Osmanlı Dönemine Ait En Güzel 15 Adet
Osmanlı Dönemine Ait En
Güzel 15 Adet
Osmanlı’ya ait gelenekleri ve
âdetleri hiç merak ettiniz mi? Osmanlı dönemine ait en güzel 15 âdeti görünce
Osmanlı insanının ne kadar kibar, ne kadar düşünceli ve ne kadar alçakgönüllü
olduğunu anlayabilirsiniz. Pencere önüne konan çiçeklerin anlamını, kapılarda
neden iki adet kapı tokmağı bulunduğunu, hanımlara verilen hediyenin ne anlama
geldiğini, bazı ramazan geleneklerini öğrenebilirsiniz.
Atalarımızı tanıdıkça onların ne
kadar ince ruhlu olduklarını, ne kadar yüce değerlerle donatıldığını
öğreniyoruz. Osmanlı’nın 600 sene cihana hükmeden gücünün ardında neler
olduğunu anlıyoruz. Bizler batılılaşma ile insan olma ve devlet olma ruhunu
kaybettik. Bu ruhu kaybedince topraklarımızı da huzurumuzu da kaybettik.
Allah’ım bu aziz millete
İslâmiyet’e uygun milli ve manevi değerlerimizi tekrar nasip eyle…
1) Zimem Defteri
Ramazan günlerinde zenginler
bakkal, manav gibi dükkânlara giderdi ve zimem defterini çıkarmalarını isterdi.
Zimem defteri, bugünün veresiye defteridir. Defterin başından, sonundan ve
ortasından rastgele sayfalar koparır ve “Silin borçlarını, Allah kabul etsin”
derlerdi. Böylelikle borcu olan, borcunu kimin ödediğini; borcu ödeyen de kimin
borcunu ödediğini bilmezdi.
2) Kahve
Belki de günümüzde en bilindik
Osmanlı âdeti kahve âdetidir. Kahvenin yanında su getirilirdi. Misafir, toksa
önce kahveyi alır; aç ise suyu alırdı. Ona göre de ya yemek sofrası kurulur ya
da meyve ikram edilirdi.
3) Kapı Tokmağı
Osmanlı’da kapılarda iki adet
tokmak vardı. Bu tokmaklardan biri kalın biri inceydi. Erkek misafirler kalın
ses çıkaran tokmağı, kadın misafirler ise ince ses çıkaran tokmağı
kullanırlardı. Böylelikle ev halkı da kapıdaki misafir hakkında bilgi sahibi
olur, ona göre karşılarlardı. Eğer kapıyı çalan kadın ise ev hanımı kapıyı ev
haliyle açardı. Gelen misafir erkek ise ev hanımı örtünüp kapıyı açar ya da
mahremi (kocası, oğlu vs.) açardı.
4) Yaş Sorulması
63 yaşını geçmiş büyüklere
yaşları sorulduğunda “Haddi aştık” cevabını verirlerdi. Bunun sebebi ise
Peygamber Efendimiz’in 63 yaşında vefat etmesidir.
5) Kız İsteme
Kız istemeye gelen damadın namaz
kılıp kılmadığını anlamak için pantolonunun diz izine bakılırdı.
6) Penceredeki Çiçekler
Pencerede sarı çiçek varsa bunun
anlamı “Bu evde hasta var, kapının önünde ya da sokakta gürültü yapma” demekti.
Kırmızı çiçeğin anlamı da “Bu evde gelinlik çağına gelmiş, bekâr kız var. Evin
önünden geçerken küfür etme ve konuşmalarına dikkat et” demektir.
7) Ramazan Ayı
Ramazan ayı, Osmanlı’da büyük
önem taşırdı. Halk da eşine dostuna iftar vermeyi büyük ibadet kabul eder,
misafir ağırlamak için çırpınırlardı. Bu nedenle iftar saatlerinde evlerinin
kapısı açık olurdu. Böylelikle yolda kalan ya da ihtiyacı olan herkes istediği
eve girer, iftarını yapardı. Ev halkı tarafından da misafirin kim olduğu asla
sorulmazdı.
8) Hanımlara Hediye
Erkekler, hanımlara hediye
olarak ayna alırdı ki, bunun anlamı “Sana senden daha güzel verilebilecek bir
hediye yok” demekti.
9) Bayramlar
Osmanlı’da bayram, sultanın
bayram namazı için camiye gelişi ile başlardı. Namaz bitiminde saraya dönen
padişah, önce annesinin elini öper, sonra diğer aile üyeleriyle bayramlaşırdı.
Bayram merasimi bittikten sonra da güzel işlemeli keselerle çocuklara para
saçardı.
10) Kavuklar
Osmanlı’da giyilen kavukların
farklı anlamı vardı. Giyilen kavukların şekli ve cinsi, herkesin sınıf ve
mezhebine göre değişirdi. Kavuğun şekline bakılıp herkesin mensup olduğu sınıf
anlaşılırdı. Böylece hangi kavuğu kimin giydiği öğrenilirdi ve hiç kimse bir
başkasının giydiği kavuğu giymezdi.
11) Sadaka Taşları
Sadaka taşları, taş bloklardan
oluşan, genelde cami ve türbelerin köşelerinde bulunan taşlardı. Ortası çukur,
1.5-2 metre yüksekliğe sahiplerdi. Bu taşlar sayesinde fakirler dilenmekten
kurtulurdu. Zenginler de riya ve gösterişten çekindiği için sadakaları bu
taşlara koyar, fakir de gece gelip ihtiyacı kadar olanını alırdı. Geriye kalan
paralar da bir başka ihtiyacı olanın gereksinimini karşılardı.
12) Mahalle Kahveleri
Dersaadet’in her mahallesinde o
mahalle halkına özel kahveler bulunurdu. Bunun yanı sıra her mahallede gençlere
özel kahveler de bulunurdu. Hamallar, seyisler, uşaklar kahvesi, arabacılar,
ahçılar kahvesi gibi her sınıf ve meslek grubuna mahsus bu kahveler, işsiz
olanların iş bulmak için bekledikleri kahvelerdi. Kahvenin sorumlusu, bir
meslek erbabı geldiğinde bu gençleri seçer ve onlara kefil olurdu.
13) Mahyalar
Günümüzde de kullanılan bir
Osmanlı geleneğidir. Tabi şimdilerde elektrik sayesinde yazılan mahyalar, o
dönemde daha zor şartlar altında yazılıyordu. Bu nedenle de bu eyleme Osmanlı
Sanatı diyebiliriz. Mahyacılar, ramazan ayının her akşamına ayrı ayrı yazılar
yazmak için gün boyu çalışır, iftardan sonra yüzlerce kandillerden oluşan
mahyalar iki saat yanardı.
14) Merdiven
Merdivenden çıkarken erkek,
hanımının arkasından yürürdü. Bunun nedeni hem hanımının vücudunun ifşa
olmasını engellemek hem de düşerse tutabilsin diyedir. Aynı sebepten dolayı
merdivenden inerken yine erkek önden inerdi.
15) Cuma Namazı
Cuma namazına giderken hiçbir
esnaf kapısına kilit vurmazdı. Buna kuyumcular da dahildi.
Yorumlar
Yorum Gönder