“Hay” (Celle Celâlüh) Esmasının Anlamı
“Hay” (Celle Celâlüh) Esmasının Anlamı
Hay: Her zaman diri
Cenab-ı Hak buyuruyor:
“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan.” (1)
“Bütün yüzler, diri ve her şeye hâkim olan Allah için eğilip
boyun bükmüştü.” (2)
“O daima diridir.” (3)
“Hay ve Kayyûm olan Allah’tan başka ilâh yoktur.” (4)
Allah’ın “hayatı”, tam kâmil bir hayattır. O, ölümsüzdür. Hayat
için başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Allah başlangıcı ve nihayeti olmayan ebedi
ve ezeli hayat sahibidir. Mahdut sınırların mahkûmu, başlangıç ve sonuçların
çerçevelediği ve zaman kavramından tamamen uzaktır. Allah’ın hayatı bambaşka
bir hayat şeklidir. Cenab-ı Allah’ın hayat sıfatı, insanların hayat sıfatıyla
alışa geldikleri özelliklerin hepsinden uzak olduğu gibi mutlaktır da.
Allah Teâlâ’nın hayatı en mükemmel ve en eksiksiz bir hayat olduğuna
göre; O, bu özelliğin zıddı olan bütün eksik ve kusurlu sıfatlardan uzaktır.
İnsan
acizdir ve çok az şeye güç yetirebilir. Dünyaya geldiği andan itibaren
hayatının 5-10 senesi yarı şuurlu olarak geçer. Bu dönem boyunca sürekli bir
ilgiye ve bakıma muhtaçtır. Bundan sonra yaşadığı hayatın ise büyük bir bölümü
kendi bedenine bakmakla, temizlenmekle geçer. Eğer bu sayılanları yapmak
istemese ve ertelese kısa süre içinde bakılamayacak bir görünüme girer.
Ayrıca insanın bedenen ihtiyaç duyduğu büyük bir eksikliği daha
vardır: Uyku. İnsanın ömrünün neredeyse üçte biri uykuyla geçer. Ancak ne kadar
istemese de, uykuya ayıracağı zamanlarda başka şeyler yapmayı tercih etse de
buna bir iki günden fazla dayanması mümkün değildir.
Hatta 24 saat uyumayan bir insanın şuurunda bir bulanıklık,
idrakinde bir yavaşlık baş gösterir. Her zaman doğal olarak yapabildiği şeyleri
yapamamaya, karşılaştığı olayları sağlıklı muhakeme edememeye, hatta konuşma
güçlüğü çekmeye, bildiği şeyleri unutmaya başlar. Elbette aciz olan ancak insan
ve insan gibi yaratılmış olan diğer canlılardır.
Canlı ve cansız tüm kâinatın yaratıcısı olan Allah ise Hayy’dır.
Daima diridir, her an her şeye hâkimdir, her şeyi bilir, her şeye güç yetirir,
O’nu uyku ve uyuklama tutmaz, her türlü acizlikten de münezzehtir.
O, yarattıklarına çeşitli acizlikler vermiş ve bu eksiklikleri
fark ederek yalnızca kendisine kulluk etmelerini, her şeyi kendisinden
istemelerini emretmiştir. İnsana düşen de, O dilemedikçe hiçbir şeye güç
yetiremeyeceğini, tek bir saniye bile hayatını devam ettiremeyeceğini bilerek
Rabbine yönelip dönmektir.
Ve (sen) o ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan;
onların kötülüklerinden kurtulmak, verecekleri karşılıklardan gönlü tok olmak
için, yalnız o ölmez diriye dayan!
Ölümden kurtulamayacak olan fâniler yıkılır, dayananları
kaybolur gider. Ve O’nu hamdiyle tesbih et. Nimetlerine şükür için her türlü
yüce sıfatlarıyla saygı göstererek, noksan sıfatlardan uzak olduğunu kabul et.
Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter! Hiç kimse bilmese
de, onun bilmesi yeterlidir. Hiç bir haberciye ihtiyaç duymaksızın açığı ve
gizliyi bilen, O her şeyden haberdar olan Allah cezalarını verir. Başka hiçbir
ceza vermeyecek olsa bile, yalnız bilmesi bir ceza olarak yeterlidir. (6)
Allah
dostlarının tecrübe edip kabul ettiklerine göre:
“Ya Hayyu yâ Kayyûm, lâ ilâhe illâ ente” (Ey diri ve kâim olan!
Senden başka ilâh yoktur) duasını okuyan ve bunu tekrarlayan kimsenin kalbi ve
aklı dirilir. Bu iki isimle yardım dilemek sıkıntılardan, dert ve kederlerden,
zorluk ve darlıklardan kurtulmak ve isteklere kavuşmakta daha etkilidir. Bu iki
isim, ism-i azam’dandır. (7)
Kaynaklar:
1) Furkan,
58
2) Taha, 111
3) Mümin, 65
4) Ali
İmran, 2
5) Allah’ın
İsimleri, Harun Yahya, Vural Yayınları, 2000
6) Elmalı
Tefsiri, Furkan, 58
7) Esmâ-ül
Hüsna, Karınca Yayınları, Nisan 2004
Yorumlar
Yorum Gönder