Bunların Hepsi mi Tesadüf?
Bunların Hepsi mi
Tesadüf?
Acaba tesadüf yolu ile varlık
durur mu?
1- Eğer arzın kabuğu şimdiki halinden birkaç adım daha yüksekte olsaydı,
hayat olmazdı.
2- Eğer yer kabuğu şimdikinden daha alçak olsaydı, yıldırımlar yer
eczalarını alevlendirirdi.
3- Eğer ay küresi bize, şimdiki mesafeden 2 bin mil uzak olsaydı, o zaman
günde iki sefer dünya su içinde kalırdı. Hâlbuki Merih, ondan altı yüz bin mil
daha uzaktadır. Merih’in yerküresine tesiri görülmese de, ay küresinin, yere
yakın ve uzak mesafelerinde, denizlerin kabarması ve çekilmesinde rolü müşahede
edilmektedir.
4- Gece şimdiki saatlerden on misli daha ziyade olsaydı, yer küresinde
yaz mevsiminde nebatlarımız donardı. Eğer gündüz de o kadar uzun olsaydı,
nebatlar yanardı.
5- Eğer oksijen şimdikinden daha ziyade veya eksik olsaydı, böylece
teneffüs imkânı olmazdı.
6- Eğer yağmur yağmasaydı ve yerden yükselen buhar olmasaydı ve deniz
suları tuzlu olmasaydı, dünya içinde hayat olmazdı.
7- Eğer klor, sodyum ile birleşmeseydi, deniz tuzlu olmazdı. Ve dolayısıyla
içinde hayat olmazdı.
8- Etrafında dönen kürre- i arzın miğfer hattı şimdiki meylinden daha
fazla yani 23 dereceden daha mutedil veya dik olsaydı, buharlanan muhit ve
denizler bir araya gelip kuzey ve güneyde, iki sınırlı yerde toplanırdı. Dağ
gibi buz olurdu. Yaz ve kış daimi olurdu. Canlılar ve insanlar mahvolurdu.
9- Eğer câzibe (yerçekimi) kanunları olmasaydı, zerre ve küreler yerinde
kalmaz birbirine çarpardı.
10- Eğer yer küresinin devri, utarid yıldızı gibi olsaydı, yer küresinin
bir kısmında gece ve bir kısmında devamlı gündüz olurdu, böylece hayat olmazdı.
11- Eğer yer küresi kamer (ay) gibi küçük olsaydı, hayat ölüm derecesine
girerdi.
12- Eğer yer toprağında erzak gizlenmiş olmasaydı, nereden erzak
gelirdi?!
13- Eğer dağlar olmasaydı, yer kabuğu sabit kalmazdı.
“Eğer”leri sıralarsak bu ihtimaller milyona, milyara varır. Bu dengeli
nizam, tesadüfen nasıl devam ediyor? Elbette bu nizamı koruyan ve idare eden
vardır. Ve şimdi idare eden, önceden de yaratmıştır ki O, “ALLAH” azze ve celledir.
(İsmail Çetin Hoca)
Yorumlar
Yorum Gönder