Mûytâb Bedâyûnî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler
Mûytâb
Bedâyûnî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler
·
“Tövbe etmiş olmak
için dünyâyı, murâda ermek için de nefsinin arzu ve isteklerini terk et.”
·
“Güzel ahlâk, başkalarına eziyet etmemek ve güçlüklere
katlanmaktır.”
·
“Gözünü harama bakmaktan, nefsini isteklerinden koruyup,
kalbini devamlı murâkabe, bedenini sünnete uygun amellerle mâmur edenin,
firâsetinde hiç hatâ olmaz.”
·
“Sabrın alâmeti üçtür: Samîmî bir rızâ, şikâyeti terk,
kaderin tecellîsini gönül hoşluğuyla kabûllenme.”
·
“Tövbe etmiş olmak için dünyâyı, murâda ermek için de
nefsinin arzu ve isteklerini terk et.”
·
“Takvânın alâmeti verâ; verânın alâmeti, helâl olduğu
şüpheli olan şeylerden geri durmaktır.”
·
“Yalan söylemekten, gıybet etmekten ve hıyânette
bulunmaktan uzak durunuz.”
·
"Rabbini tanıyan O'ndan başka her şeyi unutur. O'nu
tanımayan O'ndan başka her şeye tutulur."
·
"Allahü teâlâ, hayvanların yaşamaları, üremeleri
için muhtaç oldukları şeyleri her tarafta, bol bol yaratmış, bunlara kolayca
kavuşmalarını ve bulduklarını kolayca kullanabilmelerini ihsân etmiştir.
·
Allahü teâlâ, insanlarda da şehvet ve gadab kuvvetlerini
yaratmış ise de, insanların muhtaç oldukları şeylere kavuşmaları, bulduklarını
kullanabilmeleri ve korktuklarına karşı savunabilmeleri için, bu kolaylığı
ihsân etmemiştir.
·
Yalnız, en lüzumlu olan havayı her yerde yaratmış,
ciğerlerine kadar kolayca girmesini insanlara da ihsân etmiş, ikinci derecede
lüzumlu olan suyu, her yerde bulmalarını ve kolayca içmelerini ihsân etmiştir.
·
Bu iki nimetten daha az lüzumlu olan ihtiyaç maddelerini
elde etmeleri ve elde ettiklerini kullanabilecekleri hâle çevirmeleri için,
insanları çalışmaya mecbur kılmıştır.
·
İnsanlar çalışmazlarsa, muhtaç oldukları, gıdâ, elbise,
mesken, silah, ilaç gibi şeylere kavuşamazlar. Yaşamaları, üremeleri çok güç
olur.
·
Bir insan, muhtaç olduğu bu çeşitli maddeleri yalnız
başına yapamayacağı için, birlikte yaşamaya, iş bölümü yapmaya mecbur
olmuşlardır.
·
Allahü teâlâ, merhamet ederek, seve seve çalışabilmeleri,
çalışmaktan usanmamaları için, insanlarda üçüncü bir kuvvet daha yarattı. Bu
kuvvet, “Nefs-i emmâre” kuvvetidir. Bu kuvvet, şehvetlere kavuşmak ve
gazap edilenlerle döğüşmek için insanı zorlar.
Kaynak: Vehbi Tülek, Yolumuzu Aydınlatanlar
Yorumlar
Yorum Gönder