklığın, iyilik ve kötülüğün merkezidir.                 Kibir, kıskançlık öfke, nefret, şehvet… Vb. kötü duygular kalpte bulunduğu gibi; iman, Allah’ü Teâlâ korkusu, ihlâs, hilm ve takva gibi iyi ve güzel duygular da kalpte bulunur.

 

O gün, ne mal fayda verir ne de evlât…

 

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki:

“O gün ne mal fayda verir, ne de evlat, Ancak Allah’ın huzuruna tertemiz bir kalple gelenler kurtulur!” (Şuarâ Sûresi 88. ve 89)

 

Allah’ü Teâlâ Kalblere Bakar!

 

            İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem de buyuruyor ki:

“Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize bakar.” (Müslim, Birr 33. İbni Mâce, Zühd 9)

“Allah Teâlâ sizin yüzlerinize ve mallarınıza değil, kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr 34)

“Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalbdir.” (Buhârî, Îmân 39; Müslim, Müsâkât 107,108)

           

Yine Rasûlullâh Sallâllâhu Aleyhi Vesellem Efendimiz, şöyle dua ederdi.

 

"ALLAHım! Senden işte (dinde) sebat etmeyi, doğruluğa da azmetmeyi istiyorum. Keza nimetine şükretmeyi, sana güzel ibadette bulunmayı taleb ediyor, doğruyu konuşan bir dil, eğriliklerden uzak-selim bir kalb diliyorum. …” diye Rabbine niyazda bulunurdu… (Tirmizî, Deavât, 23/3407)

 

Yine Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in en çok yaptığı dua:

 

“Ey kalpleri döndüren Allah’ım! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl.” (Tirmizî, Kader 7, Daavât 90, 124)

 

Büyüklerimiz buyuruyor ki: “Niyet hayır, akıbet hayır!”

 

Niyetimiz sadece ve sadece yüce Rabbimizin rızasını kazanmak olmalıdır. O niyetle başladığımız işlerin sonuçları da güzel olacaktır.

Rabbim korusun! “İnsanlar beğensin”, “Beni beğensinler!”, “Beni övsünler!”… Gibi kötü niyetle yapılan işlerin sonucu da kötü olacaktır.

İnsanlar birbirlerinin dış görünüşüne bakar; Rabbimiz ise kalbe ve niyete bakar.

 

Bir arkadaşım anlattı.

 

Birkaç arkadaş, İstanbul Yere Batan Cami’sini ziyarete gitmişler. 3-4 genç namaza hazırlık yapıyormuş.

Bir tanesi diyor ki:

“- Sen başına neden takke giymiyorsun? Sünneti terk ediyorsun?

Uzun saçlı genç, ders niteliğinde bir cevap verir:

“- Üstat Allah’ü Teâlâ kalplere bakar. Elbette takkemi giyseydim, daha güzel olurdu ama evde unutmuşum!”

Gerçekten harika bir cevap…

           

Efsane futbolcudan Mükemmel Cevap:

 

Galiba 1988 UEFA Euro kupasıydı. Hollandalı ünlü futbolcu, Gullit’e bir gazeteci:

“- Bu turnuvada çok güzel goller atacak mısın, sükse yapacak mısın!” benzeri bir soru sorar:

Efsane Futbolcu verdiği muhteşem cevapta; kendini değil ülkesini öne çıkararak:

“- Biz buraya sükse yapmaya değil, Hollanda’yı şampiyon yapmaya geldik!” diye herkese ders olacak, unutulmaz bir cevap verir.

Yüce Rabbim hepimize nefislerimizi tezkiye etmeyi, kalplerimizi tasfiye etmeyi, huzuruna tertemiz kalplerle varabilmeyi nasip eylesin!

Hoşça kalın, dostça kalın, âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ’ya emanet olunuz efendim!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)