40 Hadis-i Şerif 35 (İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında)
40 Hadis-i Şerif 35 (İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında)
01-
Hikmet fıkıhla ilgili bir kelime, müminin
yitiğidir. Onu nerede bulursa almaya başkalarından daha fazla haklıdır. (Tuhfet’ül-Ahvezi,
c. 7, s. 458)
02-
Kim ilim öğrenmek isterse bu davranışı geçmiş günahına
kefaret olur. (Tuhfet’ül-ahvezi, c. 7, s. 406)
03-
Kim ilim öğrenmek uğrunda yurdundan çıkarsa O,
evine dönesiye kadar Allah yolundadır. (Tuhfet’ül-Ahvezi c. 7, s. 406)
04-
Allah’tan faydalı ilim isteyiniz. Faydası
olmayacak ilimden Allah’a sığının. (Feyz’ül-Kadir c. 4, s. 108)
05-
Ya alim, ya öğrenci yahut dinleyici veya bu
kimseleri sevici olmaya bak. Beşincileri olma helak olursun. (Feyz’ül-Kadir c. 2,
s. 17)
06-
Sana ilim tahsil etmek lazımdır. Zira ilim, müminin
dostu; vakar, veziri; akıl, delili; iş, yardımcısı; rıfk, aslı ve asaleti;
Yumuşak huyluluk, kardeşi; sabır ise askerinin kumandanıdır. (Feyz’ül-Kadir c. 4,
s. 331)
07-
İlmi, yazmakla bağlayınız. (Feyz’ül-Kadir c. 4,
s. 530)
08-
İlmin fazileti, ibadetin faziletinden
hayırlıdır. Dinimizin en hayırlı vazifesi vera ve takvadır. (et-Tergib ve’t-
Terhib c. 1, s. 93)
09-
Kimin eceli ilim sahibi olmak isterken gelecek
olursa, kendisiyle Peygamberler arasında nübüvvet rütbesinden başka bir derece
bulunmadığı halde Allah’a kavuşur. (et-Tergib ve’t- Terhib c. 1, s. 96)
10-
İlim öğrenmek isteyene, talebelik halinde
bulunurken, ölüm gelecek olsa şehit olarak vefat eder. (et-Tergib ve’t- Terhib
c. 1, s. 97)
11-
İlim öğrenme isteği içinde evinden çıkan
hiçbir kimse yoktur ki, yaptığından hoşlandıkları için, melekler onun ayakları
altına kanatlarını koymasın. (İbni Mace c. 1, s. 82)
12-
Kim bir hayrı öğrenmek veya öğretmekten başka
bir şey dilemeksizin mescide giderse, kendisine haccı tamam olan bir hacının
ecri nasip olur. (et-Tergib ve’t Terhib, c. 1, s. 104)
13-
Allah kime hayır eriştirmeyi dilerse, onu
dinde anlayış ve bilgili kılar. (İbni Mace, c. 1, s. 80)
14-
Dini sahada yetişmiş bir bilgin, şeytana karşı,
kendisini ibadete vermiş bin kişiden daha çetindir. (İbni Mace, c. 1, s. 81)
15-
İlim iki çeşittir. Biri, kalpte yerleşen
ilimdir ki; bu, sahibi için faydalı bir ilimdir. Diğeri sadece dilde dolaşan
ilimdir ki, bu Ademoğlu aleyhine Allah’ın bir huccetidir. (et-Tergib ve’t-
Terhib, c. 1, s. 103)
16-
Kimin ilminden bir meselenin hali sorular da
onun cevabını gizler ise Allah (c. c. ) kıyamet günü onun ağzına ateşten bir
gem vurur. (Ebu Davud, c. 3, s. 321)
17-
Kim ilim adamlarına karşı münazaa yürütmek
için veya beyinsizleri şek ve tereddüt’e düşürmek ve halkın yüzlerini kendi
tarafına çevirmek (taraflar toplamak) maksadıyla ilim öğrenmek isterse Allah da
onu ateşe sokar. (Tuhfet’ül-Ahvezi, c. 7, s. 414)
18-
Kim ilim öğrenmek istediği yola koyulursa, Allah
da ona cennete götürecek yolu bulmayı kolaylaştırır. (Tuhfet’ül-Ahvezi, c. 7, s.
405)
19-
Kim Aziz ve Celil olan Allah’ın cemali ve
rızası istenilecek şeylerden bulunan bir ilmi, dünya malından bir metaa erişmek
için öğrenirse kıyamet günü cennetin kokusunu bulamayacaktır. (Ebu Davud, c. 3,
s. 323)
20-
Hakikat Allah, ilmi kullar arasından
çekip kopararak değil, hakiki alimlerin ruhlarını kabzetmek suretiyle alacaktır.
Nihayet hiçbir alim bırakmayınca halk, cahilleri dinde Reis (başkan) lar
makamında tutarlar. Kendilerine dini meseleler sorulur. İlimsiz olarak hemen
fetva verirler. Hem kendileri sapıtırlar hem de soranları saptırırlar. (Buhari
c. 1, s. 34;Müslim, c. 8, s. 60)
Açıklama: Hadis-i şerifin metni, Buhari’nin
lafzıdır. Müslim’in rivayetinde, İbad yerine Nas , Lem yübki fi’li yerinde lem
yetruk , Rüesa makamında Rüus lafızları zikredilmektedir. Bu hadis-i şerif, zamanımız
için söylenmişçesine ve mucize çapında bir hadistir.
21-
Allah’tan başkası için ilim öğrenmek isteyen
veya ilimle Allah rızasından başkasını dileyen kimse, kendine ateşten oturacak
bir yer edinsin. (İbni Mace, c. 1, s. 95)
Açıklama: İlim, kulların hoşuna
gitmek ve gözüne girmek için okunursa emekler boşuna gider. İlmi menfaat elde
etmeye vesile eden de cehennemi boylar. İlim insana Allah rızasının en yüce
gaye olduğunu anlatmak içindir. İlim; ne aş, ne iş, ne de maaş elde etmek için
öğrenilmemeli ve bu gibi basit arzulara alet edecek kimselere ilim
öğretmemelidir.
22-
Kim halka öğretmek için ilimden bir kapı
açmayı öğrenirse, kendisine yetmiş sıddık sevabı verilir. (et-Tergib ve’t-
Terhib, c. 1, s. 98)
23-
Feraiz ilmini ve Kur’an okumayı öğreniniz, halka
da öğretiniz. Çünkü benim
ruhum bir gün kabz olunacaktır. (Tuhfet’ül-Ahvezi,
c. 6, s. 265)
24-
Münafıkta iki haslet; güzel huyluluk ve dini
meseleler de bilginlik toplanmaz. (Tuhfet’ül-Ahvezi, c. 7, s. 455)
25-
İlim öğrenmek için, şark tarafından bir takım
adamlar size gelecekler. Onlar size geldiğinde, kendilerine hayrı dokunacak
ilmi tavsiye ediniz.
26-
Halk size tabi olacaklardır. Küre-i arzın
değişik taraflarından bir çok adamlar dinimizdeki fıkıhla ilgili hükümleri
öğrenmek üzere size geleceklerdir. Bunlar size geldikleri vakit, kendilerine
hayrı tavsiye ediniz. (Tuhfet’ül-ahvezi, c. 7, s. 409)
27-
Yakın bir gelecekte bazı topluluklar, size
gelip ilim öğrenmek isteyecekler. Onları gördüğünüz vakit, kendilerine Merhaba,
Resulullah’ın vasiyette bulunduğu bahtiyarlar hoş geldiniz deyiniz ve onlara
ilim öğretiniz. (İbni Mace, c. 1, s. 90)
28-
Sadakanın faziletçe en üstünü, Müslüman bir
kimsenin ilim öğrenip sonra onu bir Müslüman kardeşine öğretmesidir. (İbni Mace,
c. 1, s. 89)
29-
Kim bir ilim öğretirse, kendisine onunla iş
gören kimsenin ecri kadar sevap vardır. O işi yapanın sevabından hiçbir şey de
eksilmez. (İbni Mace, c. 1, s. 88)
30-
Bilgin ve ibadet eden iki kişi, kabrinden kaldırılır
da ibadet edene Cennete gir denilir. Alime de Terbiyesini güzelleştirdiğin
insanlara şefaat etmek için sen biraz burada dur! denilir. (et-Tergib ve’t-
Terhib, c. 1. s. 102)
31-
Yeryüzün de alimlerin benzeri, yıldızlar
gibidir. Kara ve denizin karanlıklarında onlara bakmakla yol bulunur. Yıldızlar
sönerse hidayette olanların sapıtması çok sürmez. (et-Tergib ve’t- Terhib, c. 1,
s. 100)
32-
Alimin, ibadetle meşgul olana üstünlüğü, benim
en aşağı durumda olanınıza üstünlüğüm gibidir. (Tuhfet’ül-ahvezi, c. 7, s. ;456)
33-
Hakikat göklerde ve yerde bulunanlar, denizdeki
balıklara varasıya kadar her şey, ilim sahibi için Allah’dan mağfiret diler. (İbni
Mace, c. 1, s. 87)
34-
İlim adamı ve öğrenci, hayırda iki ortaktırlar.
Diğer insanlara gelince onlarda hayra ortaklık yoktur. (Feyz’ül-Kadir, c. 4, s.
370)
35-
Kıyamet günü üç sınıf; Peygamberler, sonra
Alimler, sonra da Şehitler şefaat edeceklerdir. (Feyz’ül-Kadir, c. 6, s. 462)
36-
İlmi öğretene her şey hatta denizlerde ki
balıklar bile mağfiret dileğinde bulunurlar. (Feyz’ül-Kadir, c. 5, s. 525)
37-
İlmini (ehli olandan) gizleyene her şey, hatta
denizdeki balıklar ve gökteki
kuşlar bile lanet eder. (Feyz’ül-Kadir,
c. 4, s. 541)
38-
Alimler, Allah’ın yarattıkları üzerine
gönderilmiş eminleri (doğruluğu tebliğ eden kimseler) dir. (Feyz’ül-Kadir, c. 4,
s. 382)
39-
Kim ilimsiz olarak fetva verirse, onun ile
amel etmenin günahı, fetva verenin üzerinedir. (Ebu Davud, c. 3, s. 321)
40-
Allah, kıyamet günü kullarını diriltip mahşere
gönderir. Sonra alimleri diğerleri arasından ayırıp Ey alimler topluluğu, ben
ilmimi, size azap edeyim diye içinize koymuş değilim. Haydi cennete gidiniz. Ben
sizleri yarlığadım buyuruacaktır. (et-Tergib ve’t- Terhib, c. 1, s. 101)
Yorumlar
Yorum Gönder