Kendini Vazgeçilmez Zannetmek!!!
Kimse Vazgeçilmez Değildir
Bir gün bir doktora, aşırı
gerginlik ve tedirginlikten şikâyetçi olan bir hasta gelmiş.
Yapması gereken çok önemli
işlerinin bulunduğunu; fakat kendisinin rahatsız, işlerin ise beklemeye
tahammülü olmadığını söylemiş.
Doktor,
– Bu işleri başka biri yapamaz
mı? Ya da bir başkası size yardımcı olamaz mı? diye sormuş.
Adam,
– Onları yalnız ben yapabilirim;
bütün işler bana bakıyor! diye cevap vermiş.
Doktor,
– Sana bir reçete vereceğim.
Bu reçeteyi aynen tatbik etmen
gerekiyor! diyerek, yazıp eline vermiş.
Adam reçeteyi eline alıp
baktığında, hayretler içinde kalmış. Reçetede, her gün en az iki saat işi
bırakıp yürüyüş yapacaksın ve her haftanın yarım gününü bir mezarlıkta
geçireceksin yazıyormuş.
Adam;
– Yürüyüşü anladım doktor ama
mezarlığa niye gideyim, Ne işim var orada? Diye sormuş.
Doktor,
– Oraya gidip mezar taşlarına
bakmanı istiyorum. Mezarlıklar, kendilerini vazgeçilmez zanneden insanlarla
doludur. Sen de zamanın birinde onların yanına gidince, kendinden başkasının
yapmasına imkân olmadığını zannettiğin işlerin, başkaları tarafından da
yapılmaya devam ettiğini göreceksin. Herkesin yerini zamanı gelince
doldururlar. Yapılamaz dediğin işleri gayet güzel de yaparlar.
Bir kova suyun içine elini sok
ve çıkar. Ne görebiliyorsun bir değişiklik oldu mu? Tabiki hayır. Dünya hayatı
da böyledir işte kendini vazgeçilmez sanırsın, sen olmayınca bir şey
yapılamayacağını sanırsın ama sen olmazsan da her şey yapılır. Hiç bir iş yarım
kalmaz birileri gelir ve o işleri tamamlar.
Bunlardan ibret almak
gerekir. Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur.
Evet, bulundukları noktada
kendilerini vazgeçilmez gören;
Hâlbuki orada, problem çözmek
yerine, problemin bir Parçası olduğunun, farkına varmayan insanlar için de,
Doktorun Reçetesi geçerli değil mi?
Aslında, kendini bu Hasta adam
gibi gördüğü sürece.
Yorumlar
Yorum Gönder