Nefsi Öldurmek mi? Nefsi Terbiye Etmek mi?

Nefsi Öldurmek mi? Nefsi Terbiye Etmek mi?

Nefis bir tanedir! Nefsi öldürünce sende ölmüş olursun. Onun için nefsi öldürmek değil terbiye etmek, aşırılıklarını en aza indirebilmek önemlidir.

Nefsi yenmek, terbiye etmek için şunları yapınız:

·     İbadet edin

·     Tefekkür

·     Salihlerle birlikte olun

·     Alimlerin kitaplarını okuyun

·     Sohbet dinleyin

·     Zikirle meşgul olun

·     Boş işlerle uğraşmayın

·     Nefsin hoşuna gidecek şeylerden kaçının

·     Öfkelenmekten sakının, sakinlik şart.

Bir anda alışkanlık haline gelmiş bütün günahları terketmek çok zor. Önce bir kaç günahı terk etmekle başlamalıyız ve onları terk etmek konusunda nefsimize galip gelip, onların kökünü tamamen kurutuncaya kadar bu işe devam etmeliyiz. 

Daha sonra aynı ameli diğer günah işlerimiz üzerinde de uygulamalı ve kurtulana kadar bunu devam ettirmeliyiz ve bir taraftan da terk ettiğimiz günahları tekrarlamamaya dikkat etmeliyiz.

İnsanoğlu için en büyük tehlike kaynağı, midenin doyumsuz arzularıdır. Hazreti Adem (aleyhisselâm) ile Havva'nın huzur ve istikrar yurdundan (cennetten) çıkarılarak horluk ve yokluk diyarına (dünyaya) gönderilmelerinin sebebi odur.

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: "Kuvvetli müslüman, zayıf müslümandan daha hayırlıdır. Hepsi hayırlıdır ama, o daha hayırlıdır."

Yemeği çok yediği zaman, insanın nefsi kuvvetlenir. İnsanı haramlara, günahlara sevkeder. Oruçlu olduğu zaman, az yediği zaman nefsi kuvvetlenmez. O bakımdandır. Bunun ölçüsü, vücudun zayıf düşmemesidir.

Terk ettiğimiz günahlar miktarınca şeytan zayıf düşer ve tam aksine bizim ise günahı terk etme ve nefsi arındırma gücümüz artar. Nefisten temizlenen her günahın yerini bir melek dolduruverir ve günah işleme sonucu kapte oluşan siyah noktaların her birinin tövbe vasıtasıyla temizlenmesiyle o miktarda çıkan günahın her siyah noktasınca da onun yerine kalbin beyazlık ve nuru çoğalır.

İnsanoğlunun akıl ve nefsi bir arada yaratılmıştır. Buna göre aklını azgın arzularının kontrolüne veren kimse aşağıdır. Bunun tersine azgın arzularını aklının kontrolü altında tutan kimse de meleklerden üstündür.

Hatem'ül Asam (Rahimehullahu) der ki; "Nefsim ayak bağım, ilmim silahım, günahım hayal kırıklığım ve şeytan da düşmanımdır. Nefsimin arzusuna, hiçbir zaman uymam."

(Pendname - Feridüddin-i Attar)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)