Sabır

Sabır

 

            ‘Şuurlu Müslüman’, Allah’ü Teâlâ tüm insanları imtihan ederek kendi yoluna çağırdığını; davetine icabet edenleri de “Sözlerinde ve fiillerinde samimiler mi?” diye test ettiğini; günahlarının temizlendiğini düşünerek, başına gelen musibetlere yüksek bir teslimiyetle sabreder.

Kur’an-ı Kerim’de sabrın önemi birçok âyette bildiriliyor:

“Ey iman edenler, Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyin. Allah Teâlâ elbette sabredenlerle beraberdir.” (Bekara Sûresi, 153)

Kur'an-ı Kerim’de buyuruluyor ki: “Sabreden müminlere bir musibet gelince, ‘İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn’ derler.” (Bekara Sûresi, 156)

“Sabredenlere, mükafatlar hesapsız verilir.” (Zümer Sûresi, 10)

“Ey Resulüm, kâfirlerin eziyetlerine, ülülazm Peygamberler gibi sabret!” (Ahkaf Sûresi, 35)

“En güzel şekilde sabret!” (Mearic Sûresi, 5)

Kur'an-ı Kerim’de de, Allah Teâlânın sabredenlerle beraber olacağı ve sabredenlerin mükafatlarının hesapsız verileceği bildirilmiştir. (Enfal Sûresi, 46, Zümer Sûresi, 10)

 

“Sabır üç çeşittir:

1- Belâya sabır,

2- Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır,

3- Günah işlememek için sabır. Belâya sabredene 300, ibadet yapmaya sabredene 600, günah işlememeye sabredene ise 900 derece ihsan edilir.” (Ebu-ş-şeyh)

 

“En şiddetli Belâ sabrın az olmasıdır.” (Deylemi)

“Sabır, Cennet hazinelerinden bir hazinedir.” (İ. Gazali)

“Eğer sabır insan olsaydı, çok kerim ve cömert olurdu.” (Taberani)

“Hoşlanılmayan şeye sabretmekte büyük hayır vardır.” (Tirmizi)

“Bozuk bir işi düzeltemezseniz, sabredin! Allah Teâlâ onu düzeltir.” (Beyheki)

“Oruç sabrın, sabır da, imanın yarısıdır.” (Ebu Nuaym)

“Aşkını gizleyip, namusunu koruyarak sabreden, Cennete girer.” (İbni Asakir)

“İmanın yarısı sabır, diğer yarısı ise şükürdür.” (Beyheki)

“Allah’ın sevdikleri, Belâya uğrar. Sabreden mükafata nail olur, sızlanan da cezaya.” (İ. Ahmed)

“Derdini açıklayan sabretmiş olmaz.” (İ.Maverdi)

“Uğradığı Belâyı gizleyenin günahları affolur.” (Taberani)

“Sıkıntılı iken on defa "HasbiyAllah la ilahe illahü, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil-azim" okuyanın Allah Teâlâ sıkıntısını giderir.” (Şir’a)

Ya Rabbi, bana öyle yakîn ver ki, musibetler bana kolay, hafif gelsin!” (Tirmizi)

“Biri, ‘Ey Allah’ın Rasûlü, malım gitti, param gitti, vücudum hasta oldu!’ dedi. Ona buyurdu ki: ‘Malı gitmeyen, parası bitmeyen ve hasta olmayanda hayır yoktur. Çünkü Allah Teâlâ’nın sevdiği kul, Belâya maruz kalır.’ (Ebu Davud)

“Mümin, rüzgarla sallanan buğday başağı gibi düşüp kalkar. Doğru durmak isteyince yıkılır. Facir ise, çam ağacı gibi, kesilene kadar, hep başı dik durur.” (Buhari)

“Üç gün hasta yatan mümin, yeni doğmuş gibi günahtan temiz olur.” (Ebuşşeyh)

“Vahşi hayvan gibi hastalanmamak ve üzülmemek mi istiyorsunuz?” (Beyheki)

“40 gün içinde, mümine, bir üzüntü, bir hastalık veya korku yahut malına zarar gelir” ve “Müminde 3 şeyden biri bulunur: Kıllet, illet ve zillet.” (K. Saadet) (Kıllet; fakirlik, İllet; hastalık, Zillet; itibarsızlık)

“Nerede ve ne halde olursan ol, Allah’tan kork ve her kötülüğün akabinde bir iyilik et ki, onu yok etsin!” (Tirmizi)

“Öyle günahlar vardır ki, onları ancak geçim hususunda çekilen sıkıntılar yok eder.” (Hatib)

“Kulun günahı çoğalır da, onu yok edecek güzel ameli bulunmazsa, ona sıkıntılar gelir ve günahlarına kefaret olur.” (İ. Ahmed)

Karı-koca birbirinin kötü huylarına sabretmelidir! Hadis-i şerifte, “Hanımın kötü huyuna sabreden erkek, Eyyube sabrından dolayı verilen sevap gibi ecre, kocasının kötü huylarına sabreden kadın da, Âsiyeye verilen sevaba kavuşur.”. (İ. Gazali)

“Belâ gelmesi kıymetli zatların şanına leke getirmez. Aksine derecelerinin yükselmelerine sebep olur.

“En şiddetli Belâ, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir.” (Tirmizi)

“İnsanların arasına karışıp da, onlardan gelen sıkıntılara sabreden mümin, kenara çekilip onlardan gelecek sıkıntılara sabretmek sevabından mahrum kalan müminden daha üstündür.” (Tirmizi, İ. Mace, Ahmed, Beyheki)

“Mümin hastalanıp iyileşince, hastalığı günahlarına kefaret olur.” (Taberani)

“Her musibet, affedilecek bir günah için gelir.” (Ebu Nuaym)

“Müminin günahları affoluncaya kadar Belâ ve hastalık gelir.” (Hakim)

“Baş ağrısı veya herhangi bir hastalığı sebebiyle, müminin Uhud dağı kadar günahı olsa da, hepsi affolur.” (Taberani)

“Kişi, hep sıhhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helaki için kâfi gelirdi.” (İ. Asakir)

“Sabreden kuldan Allah razı olur.” (Deylemi)

“Sabırlı ve ihlâslılar, hesaba çekilmeden Cennete girer.” (Taberani)

“En faziletli amel, sıkıntıya sabretmektir.” (Tirmizi)

“Sevmediklerinize sabretmedikçe, sevdiklerinize kavuşamazsınız.” (İ. Maverdi)

Musa Aleyhisselam, Hızır Aleyhisselama: ‘Ledün ilmine nasıl kavuştun?’ diye sorunca, o da, ‘Günah işlememeye sabretmek sayesinde…’ diye cevap verdi.

Sıkıntılara sabretmek gerekir. Sabredenin yardımcısı Allah Teâlâdır. Hz. Ömer buyurdu ki: Bana bir belâ gelirse, üç türlü sevinirim:

1- Belâyı Allah Teâlâ göndermiştir. Sevgilinin gönderdiği her şey tatlı olur.

2- Allah Teâlâya, bundan daha büyük belâ göndermediği için şükrederim.

3- Allah Teâlâ, insanlara boş yere, faydasız birşey göndermez. Bir belâya karşılık, ahirette çok nimetler ihsan eder. Dünya belâları az, ahiretin nimetleri ise sonsuz olduğu için belâya sevinirim.”

Hayat üç şekilde güzelleşir:

Sabır, şükür ve dua…

“Sabır yol aldırır, şükür nimeti artırır. Ve dua ise kaderi güzelleştirir.” Umarım ki Rabbimiz hepimizin kaderini güzelleştirir.

“Allah’ım acı günümüzde sabırdan, tatlı günümüzde şükürden ayırma! Her halimizde bizi rahmetinle sarıp sarmala, mağfiretinle bağışla! Hayatı ve ölümü hakkımızda hayırlı eyle!”

Âmîn, Allahmme âmîn...

 

Yararlanılan Kaynak: Dimimi İslâm

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası