Bir Müslüman Olarak Milâdi Yeni Yıla Nasıl Girmeliyiz?
Bir
Müslüman Olarak Milâdi Yeni Yıla Nasıl Girmeliyiz?
Yılbaşı kutlamaları Müslüman Türk toplumunun
geleneğinde ve dininde yoktur. Batıdan ithal ve toplumumuzu soysuzlaştıran bir
saçmalıktır.
"Yılbaşı kutlaması" başlığı
altında şehveti tahrik eden, cinsel duyguyu kamçılayan uygunsuz kıyafetlerle
düzenlenen, kadın erkek karışık, gayri meşru eğlenceler sadece yılbaşında değil
her zaman haramdır. Dini olsun millî olsun hiçbir kültürel ve geleneksel temele
de sahip değildir.
Kâfirin dinini ve ibadetlerini taklit etmek küfürdür. Fakat kâfirin günah
olmayan ibadet dışı adetleri küfür değildir. Bilhassa fen bilimleri ve
teknolojileri almak çok güzeldir.
Bu bakımdan Hristiyan olmayan ülkelerde yılbaşı kutlamaları Batı'nın körü
körüne taklit edilmesinin veya Hristiyan Batı'nın kültür ihracının bir
sonucudur. Ülkemizde öteden beri yılbaşı kutlamalarıyla ilgili olarak yapılan
tenkitler ve gösterilen hassasiyet de buradan kaynaklanır.
İnsanlar bir tuhaf… Yeni yıl geldi diye seviniyor, “Ömrümden bir yıl daha
gitti!” diye üzülmüyor. Hristiyanlar, Yahudiler
ve diğer kâfirler gibi Noel-yılbaşı kutluyor, Müslümanlara diğer kâfirlerin dini günlerini, Noel’lerini,
kutlamak haramdır. Biz onların dini günlerini kutlarsak Allah korusun kâfir
olabiliriz. Bırakalım onlar bizim dini bayramlarımızı kutlasın, Müslüman
olsunlar.
O zaman Yeni Yılı Nasıl Geçirelim?
Yılbaşı akşamını normal bir akşam gibi karşılayalım.
Kur’an-ı Kerim, Hadis-i Şerifler okuyalım. Çoluk çocuğumuzla dini sohbet
yapalım. Tv, İnternet, kesinlikle açmayalım. Bol bol istiğfar ve tevbe edelim. Zikir
çekelim, salâvat getirelim…
Kendimize şu soruları sorarak muhasebe
ve murakabe yapalım!
·
İmanı ve
Rabbimizin rızasını kazanma azmini hayatımızın merkezine yerleştirebildik mi? Yoksa
hevâ ve hevesimizin peşinde mi sürüklendik?
·
Güç ve
kuvvetimizi, bilgi ve emeğimizi, akıl ve tecrübemizi İslami hakikatleri, insanî
ve ahlâkî değerleri yüceltme uğruna harcadık mı? Yoksa gündelik arzularımızı ve
şahsi beklentilerimizi mi önceledik?
·
Gönlümüzde
merhamet, adalet, tevazu ve hikmete mi yer verdik? Yoksa kibir, riya, cimrilik
ve haset hastalığına yenik mi düştük?
·
Elimizi
kötülüklerden çekebildik mi?
·
Dilimizi
kem sözlerden koruduk mu?
·
Zihnimizi
kötü düşüncelerden arındırabildik mi?
·
Kalbimizi
Allah aşkıyla doldurabildik mi?
·
Anne
babamızın, eşimizin, çocuklarımızın haklarını koruyabildik mi?
·
En son
hangi yetimin başını okşadık?
·
Hangi
komşumuzun halini hatırını sorduk?
·
Hangi
yaşlının gönlünü aldık?
·
Hangi
yoksulun ihtiyacını giderdik?
·
İbadetlerimizi,
hayır ve hasenatımızı çoğaltalım.
·
Eski yılı
en iyi değerlendirip en verimli geçirebildik mi?
·
Yaptığımız
mesleği veya işi, en iyi şekilde yapabildik mi?
·
Eski yılda
kul hakkı aldık mı?
·
Eski yılda
kalp kırdık mı? Kırdıysak onarıp, helâllik aldık mı?
·
Eski yılda
veya yıllarda haramlardan korunabildik mi?
·
Eski yılda
farzları hakkıyla yaptık mı?
·
Eski yılda
tüm nefeslerimizi hakkıyla değerlendirebildik mi?
·
Eski yılda
her gün günlük virdimizi okuyabildik mi?
·
Eski yılda
her gün sadaka verdik mi?
·
Eski yılda
Allah’ü Teâlâ için neler yaptık?
·
Eski yılda
lendimiz, ailemiz, ülkemiz, diğer Müslümanlar ve tüm insanlık için neler yaptık?
·
Bu ve
benzer soruları kendimize sorarak cevaplar verelim. Güzel bir muhasebe ve murakabe
yapalım.
Bu soruları cevapladıktan sonra şu
kurallara titizlikle uyalım.
·
Kalan
ömrümüzü Rabbimizin rızasını kazandıracak iyi ve güzel işlerle geçirelim!
·
İnsan
olmanın şerefli sorumluluğunu, emaneti yüklenmenin ağırlığını ve hesap gününün
yakınlığını unutmayalım!
·
Allah’ü
Teâlâ’yı ve ölümü hiç hatırdan çıkarmayalım!
·
Asla
kimsenin kalbini kırmayalım!
·
Zamanımızı
boşa harcamayalım.
·
Boş ve
yararsız işlerden uzak duralım.
·
Hata ve
yanlışlarımızdan dönelim.
·
Yaptığımız
günahlara ve kötü şeylere pişman olalım; nasuh tevbe ve istiğfar edelim. Aynı
hatalara düşmemek, ahlâkımızı güzelleştirmek, bilgi ve görgümüzü, hayırlarımı
daha da artırmak için tedbirler alalım.”
·
Sonra
yeni bir yıla kendirimizi hazırlayalım. Zira yeni yarınlar veya yeni yıllar gelmeyebilir…
·
Allah’ü Teâlâ
hepimizi bulunduğu ve yaşadığı her anı hakkıyla değerlendiren, en güzel kulluk
yapan, iki cihan saadeti kazanan bahtiyar kullarından eylesin!
Yorumlar
Yorum Gönder