Dr. HÂMİD MARCUS (Alman) (2)
Dr. HÂMİD MARCUS (Alman) (2)
Dr. Marcus tanınmış bir fikr
adamı ve yazar olup, Berlinde Moslemische Revue adlı mecmû’ayı kurmuşdur.
Dahâ çocukken müslimânlığı
merak etmiş ve islâmiyyet hakkında ma’lûmât [bilgi] toplamağa başlamışdım.
Doğduğum şehrin kütübhânesinde 1164 [m. 1750] senesinde basılmış eski bir
Kur’ân-ı kerîm tercemesi buldum. Rivâyete göre, Goethe de, islâm dînini incelerken
aynı Kur’ân-ı kerîm tercemesini okumuş ve ondan sonra, bu kitâba karşı olan
hayrânlığını izhâr etmişdi. Kur’ân-ı kerîmi okudukca, onun gâyet mantıkî olan
ve aynı zemânda insanın rûhuna kadar işliyen câzibeli ifâdesi bana çok te’sîr
etdi. İslâmiyyetin koyduğu esâsların ne kadar doğru, ne kadar fâideli olduğunu,
islâmiyyet ile şereflenen milletlerin, az zemân içerisinde, tam bir medeniyyete
kavuşmasını, açıkca isbât ediyordu.
Kendi memleketimden
ayrılıp, Berline geldiğim zemân, orada müslimânlarla dost oldum ve onlarla
birlikde İslâm merkezi [misyonu] a’zâlarının vermekde oldukları, çok ilgi
çekici ve öğretici konferansları, büyük bir dikkat ile ta’kîb etdim. İslâm
merkezinin a’zâları ile dahâ fazla temâs etmeğe ve islâm dînini dahâ yakından
incelemeğe başladım. Bir müddet sonra, bu dînin benim aradığım ve düşündüğüm
hak din olduğuna temâmiyle inanarak müslimânlığı kabûl etdim.
İslâm dîninde, Allah
birdir ve tek hâlıka [yaratıcıya] inanmak, islâmın en kudsî akîdesidir. İslâm
dîninde akla sığmaz, inanılması mümkin olmıyan hiç bir akîde yokdur. Allahü
teâlâdan başka, hiç bir yaratıcı yokdur. İslâmiyyetde, modern ilmlere uymıyan,
onlara zıd hiçbir nokta bulamazsınız. Emr ve telkîn etdiği bütün husûslar,
temâmiyle mantıkî ve fâidelidir. İslâmiyyetde, diğer dinlerde olduğu gibi, îmân
ile mantık arasında hiç bir ayrılık yokdur. Bunun için, benim gibi, tabî’î
ilmlerle hayât boyu uğraşmış bir kimsenin, bu uğraşmalardan elde etdiği ilmî
sonuçlara tam uyan islâm dînini, bunlara hiç uymıyan diğer dinlere tercîh etmesinden
dahâ tabî’î ne olabilir?
İkinci bir sebeb olarak,
şunu da ilâve edeyim ki, diğer dinler, yalnız ma’neviyyâta hitâb eden birtakım
garîb, abes fikrlerle doludur. Bunların hakîkî hayât ile hiç bir ilgisi yokdur.
Hâlbuki islâm dîni, insanın hayâtda ne yapması îcâb etdiğini de öğreten, amelî
bir dindir. İslâm dîninin emrleri, insana yalnız âhiretde değil, aynı zemânda
dünyâda da doğru yolu gösterir, fekat hiç bir zemân onun hürriyyetini
sınırlamaz.
Senelerden beri müslimân
olarak dînimi incelemeğe devâm ediyorum. Her def’asında onun en mükemmel
olduğunu görerek, rûh râhatlığına kavuşuyorum. İslamiyet, şahsiyet ile
cem’iyyet hayâtı arasında, ne güzel bir yoldur! İslamiyet, bu iki ayrı hayâtı
tanzîm etmekdedir. İslâmiyyet, temâmiyle âdil ve ancak insanların iyiliğini
isteyen bir dindir. Dünyâda, ne gibi ictimâ’î bir cereyan olursa olsun, bunun
bütün iyi tarafları islâm dîninde vardır.
Tıkla İzle: https://www.youtube.com/watch?v=7whzssIZg24
Yorumlar
Yorum Gönder