40 Hadisi Şerif 89
40 Hadisi Şerif 89
001- Allah’ü Teâlâ, bir mesleği olup mesleğinde maharetli ve uzman
olan kulunu sever. (Taberani)
002- Allah’ü Teâlâ bana farzları yerine getirmemi emrettiği gibi,
insanlarla “müdara”yı, yani iyi ve güzel geçinmeyi de emretti. (Deylemi)
003- Kim Allah’ü Teâlâ ile kendisinin arasını düzeltir, güzel
yaparsa; Allah’ü Teâlâ ta onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar. Kim
iç dünyasını (kalbini, niyetini) düzeltirse, Allah’ü Teâlâ da onun dışını (davranışlarını)
düzeltir (Hâkim)
004- Allah’ü Teâlâ cemildir (güzeldir) güzelliği sever. Cömerttir.
Cömertliği sever. Temizdir, temizliği sever. (İbn-i Adiyy)
005- Allah’ü Teâlâ beni cömert ve mütevazı bir kul olarak yarattı.
Hakkı bile bile çiğneyen inatçı (cebbar) bir kimse yapmadı. (Ebu Davud)
006- İslam temizdir. Öyle ise temizleniniz. Çünkü cennete temiz
olandan başkası giremez. (Taberani)
007- Her şeyin bir hakikati vardır. İmanın hakikati ise şudur:
Kul, başına gelen şeyin her şart ve durumda mutlaka ona gelecek olduğunu bilmelidir.
Başına gelmeyen şeyin de, hiçbir şekilde kendisine erişmesinin mümkün
olmadığına inanmalıdır. (Ebu Davud)
008- Bir gün bir hurma fidanı dikiyordum. Rasulüllah yanıma geldi.
Ey Eba Hureyre! Nedir o diktiğin? diye sordu. Hurma fidanı dikiyorum ya RasulAllah’ü
Teâlâ, dedim. Sana o diktiğinden daha hayırlı bir dikim işi söyleyeyim mi? dedi.
“Söyle ya Rasulallah!” dedim. Sübhanallah, Elhamdülillah La ilahe illallah,
Allahu Ekber, kelimelerini söyle... Bunların her biri için, sana Cennet’te bir
ağaç dikilir, buyurdu. (Hâkim)
009- Ebu Hureyre’den) Her canının istediğini yemen, israftandır. (İbn-i
Mace)
010- Cennette büyük bir köşk vardır. İsmi ferah evidir. Buraya
ancak çocukları sevindirenler girer. (ibn-i Addy)
011- Duaların sonunda Âmîn demek, alemler Rabbi Allah’ın, mü’min
kullarının dillerindeki mührüdür. (İbn-i Adiyy)
012- Allah’ü Teâlâ bir millet hakkında hayır dilerse, yumuşak
huylularını başlarına idareci yapar. Aralarında bilginlerin (aydınların) sözü
ve hükmü geçer. Malı ise, cömertlerine verir. Allah’ü Teâlâ bir millet hakkında
da şer dilerse, kötülerini (sefihlerini) onlara idareci yapar. Aralarında
cahillerin sözü ve hükmü geçerli olur. Malı da, cimrilerine verir. (Deylemi)
013- Doğru bir sözü işitip sonra da onu din kardeşine ulaştırarak
öğretmen, ne güzel bir hediyedir (Taberani)
014- Kulun ahirette sevap kefesine ilk konulacak ameli, çoluk
çocuğunun geçimi için yaptığı harcamalardır. (Taberani)
015- Cennete çok ağaç dikin. Çünkü onun suyu tatlı, toprağı
güzeldir. (Yani verimi çoktur. Çok sevap meyvesi alınır) Cennetin ağaçlarından
biri olan La havle ve la kuvvete illa billah cümlesini çok söyleyin. (Taberani)
016- Herhangi bir kimse ücretini vermemek niyetitle bir şey satın
alırsa öldüğü gün hain olarak ölür. Hain ise cehennemdedir. (Taberani)
017- Kıyamet gününde şehitler getirilip, hesap için durdurulur. Sadaka
verenler getirilip, hesap için durdurulur. Dert verilip belaya uğratılanlar da
getirilir, ancak onlara ne mizan kurulur ve ne de divan. Kendilerine yağmur
gibi sevaplar yağdırılır. Bela ehlinin elde ettiği bu sonsuz ödülleri gören
mahşer halkı, “ah keşke dünyada iken biz de hastalansaydık da cesedlerimizi
makaslarla kesseydiler”, diyerek onların elde ettikleri mükafatlara
imreneceklerdir. (Taberani, Mu’cemul-Kebir)
018- Bana 3 özellik verildi: Saflar halinde cemaatle namaz kılmak...
Cennet halkına özel olan selamlaşmak... Harun Peygamberden başkasına verilmeyen
(Âmîn) kelimesi... (Hz. Musa dua ettiğinde, Hz. Harun “Âmîn” derdi. )
HadisBiriniz namaza durduğunda, rahmet ona yönelip gelir. (Ebu Davud)
019- Her günün eylemleri, mutlaka mühürlenir. Mü’min hastalandığı
zaman, melekler şöyle derler: Ey Rabbimiz, Falanca kulunu hastalandırarak iyi
eylemlerden sen alı koydun. Yüce Allah’ü Teâlâ şöyle buyurur: İyileşinceye veya
ölünceye kadar, daha önce yaptığı eylemlerin aynısını (her gün yapmış gibi)
yazıp mühürleyin. (Ebu Davud)
020- Boğularak ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Gurbette ölen
şehiddir. Yılan gibi bir haşeratın sokup zehirlemesinden dolayı ölen şehittir. Karın
sancısından ölen şehiddir. Çöken evin altında kalan şehiddir. Damdan düşüp
ayağı veya boynu kırılarak ölen şehiddir. Üzerine taş yuvarlanarak ölen
şehiddir. Canını korurken öldürülen şehiddir. Malını korurken öldürülen
şehiddir. Din kardeşini savunurken ölen şehiddir. Komşusunu savunma uğrunda
öldürülen şehiddir. İyiliği emredip kötülükten sakındırırken ölen şehiddir. (İbn-i
Asakir)
021- İnsanlar bir şeyi layık olduğundan fazla (gözlerinde)
yüceltirlerse, Allah’ü Teâlâ onu mutlaka alçaltır. (Beyhaki)
022- La ilahe illallah diyenlere dil uzatmaktan, dışlamaktan uzak
dur. Hiçbir günah yüzünden, onları kâfirlikle (din dışılıkla) itham etme (Taberani)
023- Kıyamet günü, tüm (gasbedilen) haklar, sahiplerine geri
ödenecektir. Hatta boynuzlu koyundan, boynuzsuz hayvana boynuz vurmasının hakkı
bile alınacaktır. (Müslim)
024- Size şerri dokunabilecek kötü adamlara rastladığınızda,
onlara selam veriniz. Ta ki, size karşı olan kötü düşünce ve düşmanlıkları
dinsin. (Beyhaki)
025- Dünyaya gönül verme (zahid ol) ki Allah’ü Teâlâ seni sevsin. İnsanların
elindekine göz dikme ki, insanlar seni sevsin. (İbn-i Mace)
026- Hz. Peygamber, bir gün ashabına: İnsanları en çok cehenneme
girdiren şey nedir? diye sordu. Ashap: Allah’ü Teâlâ ve Rasulü bilir ancak,
dediler. Hz Peygamber: İki uzvudur ki, biri ağzı, diğeri ferci (cinsiyet
organı), buyurdu. Sonra tekrar sordu: İnsanların en çok cennete eriştiren şey
nedir? Ashap, aynı cevabı verince, şu açıklamayı yaptı: Bu da iki şeydir: Biri,
Allah’tan korkmak, yani takva sahibi olmaktır. Diğeri de güzel ahlaka sahip
bulunmaktır. (İbn-i Mace)
027- Ölümü çok zikredin. Zenginlik anında ölümü hatırlarsanız, bu
(zenginliğin vereceği azgınlık ve şımarıklığı) yıkar. Fakirlik anında
hatırlarsanız, bu, (halinizden şikâyeti önler) elinizdekine kanaat etmenize
sebep olur. (İbn-i Ebi’d-Dünya)
028- Günahlar rızkı azaltmaz. Sevaplar da rızkı çoğaltmaz. Duayı
terketmek ise günahtır. (Mu’cemu’s-sağir)
029- Her duyduğunu söylemesi, kişiye günah olarak yeter. (Ebu
Davud)
030- Biriniz, bazı dertlere uğramış bir kişiyi gördüğünde içinden
“Beni sana verdiği dertten koruyan, beni sana ve kullarının birçoğuna gerçekten
üstün kılan Allah’a hamdolsun” dese, bu söz, kendisine verilen o nimete şükür
olur. (Beyhaki)
031- Mü’min mü’minin kardeşidir. Hiçbir şekilde ona olan
hayırlılığını (faydalı tavsiyelerini) elden bırakmaz. (İbn-i-Mace)
032- Şu 6 şeyi devamlı yapacağınıza dair bana söz verin; ben de cennete
gireceğinize kefil olayım: Konuştuğunda hep doğru söyleyin. Söz verdiğinizde
hep sözünüzde durun. Size güvenildiğinde bu güveni sakın istismar etmeyin. Namusunuzu
titizlikle koruyun. Gözlerinizi haramdan sakının. HarÂmîn her türlüsünden
çekinin. (Müsned)
033- Rasulüllah bir gün mescide girdi. Orada halka şeklinde
oturmuş iki gurup Sahabe ile karşılaştı. Bunlardan bir grubu Kur’an-ı Kerim okuyor
ve Allah’a dua ediyordu. Diğerleri de, ilim öğreniyorlar ve öğretiyorlardı. Rasulüllah
şöyle buyurdu: “Bunların hepsi hayır üzerindedirler: Şunlar Kur’an-ı Kerim okuyorlar
ve Allah’a dua ediyorlar. Bunlar da ilim öğreniyorlar. Ben de ancak bir muallim
(öğretici, yol gösterici) olarak gönderildim. ” Rasulüllah bu sözlerinden sonra
ilim öğrenenlerin yanına oturdu. (İbn-i Mace)
034- Mü’minler, aralarında, duvarları birbirine destek veren bir
bina gibidir. (Buhari)
035- Yemeklerinizi biraz soğutarak yeyin ki, sizin için bereketli
kılınsın... (İbn-i Adiyy)
036- Ahlakı kötü olan nefsine azap (sıkıntı)verir. Kaygısı (stresi)
çok olanın bedeni hasta olur. İnsanlarla sürtüşmeye girenin insanlar nezdinde
onuru gider, kişiliği (saygınlığı) yok olur. (Ebu Nuaym)
037- Kim ki, güneş batıdan doğmadıkça tövbe ederse, Allah’ü Teâlâ onun
tövbesini kabul eder. (Müslim) Sen bir ayakkabı aldığında iyisini al. Elbise
aldığında da, iyisini al. (Taberani)
038- Kişinin hatalarının çok olması, yumuşak huyluluğunun eksik
bulunması, doğruluk ve hakperestliliğinin az olması, gece boyunca ölü gibi
uyuması, gündüzleyin işsiz boş oturması, tembel olması, sürekli sızlanması,
halinden şikâyetçi olması, cimri olması, aç gözlü olması... Bütün bunlar,
kişiye dininde ve kişiliğinde zayıflık ve kötülük olarak yeter... (Ebu Nuaym)
039- En üstün sadaka, aç bir canlıyı doyurmaktır. (Beyhaki)
040- En üstün sadaka, iki kişinin arasını düzeltmektir. (Beyhaki)
Yorumlar
Yorum Gönder