Kayıtlar

Pratik Arapça Günlük Cümleler 9

  Pratik Arapça Günlük Cümleler 9   Allah razı olsun! Allah yerda anke! الله يرضى عنك! Allah razı olsun! Allah yerdâ aleyk! الله يرضى عليك! Allah senden razı olsun! Bârekallahu fîk! بَارَكَ اللهُ فِيك! Defol! İnsarif! انصرف! Memnuniyetle! Bikulli surur! ! بكل سرور Kolay gelsin! Yu'tikel afiyeh! ! يعطيك العافية Sana da kolay gelsin! Allahu yua'fik! ! الله يعافيك İzin verir misiniz? İsmah li? اسمح لي؟ Başın sağ olsun! Elbagyeh fii hayatek! ! البقية في حياتك Dostlar sağ olsun! Fi hayatek elbagyeh! ! في حياتك البقي İyi şanslar! Haz sai'd! ! حظ سعيد Geçmiş olsun! Sellametek! ! سلامتك ...

Tasavvufî Terbiye Altına Giren İnsan

Tasavvufî Terbiye Altına Giren İnsan; ·      Haramlardan yüz çevirir, hattâ şüpheli şeylerden bile uzak durur. ·      Haram işlenen yerlerden uzak durarak, kalbî ve rûhî huzurunu korur. ·      Hayatın geçici heveslerinin peşinden koşmaz. ·      Kendisine verilen ömür emânetini, nefsinin gelip geçici isteklerine harcamaz. ·      Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet’i hayatına rehber edinerek; ömrünü sâlih amel, hayır ve hasenatlarla süsler. ·      İbâdetlerini huşû içerisinde yapmaya; Allah’ü Teâlâ yolunda hizmet etmeye; Salihlerle birlikte olmaya gayret eder…

Bir Gün Bâyezid-i Bistâmî Kuddise Sirrûh Hazretlerine Sordular

Bir Gün Bâyezid-i Bistâmî Kuddise Sirrûh Hazretlerine Sordular   “Lâ İlâhe İllallâh” sözü, cennetin anahtarıdır, manâsına gelen hadîs-i şerif var. Yorumunuz nedir? Buyurdu ki; bu hadîs-i şerif sağlam bir hadîstir. Onda anlatılan anahtarlara gelince, dişleri olması gerek. Dişsiz anahtar bir yeri açmaz. Bu anahtarın dişleri de vardır ve dörttür: 1- Yalana ve gıybete girmeyen bir dil, 2- Aldatmacaya ve hıyânete batmayan bir kalp, 3- Harâm ve şüpheli bir şeyle dolmayan mide, 4- Nefsânî bir istekle dine îmâna yabancı bir şey katılmayan amel.  

Mübârek Bir Zât Talebelerine Sordu

  Mübârek Bir Zât Talebelerine Sordu   Mübârek bir zât, bir Müslüman’a ait kabrin önünde durup, talebelerine sorar: “- Bu kabirdeki kişi, tekrar dünyâya gelse, sizce ne ile uğraşır ve ne yapar?” Talebenin birisi der ki: “- Elbette sürekli namaz kılar.” Diğer bir talebe de der ki: “- Devamlı oruç tutar.” Bir diğeri de der ki: “- Cihad eder, emri ma’rûf yapar.” Velhâsıl, talebeler faydalı bütün işleri sayarlar… O zât buyurur ki: “- Bu mezarda yatan kişinin dünyâya tekrar gelip gelemeyeceği şüphelidir ama sizin oraya gideceğiniz kesindir. Yani siz de onun gibi öleceksiniz. O hâlde neden şimdi bu söylediklerinizi yapmıyorsunuz ve neyi bekliyorsunuz? Onun kaybettiği fırsatı, siz bir ganimet bilmeli ve yarına bırakmadan bu faydalı işlerle uğraşmalısınız.”