Başarılı İnsanlar Neden Bahane Üretir?
Başarılı İnsanlar Neden Bahane Üretir?
Özgür
BOLAT
Bir
şirkette üst düzey kişilerle çalıştay yapıyoruz. Bir sorun var.
Ama hiçbir yönetici sorunun
sorumluluğunu almıyor. Herkes sorunu dışarıda arıyor. Acaba bu başarılı
insanların bir özelliği midir?
Araştırma
Pennsylvania
Üniversitesi’nden Prof. Martin Seligman asker yetiştirme programına kabul
edilen kişilere iyimserlik ölçeği uyguluyor.
Sonuçlara göre kimin başarılı,
kimin başarısız olacağını büyük yüzdeyle tahmin ediyor. Neye bakıyor?
Kişinin
iyi ve kötü durumları nasıl açıkladığına.
İyimser
İnsan
İyimser
insanlar, kötü durumların sebeplerini kendi dışındaki etkenlere, iyi durumların
sebeplerini kendilerine addediyor.
Örneğin, bir proje başarısız
olduğunda, “Yönetici iyi yönetemedi.” Ama proje başarılı olduğunda ise “Çok
çalıştım.” diyor.
Kötümser
İnsanlar
Kötümser
insanlarda ise durum tam tersi. İyi durumları dış faktörlere, kötü durumları
kendilerine bağlıyor.
Örneğin,
proje başarılı olunca, “Ekip iyiydi.” diyor ama proje başarısız olunca, “Bu
konuda beceriksizim.” diyor.
Bunun
altında da değersizlik duygusu yatıyor.
Dolayısıyla
iyimser insanlar başarısızlık durumunda suçu dışarıda arayarak, özgüvenini
koruyor ve umutsuzluğa düşmüyor.
Yoluna devam ediyor. Bu durumda
da başarılı oluyor. Karamsarlar ümitsizliğe düşüp denemeyi bırakıyor.
Bahane
Bulma
Ama
aynı mekanizma başka bir sorunu da ortaya çıkarıyor.
Bu kişiler başarısızlık
durumunda sorunu dışarıda gördüğü için, başka kişileri suçlama eğilimi
gösteriyor. Diğer insanları eleştiriyor. Başarızlığa bahane buluyor. Ekipte
moraller düşüyor.
Ego
Ve Bahane Bulma
Bu
kişilerin bahane bulmasının bir sebebi daha var.
Başarılı
insanlar başardıkça kendilerinde bir üstünlük duygusu oluşuyor. (Üstünlük
duygusu sonuç değil sebep de olabilir.).
Buna narsizm ya da ego da
diyebiliriz.
Başarılarıyla
kabul görenlerin başarısızlık durumunda yaptıkları ilk iş, egolarını korumak
oluyor. Hatayı dışarıda arıyor.
Gelişim
Ve Farkındalık
Peki,
bahane bulup, kendi hatasını sorgulamayan biri nasıl gelişebilir?
Bilinç düzeyi düşük olanlar,
maalesef çok gelişemiyor.
Çünkü kör noktalarını asla
öğrenemiyor.
Yıllardır
aynı pozisyonda çalışan ve asla üst düzey yönetici olamaz dedikleriniz, işte bu
kişiler.
Sorumluluk
Ve Gelişim
Bilinç
düzeyi yüksek olanlar ilginç bir mekanizma kullanıyor.
Bu
kişilerin kendilerini öğrenmeye açtığı anlar ile kapadığı anlar farklı oluyor.
Bir
işi başarmak için öğrenme sürecine giriyor ama iş olumsuz bitince, öğrenmeyi
durdurup kendilerini korumaya alıyor.
Başarısızlığın
duygusal tahribatı geçtikten sonra, tekrar öğrenme sürecine giriyor. Yani,
egolarını korudukları anlar ile öğrenme sürecinde oldukları an farklı oluyor.
Peki,
her başarılı insan böyle mi? Çoğu böyle ama hepsi değil.
Ne
Yapmalı?
Jim
Collins’in “Good to Great” kitabında anlattığı gibi, başarısızlık durumunda da
tüm sorumluluğu alan başarılı kişiler, gerçek bir lider oluyor. Kim bu kişiler?
Hata
yaptıklarında değersiz hissetmeyen ve egolarını korumak zorunda hissetmeyen
kişiler. Onlar başarılarıyla değil, benlikleriyle kabul gördüğünü düşünüyor.
Collins
bu kişilerden çok az var diyor, ama son 70 yılda ayakta duran şirketlerin
yöneticileri hep bu iç referanslı liderlerden oluşuyor.
Liderlik
Mümkün
Sonuç
olarak, iyimser ve egoları yüksek olanlar başarılı oluyor. Ama aynı zamanda bu
kişiler bahane de üretiyor ve diğer insanları eleştiriyor.
Ama başarılarıyla kabul görmeyen
kişiler gerçek lider oluyor. Çünkü hatalarını görüyor, kabul ediyor ve
gelişiyor. Diğer insanları suçlamıyor. Tam tersi onlara örnek oluyor ve onları
geliştiyor.
Bu
liderlerin sayısı az ama hem başarılı hem de böyle bir lider olmak mümkün.
Yorumlar
Yorum Gönder