İlmin, Âlimlerin ve İlim Öğretmenin Faziletiyle İlgili Hadis-i Şerifler
İlmin,
Âlimlerin ve İlim Öğretmenin Faziletiyle İlgili Hadis-i Şerifler
بسم الله الرحمن الرحيم
1. İlmin Farziyeti Ve Fazileti:
Birinci Hadis-i Şerif
عن أنس بن مالك رضي الله عنه قال
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم
طلب العلم فريضة على كل مسلم وواضع
العلم عند غير اهله كمقلد الخنازير الجوهر واللؤلؤ والذهب
رواه ابن ماجه
Enes b. Malik Radiyallahü
Anh Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“İlmi taleb
etmek, öğrenmek her Müslümana farzdır. İlmi ehil olmayan kimselere öğreten ise,
hınzırların boynuna, mücevher, inci, altın takan gibidir.”
(İbn Mace)
İkinci Hadis-i Şerif
عن عبد الرحمن بن ابي بكرة عن
ابيه قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول اغد عالما او متعلما او مستمعا
او محبا ولا تكن الخامسة فتهلك
رواه البيهقي والطبراني في الكبير
Abdurrahman b.
Ebu Bekre Radiyallahü Anh babasından peygamberimizin şöyle dediğini rivayet
etmiştir:
“Ya Âlim ol, ya talebe ol, ya dinleyenlerden
ol, yahut bunları sevenlerden ol, beşincisi olma helak olursun.”
(Taberani, Beyhaki)
Üçüncü Hadis-i Şerif
عن أنس بن مالك رضي الله عنه قال
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم
ويل للعالم من الجاهل وويل للجاهل من العالم
رواه أبو يعلى و مسند الفردوس
Enes b. Malik
peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Cahile ilim öğretmeyen âlime yazıklar
olsun. Âlimden ilim öğrenmeyen cahile de yazıklar olsun.”
(Ebu Ya’la, Deylemi)
Dördüncü Hadis-i Şerif
وعن عبد الله ابن مسعود رضي الله
عنه قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أراد الله بعبد خيرا فقهه في الدين
وألهمه رشده
رواه البزار والطبراني في الكبير
بإسناد لا بأس به والشيخان
Abdullah b.
Mes’ud Radiyallahü Anhden peygamberimizin şöyle dediğini rivayet edilmiştir:
“Allah bir kul için hayır murad ettiğinde
onu dinde fakih (anlayışlı, Âlim) kılar ve ona doğru yolu ilham eder.”
(Buhari, Müslim, Bezzar, Taberani)
Beşinci Hadis-i Şerif
وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ
عَنْه قال: قَالَ رسولُ اللّهِ:
الْكَلِمَةُ الْحِكْمَةُ ضَالَّةُ الْمُؤْمِنِ
فَحَيْثُ وَجَدَهَا فَهُوَ أحَقُّ بِهَا. أخرجه الترمذي .
Hz. Ebu Hüreyre
Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular
ki:
"Hikmetli
söz mü'minin yitiğidir. Nerede bulursa, hemen almaya en haklı olan odur."
(Tirmizî)
Altıncı Hadis-i Şerif
عن أبي يوسف عن أبا حنيفة عن عن أنس بن مالك رضي
الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم: من
تفقه في دين الله عز وجل كفاه الله ما
أهمه ورزقه من حيث لا يحتسب
الكنزالعمال
Tercümesi:
Ebu Yusuf
İmam-ı A’zamdan, o da Enes b. Malik’den Peygamberimizin şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:
“Kim Allah’ın dininde fakih (Âlim) olursa
Allah onun sıkıntılarına kâfi gelir ve onu ummadığı yerden rızıklandırır.”
(Rafii, Hatib,
İbn-ün Neccar, Kenzül Ummal, hn.28855)
Yedinci Hadis-i Şerif
وعن أنس بن مالك قال قال رسول
الله صلى الله عليه وسلم
إن مثل العلماء في الأرض كمثل
النجوم يهتدى بها في ظلمات البر والبحر فإذا انطمست النجوم أوشك أن تضل الهداة
رواه أحمد
Enes b. Malik Radiyallahü
Anh Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Âlimler, denizde ve karada karanlıkta yol
bulmaya yarayan yıldızlara benzerler. Yıldızlar söndüğünde, doğru yolda olanlar
kaybolur.”
(Ahmed)
2. İlimde İhlas:
Birinci Hadis-i Şerif
ابن كعب بن مالك عن أبيه: قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من
طلب العلم ليجاري به العلماء أو ليماري به السفهاء أو يصرف به وجوه الناس إليه
أدخله الله النار
أخرجه الترمذي
Ka’b b. Malik Radiyallahü
Anhın oğlu babasından Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kim ilmi, sırf Âlimlere karşı tartışmak ve
övünmek, cahillerle münakaşa etmek (onları susturup ilmini göstermek) ve
insanların teveccühünü kazanmak için öğrenirse, Allah onu cehenneme koyar.”
(Tirmizi)
İkinci Hadis-i Şerif
عن ابن عمر: عن النبي صلى الله عليه وسلم قال
من تعلم علما لغير الله أو أراد
به غير الله فليتبوأ مقعده من النار
أخرجه الترمذي
Abdullah b.
Ömer Radiyallahü Anh Peygamberimizin
şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kim ilmi Allah’tan
başkası için öğrenir, Allah’tan başkasını isterse ateşteki yerini hazırlasın.”
(Tirmizi)
3. İlim İçin Seyahat:
Birinci Hadis-i
Şerif
عن أنس بن مالك قال: قال رسول الله صلى الله عليه و سلم
اطلبوا العلم و لو بالصين فإن طلب
العلم فريضة على كل مسلم
رواه البيهقي
Enes b. Malik Radiyallahü
Anh Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Çinde de olsa ilmi taleb edin, öğrenin.
İlim taleb etmek, öğrenmek her Müslümana farzdır.”
(Beyhaki, Bezzar)
Rivayet edildiğine göre Cenab-ı Hak Davud
as’a şöyle vahyetti: “Demirden iki nalin ve demirden bir asa edin. Asa
kırılıncaya, nalinler delininceye kadar ilim taleb et!” (Er-Rıhle Fi Taleb-il Hadis-i
Şerif. s. 86)
“İlim yolunu tutana Allah, cennet yolunu
açar.”
4. İlim Ve İbadet:
Birinci Hadis-i Şerif
عَبْدِاللّهِ بْنِ عَمْرٍو.
قَالَ: خَرَجَ رَسُولُ اللّهِ ذَاتَ
يَوْمٍ مِنْ بَعْضِ حُجَرِهِ. فَدَخَلَ الْمَسْجِدَ. فَإذَا هُوَ بِحَلْقَتَيْنِ.
إحْدَاهُمَا يَقْرَأُونَ الْقُرآنَ وَيَدْعُونَ اللّهَ. وَالاخْرَى يَتَعَلَّمُونَ
وَيُعَلِّمُونَ. فَقَالَ النَّبِيِّ: »كُلٌّ عَلى خَيْرٍ. هؤُلاَءِ يَقْرَأُونَ
الْقُرآنَ وَيَدْعُونَ اللّه، فَإنْ شَاءَ أعْطَاهُمْ وَإنْ شَاءَ مَنَعَهُمْ.
وَهؤُلاَءِ يَتَعَلَّمُونَ وَيُعَلّمُونَ. وَإنَّمَا بُعِثْتُ مُعَلِّماً«
فَجَلَسَ مَعَهُمْ. أخرجه ابن ماجه والدارمي
Abdullah İbnu
Amr radıyallahu anhümâ anlatıyor:
"Rasûlullah
aleyhissalâtu vesselâm, bir gün, hücrelerinden birinden çıkıp mescide girmişti.
Mescidde ise iki halka vardı. Birinde Kur’an okuyorlar ve Allah'a dua
ediyorlardı. Diğerindekiler ilim öğrenip ilim öğretmekle meşguldü. Peygamberimiz:
"Bu iki mecliste hayır üzeredir: Şunlar Kur’an okuyor ve Allah'a dua
ediyorlar, Allah dilerse onlara verir, dilemezse vermez. Şunlar ise
öğreniyorlar ve (cahillere) öğretiyorlar. Ben de bir muallim olarak
gönderildim! (Bunlar daha üstün)" buyurdular ve ilim halkasına
oturdular."
(Darimi, İbn Mace)
İkinci Hadis-i Şerif
وعن ابن عباس قال قال رسول الله
صلى الله عليه وسلم
فقيه واحد أشد على الشيطان من ألف
عابد
رواه الترمذي وابن ماجه والبيهقي
İbni Abbas Radiyallahü
Anh Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“(Dinde anlayışlı) bir Âlim şeytana bin abidden daha çetindir.”
(Tirmizi, İbn Mace, Beyhaki)
Deylemi’nin
rivayet ettiği bir Hadis-i Şerifte de “Kendisinden istifade edilen bir Âlim,
bin abidden hayırlıdır” buyrulmuştur.
Abid'le farz
ibadetlerini yapabilecek kadar ilmi olup, vaktinin çoğunu ibâdetle geçiren
kimse; âlimle de, ibadetlerini eksiksiz yapmakla birlikte vaktini ilmi
meseleleri öğrenip, öğretmekle geçiren kimse kastedilmiştir.
Üçüncü Hadis-i Şerif
وروي عن أبي هريرة عن النبي صلى
الله عليه وسلم قال ما عبد الله بشيء أفضل من فقه في دين ولفقيه واحد أشد على
الشيطان من ألف عابد ولكل شيء عماد وعماد هذا الدين الفقه وقال أبو هريرة لأن أجلس ساعة فأفقه أحب إلي من
أن أحيي ليلة القدر رواه الدارقطني والبيهقي
Ebu Hureyre Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Dinde fakih (anlayışlı) olmakdan daha üstün
bir şeyle Allaha ibadet edilmemiştir. (Dinde anlayışlı) bir Âlim şeytana bin
abidden daha çetindir. Her şeyin (her evin) bir direği vardır. Bu dinin direği
de dinde fakih (anlayışlı, Âlim) olmaktır.” Ebu Hureyre Radiyallahü Anh dedi
ki: “Benim için bir saat oturup (dini meseleleri) anlamam, kadir gecesini ihya
etmekten daha sevimlidir.”
(Darekutni,
Beyhaki)
Dördüncü Hadis-i Şerif
عن أبي أمامة قال ذكر لرسول الله
صلى الله عليه وسلم رجلان أحدهما عابد والآخر عالم فقال عليه أفضل الصلاة والسلام
فضل العالم على العابد كفضلي على أدناكم ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن
الله وملائكته وأهل السموات والأرض حتى النملة في جحرها وحتى الحوت ليصلون على
معلم الناس الخير رواه الترمذي وقال حديث
حسن صحيح ورواه البزار من حديث عائشة مختصرا قال معلم الخير يستغفر له كل شيء حتى
الحيتان في البحر
Ebu Ümâme Radiyallahü
Anh anlatıyor:
Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a biri âbid diğeri âlim iki
kişiden bahsedilmişti. Peygamberimiz (asv); "Âlimin âbide üstünlüğü, benim
sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir" buyurdu. Sonra peygamberimiz
şöyle devam etti: “İnsanlara hayrı öğretene Allah rahmet eder, onun melekleri,
semavat ehli, arz ehli –hatta yuvasındaki karınca, denizdeki balık- da dua
ederler.”
(Tirmizî, İlm)
Hadis-i Şerif Âlimlerinden
Bezzar’ın Hz. Aişe Radiyallahü Anhdan rivayetinde “Hayrı öğretene her şey,
hatta denizdeki balık bile istiğfar eder” buyrulmuştur.
Beşinci Hadis-i Şerif
عن أبي أمامة قال قال رسول الله
صلى الله عليه وسلم
ستكون فتن يصبح الرجل فيها مؤمنا
ويمسى كافرا إلا من أحياه الله بالعلم
رواه ابن ماجه والروياني
Ebu Ümâme Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“İlerde bir
takım fitneler olacak, o fitnelerde kişi mümin olarak sabahlar, kafir olarak
akşama erer. (İnsanların küfre girmesi çok kolay olur). (O fitnelerden) ancak
Allahın ilimle hayatlandırdığı kimse müstesna kalır.
(Ruyani, İbn Mace)
5. İlim Ve Cihad:
Birinci Hadis-i Şerif
وعن أنس قال قال رسول الله صلى
الله عليه وسلم
من خرج في طلب العلم فهو في سبيل
الله حتى يرجع رواه الترمذي وقال حديث حسن
Enes b. Malik Radiyallahü
Anh Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kim evinden ilim öğrenmek için çıkarsa,
geriye dönünceye kadar o Allah yolundadır.”
(Tirmizi)
İkinci Hadis-i Şerif
وروي عن أبي هريرة رضي الله عنه
قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من جاء مسجدي هذا لم يأته إلا لخير
يتعلمه أو يعلمه فهو بمنزلة المجاهدين في سبيل الله ومن جاء بغير ذلك فهو بمنزلة
الرجل ينظر إلى متاع غيره رواه ابن ماجه
والبيهقي
Ebu Hureyre Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Kim benim bu mescidime ancak bir hayrı
öğrenmek veya öğretmek için gelirse, o Allah yolunda cihad eden mücahidler
derecesindedir. Kim de başka bir niyetle gelirse, o da başkasının malına bakan
adam gibidir.”
(İbn Mace, Beyhaki)
Üçüncü Hadis-i Şerif
وروي عن أبي ذر و أبي هريرة رضي
الله عنهما أنهما قالا
لباب يتعلمه الرجل أحب إلى من ألف
ركعة قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا جاء الموت لطالب العلم وهو على هذه
الحالة مات وهو شهيد
رواه البزار والطبراني في الأوسط
إلا أنه قال خير له من ألف ركعة
Ebu Zer ve Ebu
Hureyre Radiyallahü Anhnın ikisi de şöyle demişlerdir:
Kişinin ilimden
bir bab (bir konu) öğrenmesi, bana bin rekât nafile namaz kılmaktan daha
sevimlidir. Allah Resulü (sav) “İlim tahsil eden bu halde iken eceli gelirse,
şehid olarak vefat eder” buyurdu.
(Bezzar, Taberani)
6. İlim Ve Risalet:
Birinci Hadis-i Şerif
وعن أبي الدرداء رضي الله عنه قال
سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من سلك طريقا يلتمس فيه علما سهل الله له
طريقا إلى الجنة وإن الملائكة لتضع أجنحتها لطالب العلم رضا بما يصنع وإن العالم
ليستغفر له من في السموات ومن في الأرض حتى الحيتان في الماء وفضل العالم على
العابد كفضل القمر على سائر الكواكب وإن العلماء ورثة الأنبياء إن الأنبياء لم
يورثوا دينارا ولا درهما إنما ورثوا العلم فمن أخذه أخذ بحظ وافر رواه أبو داود
والترمذي وابن ماجه وابن حبان في صحيحه والبيهقي
Ebu'd-Derda Radiyallahü
Anh anlatıyor: "Rasûlullah (asv)'ın şöyle dediğini işittim:
"Kim bir ilim
öğrenmek için bir yola sülûk ederse Allah ona cennete giden yolu kolaylaştırır.
Melekler, ilim talibinin yaptığından memnun olduklarından kanatlarını onun
(üzerine) koyarlar. Semâvat ve arzda olanlar, hatta denizdeki balıklar âlim
için istiğfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede ayın
diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir.
Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, onlar ilmi miras bırakırlar.
Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir."
(Ebu Dâvud, Tirmizî, İbnu Mâce, İbn Hibban,
Beyhaki)
Bir Hadis-i
Şerifte de şöyle buyrulmuştur: “Allah’ın rahmeti benim halifelerimin üzerine
olsun.” “Ya Resulallah senin halifelerin kimlerdir?” diye soruldu.
Peygamberimiz cevaben “Onlar sünnetimi ihya edenler ve onu insanlara
öğretenlerdir” dedi. (Ramuz-ul EHadis-i Şerif. Hn.3633)
İkinci Hadis-i Şerif
وروي عن ابن عباس رضي الله عنهما
قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم
من جاءه أجله وهو يطلب العلم لقي
الله ولم يكن بينه وبين النبيين إلا درجة النبوة
رواه الطبراني في الأوسط
İbn Abbas Radiyallahü
Anh peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
(Allah rızası için) ilim tahsil ederken eceli
gelen kimse, peygamberlerle kendi arasında yalnızca peygamberlik derecesi var
olmuş bir şekilde Allaha kavuşur.
(Taberani)
7.
İlim Ve Cennet:
Birinci
Hadis-i Şerif
عن سخبرة: عن النبي رسول الله صلى الله عليه وسلم قال
من طلب العلم كان كفارة لما مضى رواه
الترمذي
Sahbere Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Kim ilim öğrenirse bu onun geçmiş günahlarına
keffaret olur.”
(Tirmizi)
Yukarda “Âlim
için semavat ve arzda ne varsa istiğfar eder.” şeklinde Hadis-i Şerifler
geçmişti.
İkinci
Hadis-i Şerif
عن أبي الدرداء رفعه بلفظ يوزن
يوم القيامة مداد العلماء بدم الشهداء فيرجح مداد العلماء على دم الشهداء ورواه ابن عبد
البر
Ebu Derda Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediğini rivayet edilmiştir:
“Kıyamet
gününde Âlimlerin mürekkebi, şehidlerin kanıyla tartılır, Âlimlerin mürekkebi
daha ağır gelir.”
(İbn Abdülber)
Üçüncü
Hadis-i Şerif
عن ابي موسى الاشعري قال قال رسول
الله صلى الله عليه وسلم
يبعث الله العباد يوم القيامة ثم
يميز العلماء فيقول يا معشر العلماء إني لم أضع فيكم علمي وأنا اريد ان اعذبكم اذهبوا فقد غفرت لكم رواه
الطبراني
Ebu Musa
El-Eş’ari Radiyallahü Anh peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kıyamet günü Allah kullarını diriltir,
sonra Âlimleri onlardan ayırır ve onlara şöyle der: “Ey Âlimler topluluğu! Ben
ilmimi, size azab etmek için vermedim. Gidin sizi affettim.”
(Taberani)
Dördüncü
Hadis-i Şerif
عن عثمان بن عفان قال قال رسول
الله صلى الله عليه وسلم
يشفع يوم القيامة ثلاثة الأنبياء
ثم العلماء ثم الشهداء رواه ابن ماجه
Osman b. Affan Radiyallahü
Anh peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kıyamet gününde üç zümre şefaat eder:
Peygamberler, sonra Âlimler, sonra da şehidler.”
(İbn Mace)
Beşinci
Hadis-i Şerif
وروي عن أبي أمامة قال قال رسول الله صلى الله
عليه وسلم
يجاء بالعالم والعابد فيقال
للعابد ادخل الجنة ويقال للعالم قف حتى تشفع للناس رواه الأصبهاني و البيهقي وغيره
Ebu Ümame
(r.a)’den Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir.
“(Mahşer gününde) Âlim ve abid getirilir.
Abid’e “Cennete gir” denilir. Âlime ise “Sen dur! (dilediğin) insanlara şefaat
et.” denilir.”
(İsbehani, Beyhaki)
8. İlim Meclisleri:
Birinci Hadis-i Şerif
عن ابن عباس قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: إذا مررتم
برياض
الجنة فارتعوا قيل: يا رسول الله
وما رياض الجنة ؟ قال: مجالس العلم
رواه الطبراني في الكبير
İbni Abbas Radiyallahü
Anh Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Cennet bahçelerine uğradığınızda istifade
ediniz.” Sahabeler: Cennet bahçeleri nedir? diye sordular. Peygamberimiz (asv)
“İlim meclisleridir” buyurdu.”
(Taberani)
İkinci Hadis-i Şerif
وعن أبي هريرة رضي الله عنه أن
رسول الله صلى الله عليه وسلم قال
ما اجتمع قوم في بيت من بيوت الله
يتلون كتاب الله ويتدارسونه فيما بينهم إلا نزلت عليهم السكينة وغشيتهم الرحمة
وحفتهم الملائكة وذكرهم الله فيمن عنده
رواه مسلم وأبو داود وغيرهما
Ebu Hureyre Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Bir grup insan
Allahın evlerinden bir evde toplanıp, Allahın kitabını okuyup, aralarında ders
yaparlarsa, mutlaka onların üzerine “sekine” iner, rahmet onları kucaklar,
melekler onların etrafını kuşatır, Allah onları kendi katındaki (mukarrebin
meleklerine övünerek) anlatır.
(Müslim ve Ebu Davud)
Üçüncü Hadis-i Şerif
عن أبي أمامة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: إن لقمان
قال لابنه: يا بني عليك بمجالس العلماء واستمع كلام الحكماء فإن الله يحيي القلب
الميت بنور الحكمة كما يحيي الأرض الميتة بوابل المطر رواه الطبراني
Ebu Ümame
(r.a)’den Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir.
“Lokman oğluna şöyle dedi: “Ey evladım! Âlimlerin
meclislerine katıl, hikmetli konuşanları dinle! Çünkü Allah, ölü yeri
yağdırdığı bol yağmurla hayatlandırdığı gibi, ölü kalpleri de hikmetin nuruyla
diriltir.”
(Taberani)
Dördüncü Hadis-i Şerif
وعن ابن عباس قال قيل يا رسول
الله أي جلسائنا خير قال من ذكركم الله رؤيته وزاد في علمكم منطقه وذكركم بالآخرة
عمله
رواه أبو يعلى ورواته رواة الصحيح
إلا مبارك بن حسان
İbn Abbas Radiyallahü
Anh şöyle demiştir:
Peygamberimize “Ya Resulallah! Meclisine
oturduğumuz insanların en hayırlısı kimdir?” diye sordular. Peygamberimiz de:
“Görülmesi size Allahı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran, ameli de ahireti
hatırlatan kimsedir.” buyurdu.
(Ebu Ya’la)
9. İlim Öğretmenin Fazileti:
Birinci Hadis-i Şerif
عن أبي هريرة أن النبي صلى الله عليه وسلم قال
أفضل الصدقة أن يتعلم المرء
المسلم علما ثم يعلمه أخاه المسلم رواه
ابن ماجه بإسناد حسن
Ebu Hureyre Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“En efdal sadaka Müslüman bir kimsenin ilim
öğrenip, sonra da onu Müslüman kardeşine öğretmesidir.”
(İbn Mace)
İkinci Hadis-i Şerif
عن أبي مسعود الأنصاري قال رسول
الله صلى الله عليه وسلم
من دل على خير فله مثل أجر فاعله رواه
مسلم وأبو داود
Ebu Mes’ud
El-Ensari Radiyallahü Anhden peygamberimizin şöyle dediğini rivayet edilmiştir:
“Hayra vesile olan, o hayrı yapan gibi sevap
kazanır.”
(Müslim, Ebu Davud)
Bu Hadis-i
Şerife göre kuran öğrenen şahıs hayatı boyunca ne kadar kuran okursa kuran
öğreten şahsa da o kadar sevap yazılır. Birinin namaz kılmasına vesile olan da
o şahıs namaz kıldığı müddetçe sevap kazanır.
Üçüncü Hadis-i Şerif
عن أنس رضي الله عنهم أن النبي صلى الله عليه
وسلم قال
من علم علما فله أجر من عمل به لا
ينقص من أجر العامل شيء رواه ابن ماجه
Enes b. Malik Radiyallahü
Anh Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kim bir ilim öğretirse, onunla amel edenin
sevabı kadar sevap kazanır. Onunla amel edenin sevabından da eksiltilmez.”
(İbn Mace)
Dördüncü Hadis-i Şerif
وعن سهل بن سعد رَضِيَ اللّهُ
عَنْهُ قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ:
وَاللّهِ لانْ يُهْدَى بِهُدَاكَ
رَجُلٌ وَاحِدٌ خَيْرٌ لَكَ مِنْ حُمْرِ النَّعَمِ. أخرجه أبو داود .
Sehl İbnu Sa'd Radiyallahü
Anh anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allaha
yemin olsun ki, senin yol göstermenle bir tek kişiye hidayet verilmesi, senin
için kıymetli develerden müteşekkil sürülere sahip olmandan daha
hayırlıdır."
(Ebu Dâvud, Buhârî, Müslim)
Bazı rivayetlerde “Senin sayende bir adamın
hidayete gelmesi, senin için üzerine güneşin doğup, battığı herşeyden daha
hayırlıdır.” buyrulmuştur.
Beşinci Hadis-i Şerif
عن أبي الدرداء قال قال رسول الله
صلى الله عليه و سلم:
من حفظ على أمتي أربعين حديثا من
أمر دينها بعث الله فقيها و كنت له يوم القيامة شافعا وشهيدا رواه البيهقي
Ebu Derda Radiyallahü
Anhden peygamberimizin şöyle dediğini rivayet edilmiştir:
“Kim dini mevzularla ilgili kırk Hadis-i
Şerifi ümmetime öğretmek için öğrenirse, Allah onu kıyamet günü Âlim olarak
haşreder, ben de ona şahid ve şefaatçı olurum.”
(Beyhaki,
Şuabul İman)
Altıncı Hadis-i Şerif
وعن أبي هريرة رضي الله عنه قال
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا مات ابن آدم انقطع عمله إلا من ثلاث صدقة
جارية أو علم ينتفع به أو ولد صالح يدعو له رواه مسلم وغيره
Hz. Ebu Hüreyre
Radiyallahü Anh anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular
ki:
“Ademoğlu vefat ettiğinde amel defteri
kapanır, ancak üç zümre hariç. Arkasında sadakayı cariye (bütün insanların
istifade ettiği bir hayır) bırakan, insanların istifade ettiği bir ilim bırakan
ve arkasında kendisine dua eden Salih bir evlat bırakan (kimseler hariç).”
(Müslim ve başkaları)
"İlim seni
korur; serveti ise sen korursun. İlim sarfettikce artar; servet sarfettikce
azalır. İlim sahibine sağlığında yol gösteriri, ölünce de ona iyi bir isim bırakır;
servetin gücü servetin elden gitmesi ile yok olur." (Hz. Ali r.a)
Yorumlar
Yorum Gönder