Hepiniz Çobansınız
Hepiniz Çobansınız
“Hepiniz çobansınız. Hepiniz
güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin
çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz
çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.”
285 NOLU HADİS
Ömer radıyallahu anhümâ’dan
rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“Hepiniz çobansınız. Hepiniz
güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin
çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz
çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.” Buhârî,
Cum`a 11, İstikrâz 20, İtk 17, 19, Vesâyâ 9, Nikâh 81, 90, Ahkâm 1; Müslim,
İmâre 20. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, İmâre 1, 13; Tirmizî, Cihâd 27
AÇIKLAMALAR
Dünyada sorumsuz kimse yoktur.
Yaşadığı sürece herkes ya yönetici veya yönetilendir. Yönetenler idâre
ettiklerinden, yönetilenler de kendilerine emanet edilen işlerden sorumludur.
Peygamber Efendimiz sorumlu olan
kimseyle sorumlu olduğu şeyleri çoban – sürü benzetmesiyle anlatmıştır. Çoban
saflığı ve samimiyeti temsil eder. O güttüğü koyunlara derin bir şefkat ve
merhamet besler. Koyunlarını en güzel otlaklarda yaymaya çalışır. Su içme
zamanı gelince onları sular. Dinlenme zamanı eğrek yerine götürüp yatırır.
Kurda kuşa kaptırmaz. Onların hastalanmamasına dikkat eder. Hasta olanlara da
özel ihtimam gösterir.
Kendisine bir şey emanet edilen kimse
de, o emanete tıpkı çoban gibi iyi duygularla sahip çıkmalı, onları koruyup
gözetmelidir. İdaresine verilen kimselerin kendisine bir Allah emaneti olduğunu
düşünmeli, onlara şefkat ve merhamet göstermelidir.
Bir âmir idaresindeki memurlar
için iyi ve temiz duygular beslemeli, onların iyiliğini istemeli, onları mutlu
edecek ve görevlerini en iyi şekilde yapacak imkânları hazırlamalıdır. Hadisin
birçok rivayetinde âmir yerine “imâm” yâni devlet başkanı ifadesi geçmektedir.
Buna göre bir devlet başkanı idaresi altındakilerin inanç ve
düşüncelerinin farklı oluşuna bakmadan, onların refah ve saadetini te’min
etmeye, kendilerini âdil bir yönetimle idare etmeye, haksızlığa uğrayanların
hakkını korumaya, onları mutlu edecek her imkânı sağlamaya çalışmalıdır.
Aile reisi aile fertlerini mutlu
etmeyi hedef almalıdır. İnsanın mutlu olması her şeyden önce iyi bir din
kültürü almasıyla mümkündür. Bu sebeple aile reisi idaresi altındakilere
öğrenilmesi farz olan bilgileri öğretmeli ve böylece onları -âyet-i kerîmede
belirtildiği üzere- yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden korumalıdır.
Sonra onları en iyi şekilde yedirip giydirmeli, en iyi meskenlerde yaşatmaya
gayret etmeli ve onların birbirleriyle iyi geçinmelerini sağlamalıdır.
Bir kadın kocasına karşı sorumlu
olduğunu düşünerek evini imkânları ölçüsünde en güzel şekilde tanzim etmeli,
kocasının haklarını korumalı, malını israf etmemeli ve ona her türlü ihânetten
sakınmalıdır. Onun önemli bir görevi de çocuklarını iyi bir insan ve iyi bir
müslüman olarak yetiştirmeye çalışmak, bilgi, görgü, eğitim ve öğretimleriyle
ilgilenmektir.
Hadîs-i şerîfin diğer rivayetlerinden
öğrendiğimize göre bir hizmetkâr veya bir işçi, yanında çalıştığı kimsenin
malının çobanıdır ve o malın korunmasından sorumludur. İdâresine bırakılan
şeyleri kendisine emanet bilmeli ve onları gözü gibi korumalıdır. Yapması
istenen işleri de kusursuz şekilde yapmaya gayret etmelidir.
Yine bir başka rivayette
belirtildiğine göre bir evlat babasının malının çobanıdır ve onu
gözetmek zorundadır. Babamın malıdır diye istediği gibi çalıp çırpmaya, saçıp
savurmaya hakkı ve yetkisi yoktur. O da yaptıklarının hesabını Allah’a
verecektir.
Bu ölçüye göre herkes etrafındakilere
karşı sorumludur. Arkadaş arkadaşa, esnaf müşterisine, öğretmen öğrencisine,
memur iş güç sahibi olarak karşısına çıkan kimselere karşı sorumludur. Hatta insan,
kendisine birer Allah emaneti olarak verilen vücudundaki organlardan
sorumludur. Gücünü, kuvvetini, gençliğini ve enerjisini nerede harcadığının
hesabını verecektir.
Kısaca ifade etmek gerekirse, devlet
başkanından hamala varıncaya kadar herkes, işinden ve yaptığı görevinden
sorumludur. Hadisimiz, 302 ve 654 numarayla tekrar görülecektir.
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Herkes üstlendiği görevi
yapacaktır.
2. Hadisin konumuzla ilgili yanı ise
şudur: Evli bir kadın, evliliğin gereği olarak kocasına karşı bazı
sorumluluklar taşır. Evin idaresi, eşyaların muhâfazası, namus ve iffetin
korunması, görev ve sorumluluklarının başlıcasıdır.
3. Eşlerin birbirlerine karşı
görevleri vardır. Mutlu bir hayat sürebilmek için bu görevleri kusursuz yapmaya
çalışmaları gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder