Koronavirüs'ün Yayılmasına Karşı Koruyucu 14 Kural
Koronavirüs'ün Yayılmasına
Karşı Koruyucu 14 Kural
Prof.
Dr. Müfit C. Yenen tarafından Koronavirüs’le ilgili yapılan açıklamada “küresel
sorun haline gelen Koronavirüsün yayılımına karşı koruyucu kurallara mutlaka
uyalım” çağrısı yapıldı. Prof. Dr. Müfit C. Yenen, halkı gerekli duyarlılığı
göstermeye davet ederken, bu zorlu ve sabır gerektiren süreçten elbirliğiyle
çıkılabileceğine inandığını söyledi.
Prof.
Dr. Yenen, özellikle yurt dışından dönenlerin hastalığın kuluçka süresi olan 14
gün kuralına uyması gerektiğini belirtti.
01- Ellerinizi sık sık su ve sabun
ile en az 20 saniye boyunca ovalayarak yıkayın.
02- Öksürme veya hapşırma sırasında
ağzınızı ve burnunuzu tek kullanımlık mendille kapatın. Mendil yoksa dirsek
içini kullanın.
03- Ellerinizle, ağzınıza, burnunuza
ve gözlerinize dokunmayın.
04- Soğuk algınlığı belirtileri
gösteren kişilerle aranıza en az 3, 4 adım mesafe koyun.
05- Yurt dışı seyahatlerinizi
erteleyin ya da iptal edin.
06- Yurt dışından dönüşte ilk 14
günü evde geçirin. Ziyaretçi kabul etmeyin. Evde kendinizi izole edin. İzole
edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin.
07- Bulunduğunuz ortamları sık sık
havalandırın.
08- Sık kullandığınız yüzeyleri su
ve deterjanla her gün temizleyin.
09- Havlu gibi kişisel eşyaları
ortak kullanmayın.
10- Kıyafetlerinizi yüksek ısıda
yıkayın.
11- Tokalaşma, sarılma gibi yakın
temaslardan kaçının.
12- Güçlü bir bağışıklık sistemi
için bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.
13- Soğuk algınlığı belirtileriniz
varsa, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunanlarla temas etmeyin. Maske takmadan
dışarı çıkmayın.
14- Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes
almada zorluk gibi şikâyetleriniz varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna
başvurun".
Günlük
yaşamda uygulaması oldukça basit olan tüm bu kurallara uyulması konusunda
çağrıda bulunan Yenen, zaruri ihtiyaçlar nedeniyle dışarıya çıkmak zorunda olan
kişiler dışındaki herkese “Evde Kalın, Güvende Kalın” çağrısında bulundu.
Koronaya Karşı Sarımsak!
Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan
ve en son ülkemizde de görülen koronavirüsüne karşı antioksidan özelliği
bilimsel çalışmalarla kanıtlanan Taşköprü Sarımsağı, koruyucu önleyici olarak
da kullanılmaya başlandı. Prof. Dr. Nilay Çöplü, “Genel anlamda bağışıklık
sistemini güçlendirmek hastalıklarda çok önemlidir. Sarımsak, soğan gibi C
vitamini içeren gıdaların alınması da bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine
faydalı olur. Ancak özellikle koronavirüse karşı etkisinin olduğunu söyleme
yanlış olur” dedi.
Çin’in Wuhan kentinden dünyaya
yayılan ve Türkiye’de de görülen korona virüsten korunmak için vatandaşlar
çeşitli yollara başvuruyor. Bazı vatandaşlarda aktarlara giderek bağışıklık
sistemini güçlendiren doğal ürünler alarak kullanıyor.
“Toplu alanlardan uzak durulması
gerekiyor”
Tüm Dünya’yı etkisi altına alan
Koronavirüsü ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nilay Çöplü, virüsün
insanlar arasında daha fazla yayılmasını önlemek amacıyla toplu alanlardan uzak
durulması gerektiğini ifade etti.
Korona virüsünün dayanıksız bir
virüs olduğunu belirten Prof. Dr. Çöplü, dengeli beslenme konusunda da dikkat
çekerek, sarımsak ve soğan gibi bağışıklık sistemini güçlendiren gıda
maddelerinin tüketilmesini önerdi.
Prof. Dr. Nilay Çöplü, Covid- 19
virüsünün Aralık ayında ortaya çıkan bir hastalık olduğunu anımsatarak, Korona
virüsünün insanlarda hastalık yapmayan bir virüs türü olduğunu ve bu nedenle
isminin Covid-19 olarak adlandırıldığını kaydetti.
“Virüs havada asılı kalabiliyor”
Dünya’da 120 bin korona
vak'asına rastlandığını ve ölü sayısının da 5 bine yaklaştığına dikkat çeken
Prof. Dr. Nilay Çöplü, “Korona virüsü zarflı ve dayanıksız bir virüs çeşidi.
Ortamda çok uzun süre dayanıklı şekilde duramıyor. Alkole, çamaşır suyuna ve temizliğe
duyarlı bir virüs. Temizlik yapıldığında ortadan kaldırılabilir ancak damlacık
yolu ile bulaşıyor. Damlacık dediğimiz şey ise hastanın öksürürken ortaya
saçtığı tükürük parçacıklarıdır. Virüs bunlarla beraber havada asılı
kalabiliyor. Ağız, burun yoluyla bulaşması çok basit oluyor. Hasta kişilerin
maske takmaları hapşırırken veya öksürürken ağızlarını kapatmaları hiçbir şey
yapamıyorlarsa arkalarını dönmeleri gerekiyor. Ellerine hapşırırlarsa, elleri
ile tuttukları kapı kolu veya masa sandalye gibi yerlerden bir başkasına
bulaşmasına yol açabilir” dedi.
“Sarımsak, soğan yenilmesi
bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine faydalı olabilir”
Hasta olmayan kişilerin de
dikkat etmesi gereken durumlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nilay Çöplü,
“Vatandaşlarımızın kalabalık ortamlardan ki özellikle salgının fazla olduğu bu
günlerde kaçınmaları gerekiyor. Sinema, tiyatro, konser ve toplu taşıma
araçlarından uzak dursunlar. Etrafta hapşıran biri varsa en az aralarında 1
metre mesafe koysunlar. Ayrıca vatandaşlarımız beslenmelerine de dikkat
etsinler. Çiğ hayvansal gıdaları tüketmesinler. Genel anlamda bağışıklık
sistemini güçlendirmek hastalıklarda çok önemlidir. Sarımsak, soğan gibi C
Vitamini içeren gıdaların alınması da bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine
faydalı olabilir ancak korona virüse özel bir katkısı yoktur. Genel anlamda
sağlıklı beslenmenize yardımcı olur” diye konuştu.
“Basit bir sabun bile korunmaya
yeterli olur”
Hastalıkla mücadele için
temizliğin önemine işaret eden Çöplü, “Virüs dayanıksız olduğu için rutin
kullanılan malzemelerle ortam temizliği yapmak, elleri bol köpüklü suyla ovarak
yıkamak gerekir. Basit bir sabun bile yeterli olur. Sabun yoksa kolonya da
kullanılabilir. Evlerde kullanılan çamaşır suları bile temizliğe yeterli olacaktır”
şeklinde konuştu.
“Bazı virüsler yaz aylarını
sever, bazı virüsler kış aylarını sever”
Salgının sıcaklıkların artması
ile birlikte azalmasını beklediklerine işaret eden Çöplü, şöyle konuştu: “Daha
önceki salgınlar havaların ısınması ile birlikte yavaşladı ve giderek söndü. Bu
salgında da umudumuz o şekilde. Şuanda kesin olarak bu olacak demek mümkün
değildir ama önceki salgınlara baktığımız da yaz aylarında söndüğünü görüyoruz.
Ama bunun içinde aynısı geçerli olacaktır diyemeyiz. Öte yandan virüslerin
durumu virüsten virüse değişir. Bazı virüsler yaz aylarını sever, bazı virüsler
kış aylarını sever. Kış aylarında kalabalık ortamlarda yaşamaya daha
eğilimliyiz. Evlerde ve toplu alanlarda bulunma olasılığı salgın için uygun
ortamlar oluyor. Bu yüzden kış aylarında daha sık görülüyor. Alınan önlemler ve
salgın başlı başına stres oluşturuyor. Ancak bu önlemler alınmazsa daha kötü
sonuçlar doğurabilir.”
Yorumlar
Yorum Gönder