Kırk Hadis
Kırk Hadis
بسم الله
الرحمن الرحيم
وَماَ آتاَكُمُ
الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَماَ نَـهَاكُمْ فاَنْتَهُواعَنْهُ
“Rasûl, size neyi verirse onu alın... O, size neyi yasaklarsa
ondan kaçının.” (Haşr Sûresi: Âyet 7)
İman
قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Ve-Sellem Buyuruyor ki:
1- لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يُحِبَّ ِلأَخِيهِ ماَ يُحِبُّ
لِنَفْسِهِ.
1- “Sizden biriniz, kendisi için arzu ettiği bir
şeyi din kardeşi için arzu etmedikçe, gerçek mü’min olamaz”.
Buharî: İman 7; Müslim: İman 71
2- لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَلَدِهِ
وَوَالِدِهِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ.
2- “Sizden biriniz, beni kendi evlâdından, anne ve
babasından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe, gerçek mü’min olamaz”.
Buharî: İman 8; Müslim: İman 70
3- لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعاً لِماَ جِئْتُ
بِهِ.
3- “Sizden birinizin arzusu, benim getirdiğime
-Kur’ana- uygun olmadıkça, gerçek mü’min olamaz.”
Nevevî, Erbaîn: 41.Hadis; Makdisî: Kitabu’l-Hucce,
4- اَلْمُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْياَنِ، يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضاً.
4- “Mü’min, mü’min kardeşi için birbirine destek
veren bir binanın tuğlaları gibidir”.
Buharî: Salât 88; Müslim: Birr 65
İlim
5- نَضَّرَ اللهُ امْرَءًا: سَمِعَ مَقاَلَتِي، فَوَعاَهاَ، وَحَفِظَهاَ،
وَبَلَّغَهاَ.
5- “Allah, benim sözümü -hadisimi- işiten, bunu
iyice kavrayan, ezberleyen ve başkalarına duyuran kişinin yüzünü nurlandırsın”.
5-Tirmizî:
İlim 7; Ebu Davud: İlim 10; İbn Mace: Mukaddime 18.
6- مَنْ سَلَكَ طَرِيقاً يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْماً، سَهَّلَ اللهُ لَهُ بِهِ
طَرِيقاً إِلىَ الْجَنَّةِ.
6- “Kim ilim öğrenme arzusuyla bir yola girerse,
Allah bu sebeple ona Cennet’e giden yolu kolaylaştırır”.
Müslim: Zikir 11.
7- مَنْ يُرِدِ اللهُ بِهِ خَيْراً، يُفَقِّـهْهُ فيِ الدِّينِ.
7- “Allah kimin için hayır dilerse, onu dinde fakîh
-derin anlayış ve ilim sahibi- kılar”.
Buharî: İ’tisam 10; Müslim: Zekât 100.
8- فَوَاللهِ، َلأَنْ يَهْدِيَ اللهُ بِكَ رَجُلاً وَاحِداً، خَيْرٌ لَكَ
مِنْ أَنْ يَكُونَ لَكَ حُمْرُ النَّعَمِ.
8- “Allah’a yemin olsun ki; Allah’ın, senin
sebebinle bir kişiyi hidayete erdirmesi, senin için kırmızı -değerli- develerin
sahibi olmaktan daha hayırlıdır”.
Buharî: Fedâilü’s-Sahabe 9; Müslim: Fedâilü’s-Sahabe
34
Kur’an-I Kerim
9- خَيْرُكُمْ : مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ.
9- “Sizin en hayırlınız: Kur’anı öğrenen ve öğreten
kimsedir”.
Buharî: Fedâilü’l-Kur’an 2.
10- إِقْرَؤُوا الْقُرْآنَ، فَإِنَّهُ يَأْتيِ يَوْمَ الْقِياَمَةِ شَفِيعاً
ِلأَصْحاَبِهِ.
10- “Kur’an okuyun. Zira Kur’an, kıyamet günü Kur’an
ehline şefaatçi olarak gelecektir”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn: 252.
11- إِنَّ اللهَ يَرْفَعُ بِهَذاَ الْكِتاَبِ أَقْواَماً، وَيَضَعُ بِهِ
آخَرِينَ.
11- “Allah, bu kitap sebebiyle -yani Kur’ana
uydukları için- pek çok milleti yükseltir. Yine bu kitap sebebiyle -yani
Kur’ana uymadıkları için- pek çok milleti alçaltır”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn: 260.
12- تَرَكْتُ فِيكُمْ أَمْرَيْنِ، لَنْ تَضِلُّوا ماَ تَمَسَّـكْتُمْ بِهِمَا:
كِتاَبَ اللهِ، وَسُـنَّةَ نَبِيِّـهِ.
12- “Size iki şey bıraktım. Bu iki şeye sımsıkı
sarıldığınız müddetçe asla sapıklığa düşmezsiniz: Bunlardan biri: Allah’ın
Kitabı –Kur’an-ı Kerim-, -Diğeri ise: Peygamberinin Sünneti’dir”.
Malik, Muvatta: Kader 3; Ebu Davud: Menasik 56.
Sünnet’e Sarılma
13- عَلَيْكُمْ بِسُنَّتِي، وَسُنَّةِ الْخُلَفاَءِ الرَّاشِدِينَ
الْمَهْدِيِّينَ مِنْ بَعْدِي.
13- “Benim sünnetime sarılın. Benden sonra gelecek
olan ve kendilerine hidayet verilen raşid halifelerin –yani dört halifenin-
yoluna uyun”.
Tirmizî: İlim 16; Ebu Davud: Sünnet 5; İbn Mace:
Mukaddime 6.
14- مَنْ أَطاَعَنِي فَقَدْ أَطاَعَ اللهَ، وَمَنْ عَصاَنيِ فَقَدْ عَصَا
اللهَ.
14- “Kim bana itaat ederse, Allah’a itaat etmiş
olur. Kim bana karşı gelirse, Allah’a karşı gelmiş olur”.
14-Buharî: Ahkâm 1; Müslim: İmare 33.
15- خَيْرُ النَّاسِ قَرْنيِ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ
يَلُونَهُمْ.
15- “İnsanların en hayırlısı: Benimle beraber yaşayan
mü’minler (SAHABE) dir.
-Sonra onların ardından gelenler (TABİÎN) dir.
-Sonra da bunların ardından gelenler (ETBÂUT-TABİİN)
dir”.
Buharî: Sulh 5; Müslim: Akzıye 17.
16- مَنْ أَحْدَثَ فيِ أَمْرِناَ هَذاَ ماَ لَيْسَ مِنْهُ، فَهُوَ رَدٌّ.
16- “Kim, bizim bu işimizde -dinimizde- bulunmayan -dine
aykırı- bir şey (yani BİD’AT veya HURAFE) icad ederse, bu reddedilir”.
Buharî: İman 39; Müslim: Müsakat 108.
İbadet
17- أَحَبُّ اْلأَعْماَلِ إِلىَ اللهِ تَعاَلىَ: أَدْوَمُهاَ، وَإِنْ قَلَّ.
17- “Amellerin Allah’a en sevimli olanı: az da olsa
devamlı olanıdır”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn 218.
18-إِنَّ أَوَّلَ ماَ يُحاَسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِياَمَةِ مِنْ
عَمَلِهِ صَلاَتُهُ
18- “Kulun kıyamet günü ilk hesaba çekileceği ameli:
Namazıdır”.
Tirmizî: Salât 305; Ebu Davud:Salât 145;Nesaî: Salat
9; İbn Mace:İkame 102.
19- صَلاَةُ الْجَمَاعَةِ أَفْضَلُ مِنْ صَلاَةِ الْفَذِّ بِسَبْعٍ
وَعِشْـرِينَ دَرَجَةً.
19- “Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan
yirmi yedi derece daha faziletlidir”.
Buharî: Ezan 30; Müslim: Mesacid 249.
20-سَـبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللهُ فيِ ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ:
اْلإِماَمُ الْعَادِلُ، وَشـاَبٌّ نَشَأَ فيِ عِبَادَةِ اللهِ تَعَالىَ...
20- “Yedi kişi vardır ki, Allah’ın arşının
gölgesinden başka hiç bir gölgenin bulunmadığı o günde -Kıyamet Günü’nde-
Allah, bu yedi kişiyi arşının gölgesinde gölgelendirecektir.
-Bu yedi kişinin birincisi: Adaletli Devlet Başkanı,
-İkincisi: Allah’a ibadet ve kulluk ederek yetişen GENÇ’tir...”
Buharî: Ezan 36; Müslim: Zekât 91
Hayat Ölçüleri
21- اَلْيَدُ الْعُلْياَ خَيْرٌ مِنَ الْيَدِ السُّفْلَى.
21- “Veren el, alan elden daha hayırlıdır”.
Buharî: Zekât 18; Müslim: Zekât 94.
22- اَلْحَياَءُ مِنَ اْلإِيماَنِ.
22- “Hayâ -utanma- imandandır”.
Buharî: İman 16; Müslim: İman 59.
23- اَلْمُسْلِمُ : مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ.
23- “Müslüman, diğer müslümanların elinden ve
dilinden zarar görmediği kimsedir”.
Buharî: İman 4; Müslim: İman 64.
24- يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا، وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا.
24- “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız...
Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz”. Buharî: İlim 11; Müslim: Cihad 5
Güzel Ahlâk
25- أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيماَناً: أَحْسَنُهُمْ خُلُقاً.
25- “Mü’minlerin iman yönünden en kâmil olanı,
ahlâkı en güzel olanıdır”. Tirmizî: Radâ’ 10; İbn Mace: Nikâh 4.
26- اَللَّهُمَّ!. إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ مُنْكَراَتِ اْلأَخْلاَقِ
وَاْلأَعْمَالِ وَاْلأَهْوَاءِ.
26- “Allahım!.. Çirkin ahlaktan, çirkin
davranışlardan ve çirkin arzulardan sana sığınırım”.
Tirmizî: Deavât 127.
27- اَللَّهُمَّ!. إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ، وَالْكَسَلِ، وَالْجُبْنِ،
وَالْبُخْلِ.
27- “Allahım!.. Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan
ve cimrilikten sana sığınırım”.
Müslim: Zikir 73.
28- اَللَّهُمَّ اهْدِنيِ لأَحْسَنِ اْلأَخْلاَقِ، لاَ يَهْدِي ِلأَحْسَنِهاَ
إِلاَّ أَنْتَ؛ وَاصْرِفْ عَنِّي سَيِّئَهاَ، لاَ يَصْرِفُ عَنِّي
سَيِّئَهاَ إِلاَّ أَنْتَ.
28- “Allahım!.. Beni en güzel ahlâka ulaştır, En
güzel ahlâka ulaştıracak olan ancak sensin. Beni kötü ahlâktan uzaklaştır. Kötü
ahlâktan uzaklaştıracak olan ancak sensin”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn 201.
Takva (Allah Korkusu)
29- إِتَّقِ اللهَ حَيْثُمَا كُنْتَ، وَأَتْبِعِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةَ
تَمْحُهاَ، وَخاَلِقِ الناَّسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ.
29- “Nerede olursan ol, Allah’tan kork. Her kötü
davranışın ardından iyi bir amel işle ki, o günahı silsin. İnsanlara güzel
ahlâk ile davran”.
Tirmizî: Birr 55.
30- اَللَّهُمَّ!.. إِنيِّ أَسْأَلُكَ الْهُدَى، وَالتُّقَى، وَالْعَفاَفَ، وَالْغِنَى.
30- “Allahım!.. Senden hidayet üzere olmayı, takvâ
sahibi olmayı, iffetli olmayı ve senden başkasına muhtaç olmamayı niyaz
ederim”.
Müslim: Zikir 72.
31-لا يَبْلُغُ الْعَبْدُ أَنْ يَكُونَ مِنَ الْمُتَّقِينَ، حَتَّى يَدَعَ
ماَ لاَ بَأْسَ بِه،ِ حَذَراً لِمَا بِهِ الْبَأْسُ.
31- “Kul, sakıncalı olan şeylerden kaçınmak için
sakıncalı olmayan -şüpheli- şeyleri terk etmedikçe, gerçek takvâ sahiplerinin
derecesine ulaşamaz”.
Tirmizî: Kıyame 19; İbn Mace: Zühd 24. Hadis
hasendir.
32- حُجِبَتِ الناَّرُ بِالشَّهَواَتِ، وَحُجِبَتِ الْجَنَّـةُ بِالْمَكاَرِهِ.
32- “Cehennem, nefsî arzularla perdelenmiştir.
Cennet ise, zorluklarla perdelenmiştir”. (Cehennem’e giden yol nefsî arzular,
şehvetler ve zevklerle doludur. Cennet’e giden yol ise fedakârlıklar, zorluklar
ve imtihanlarla doludur.) Buharî: Rikak 28
Allah İçin Sevgi
33-قاَلَ اللهُ تَعاَلَى:وَجَبَتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَحَابِّينَ
فِيَّ،وَالْمُتَجاَلِسِينَ فِيَّ، وَالْمُتَزَاوِرِينَ فِيَّ، وَالْمُتَباَذِلِينَ
فِيَّ.
33- “Cenab-ı Hak bir hadis-i kudsîde şöyle
buyuruyor: “Şu kimseleri sevmek bana vacip oldu. (Şu kimseleri mutlaka severim):
-Benim rızam için birbirlerini sevenler...
-Benim rızam için bir araya gelenler...
-Benim rızam için birbirlerini ziyaret edenler...
-Benim rızam için birbirlerine ikramda
bulunanlar...”
Malik, Muvatta: Şiir 16.
34- مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فيِ تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ
مَثَلُ الْجَسَدِ: إِذاَ اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَداَعَى لَهُ ساَئِرُ الْجَسَدِ
بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى.
34- “Müminler, birbirlerini sevme, birbirlerine
merhamet etme ve birbirlerine şefkat gösterme konusunda bir vücut gibidirler.
Vücudun bir organı rahatsız olsa, diğer organlar uykusuzluk ve hararette ona
ortak olurlar”.
Buharî: Edeb 27, Müslim: Birr 66.
35- لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا، وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى
تَحَابُّوا.
35- “İman etmedikçe cennete giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mümin olamazsınız.” Müslim: İman 93.
36- اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ.
36- “Kişi, -kıyamet günü- sevdiği kimse ile beraberdir”.
Buharî: Edeb 96, Müslim: Birr 165
Merhamet
37- مَنْ لاَ يَرْحَمْ لاَ يُرْحَمْ.
37- “Merhamet etmeyene merhamet edilmez”.
38- إِنَّماَ يَرْحَمُ اللهُ مِنْ عِباَدِهِ الرُّحَماَءَ.
38- “Allah, kullarından ancak merhamet edenlere
merhamet eder”.
39- إِرْحَمُوا مَنْ فيِ الأرْضِ، يَرْحَمْكُمْ مَنْ فيِ السَّمَاءِ.
39- “Yeryüzünde olanlara merhamet edin ki,
gökyüzündeki (melekler) size merhamet etsin”.
40- لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَناَ، وَلَمْ يَعْرِفْ حَقَّ كَبِيرِناَ.
40- “Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüzün
hakkını bilmeyen bizden değildir”.
Kırk Hadis
بسم الله
الرحمن الرحيم
وَماَ آتاَكُمُ
الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَماَ نَـهَاكُمْ فاَنْتَهُواعَنْهُ
“Rasûl, size neyi verirse onu alın... O, size neyi yasaklarsa
ondan kaçının.” (Haşr Sûresi: Âyet 7)
İman
قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Ve-Sellem Buyuruyor ki:
1- لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يُحِبَّ ِلأَخِيهِ ماَ يُحِبُّ
لِنَفْسِهِ.
1- “Sizden biriniz, kendisi için arzu ettiği bir
şeyi din kardeşi için arzu etmedikçe, gerçek mü’min olamaz”.
Buharî: İman 7; Müslim: İman 71
2- لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَلَدِهِ
وَوَالِدِهِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ.
2- “Sizden biriniz, beni kendi evlâdından, anne ve
babasından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe, gerçek mü’min olamaz”.
Buharî: İman 8; Müslim: İman 70
3- لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعاً لِماَ جِئْتُ
بِهِ.
3- “Sizden birinizin arzusu, benim getirdiğime
-Kur’ana- uygun olmadıkça, gerçek mü’min olamaz.”
Nevevî, Erbaîn: 41.Hadis; Makdisî: Kitabu’l-Hucce,
4- اَلْمُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْياَنِ، يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضاً.
4- “Mü’min, mü’min kardeşi için birbirine destek
veren bir binanın tuğlaları gibidir”.
Buharî: Salât 88; Müslim: Birr 65
İlim
5- نَضَّرَ اللهُ امْرَءًا: سَمِعَ مَقاَلَتِي، فَوَعاَهاَ، وَحَفِظَهاَ،
وَبَلَّغَهاَ.
5- “Allah, benim sözümü -hadisimi- işiten, bunu
iyice kavrayan, ezberleyen ve başkalarına duyuran kişinin yüzünü nurlandırsın”.
5-Tirmizî:
İlim 7; Ebu Davud: İlim 10; İbn Mace: Mukaddime 18.
6- مَنْ سَلَكَ طَرِيقاً يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْماً، سَهَّلَ اللهُ لَهُ بِهِ
طَرِيقاً إِلىَ الْجَنَّةِ.
6- “Kim ilim öğrenme arzusuyla bir yola girerse,
Allah bu sebeple ona Cennet’e giden yolu kolaylaştırır”.
Müslim: Zikir 11.
7- مَنْ يُرِدِ اللهُ بِهِ خَيْراً، يُفَقِّـهْهُ فيِ الدِّينِ.
7- “Allah kimin için hayır dilerse, onu dinde fakîh
-derin anlayış ve ilim sahibi- kılar”.
Buharî: İ’tisam 10; Müslim: Zekât 100.
8- فَوَاللهِ، َلأَنْ يَهْدِيَ اللهُ بِكَ رَجُلاً وَاحِداً، خَيْرٌ لَكَ
مِنْ أَنْ يَكُونَ لَكَ حُمْرُ النَّعَمِ.
8- “Allah’a yemin olsun ki; Allah’ın, senin
sebebinle bir kişiyi hidayete erdirmesi, senin için kırmızı -değerli- develerin
sahibi olmaktan daha hayırlıdır”.
Buharî: Fedâilü’s-Sahabe 9; Müslim: Fedâilü’s-Sahabe
34
Kur’an-I Kerim
9- خَيْرُكُمْ : مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ.
9- “Sizin en hayırlınız: Kur’anı öğrenen ve öğreten
kimsedir”.
Buharî: Fedâilü’l-Kur’an 2.
10- إِقْرَؤُوا الْقُرْآنَ، فَإِنَّهُ يَأْتيِ يَوْمَ الْقِياَمَةِ شَفِيعاً
ِلأَصْحاَبِهِ.
10- “Kur’an okuyun. Zira Kur’an, kıyamet günü Kur’an
ehline şefaatçi olarak gelecektir”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn: 252.
11- إِنَّ اللهَ يَرْفَعُ بِهَذاَ الْكِتاَبِ أَقْواَماً، وَيَضَعُ بِهِ
آخَرِينَ.
11- “Allah, bu kitap sebebiyle -yani Kur’ana
uydukları için- pek çok milleti yükseltir. Yine bu kitap sebebiyle -yani
Kur’ana uymadıkları için- pek çok milleti alçaltır”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn: 260.
12- تَرَكْتُ فِيكُمْ أَمْرَيْنِ، لَنْ تَضِلُّوا ماَ تَمَسَّـكْتُمْ بِهِمَا:
كِتاَبَ اللهِ، وَسُـنَّةَ نَبِيِّـهِ.
12- “Size iki şey bıraktım. Bu iki şeye sımsıkı
sarıldığınız müddetçe asla sapıklığa düşmezsiniz: Bunlardan biri: Allah’ın
Kitabı –Kur’an-ı Kerim-, -Diğeri ise: Peygamberinin Sünneti’dir”.
Malik, Muvatta: Kader 3; Ebu Davud: Menasik 56.
Sünnet’e Sarılma
13- عَلَيْكُمْ بِسُنَّتِي، وَسُنَّةِ الْخُلَفاَءِ الرَّاشِدِينَ
الْمَهْدِيِّينَ مِنْ بَعْدِي.
13- “Benim sünnetime sarılın. Benden sonra gelecek
olan ve kendilerine hidayet verilen raşid halifelerin –yani dört halifenin-
yoluna uyun”.
Tirmizî: İlim 16; Ebu Davud: Sünnet 5; İbn Mace:
Mukaddime 6.
14- مَنْ أَطاَعَنِي فَقَدْ أَطاَعَ اللهَ، وَمَنْ عَصاَنيِ فَقَدْ عَصَا
اللهَ.
14- “Kim bana itaat ederse, Allah’a itaat etmiş
olur. Kim bana karşı gelirse, Allah’a karşı gelmiş olur”.
14-Buharî: Ahkâm 1; Müslim: İmare 33.
15- خَيْرُ النَّاسِ قَرْنيِ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ
يَلُونَهُمْ.
15- “İnsanların en hayırlısı: Benimle beraber yaşayan
mü’minler (SAHABE) dir.
-Sonra onların ardından gelenler (TABİÎN) dir.
-Sonra da bunların ardından gelenler (ETBÂUT-TABİİN)
dir”.
Buharî: Sulh 5; Müslim: Akzıye 17.
16- مَنْ أَحْدَثَ فيِ أَمْرِناَ هَذاَ ماَ لَيْسَ مِنْهُ، فَهُوَ رَدٌّ.
16- “Kim, bizim bu işimizde -dinimizde- bulunmayan -dine
aykırı- bir şey (yani BİD’AT veya HURAFE) icad ederse, bu reddedilir”.
Buharî: İman 39; Müslim: Müsakat 108.
İbadet
17- أَحَبُّ اْلأَعْماَلِ إِلىَ اللهِ تَعاَلىَ: أَدْوَمُهاَ، وَإِنْ قَلَّ.
17- “Amellerin Allah’a en sevimli olanı: az da olsa
devamlı olanıdır”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn 218.
18-إِنَّ أَوَّلَ ماَ يُحاَسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِياَمَةِ مِنْ
عَمَلِهِ صَلاَتُهُ
18- “Kulun kıyamet günü ilk hesaba çekileceği ameli:
Namazıdır”.
Tirmizî: Salât 305; Ebu Davud:Salât 145;Nesaî: Salat
9; İbn Mace:İkame 102.
19- صَلاَةُ الْجَمَاعَةِ أَفْضَلُ مِنْ صَلاَةِ الْفَذِّ بِسَبْعٍ
وَعِشْـرِينَ دَرَجَةً.
19- “Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan
yirmi yedi derece daha faziletlidir”.
Buharî: Ezan 30; Müslim: Mesacid 249.
20-سَـبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللهُ فيِ ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ:
اْلإِماَمُ الْعَادِلُ، وَشـاَبٌّ نَشَأَ فيِ عِبَادَةِ اللهِ تَعَالىَ...
20- “Yedi kişi vardır ki, Allah’ın arşının
gölgesinden başka hiç bir gölgenin bulunmadığı o günde -Kıyamet Günü’nde-
Allah, bu yedi kişiyi arşının gölgesinde gölgelendirecektir.
-Bu yedi kişinin birincisi: Adaletli Devlet Başkanı,
-İkincisi: Allah’a ibadet ve kulluk ederek yetişen GENÇ’tir...”
Buharî: Ezan 36; Müslim: Zekât 91
Hayat Ölçüleri
21- اَلْيَدُ الْعُلْياَ خَيْرٌ مِنَ الْيَدِ السُّفْلَى.
21- “Veren el, alan elden daha hayırlıdır”.
Buharî: Zekât 18; Müslim: Zekât 94.
22- اَلْحَياَءُ مِنَ اْلإِيماَنِ.
22- “Hayâ -utanma- imandandır”.
Buharî: İman 16; Müslim: İman 59.
23- اَلْمُسْلِمُ : مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ.
23- “Müslüman, diğer müslümanların elinden ve
dilinden zarar görmediği kimsedir”.
Buharî: İman 4; Müslim: İman 64.
24- يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا، وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا.
24- “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız...
Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz”. Buharî: İlim 11; Müslim: Cihad 5
Güzel Ahlâk
25- أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيماَناً: أَحْسَنُهُمْ خُلُقاً.
25- “Mü’minlerin iman yönünden en kâmil olanı,
ahlâkı en güzel olanıdır”. Tirmizî: Radâ’ 10; İbn Mace: Nikâh 4.
26- اَللَّهُمَّ!. إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ مُنْكَراَتِ اْلأَخْلاَقِ
وَاْلأَعْمَالِ وَاْلأَهْوَاءِ.
26- “Allahım!.. Çirkin ahlaktan, çirkin
davranışlardan ve çirkin arzulardan sana sığınırım”.
Tirmizî: Deavât 127.
27- اَللَّهُمَّ!. إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ، وَالْكَسَلِ، وَالْجُبْنِ،
وَالْبُخْلِ.
27- “Allahım!.. Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan
ve cimrilikten sana sığınırım”.
Müslim: Zikir 73.
28- اَللَّهُمَّ اهْدِنيِ لأَحْسَنِ اْلأَخْلاَقِ، لاَ يَهْدِي ِلأَحْسَنِهاَ
إِلاَّ أَنْتَ؛ وَاصْرِفْ عَنِّي سَيِّئَهاَ، لاَ يَصْرِفُ عَنِّي
سَيِّئَهاَ إِلاَّ أَنْتَ.
28- “Allahım!.. Beni en güzel ahlâka ulaştır, En
güzel ahlâka ulaştıracak olan ancak sensin. Beni kötü ahlâktan uzaklaştır. Kötü
ahlâktan uzaklaştıracak olan ancak sensin”.
Müslim: Salâtü’l-Müsafirîn 201.
Takva (Allah Korkusu)
29- إِتَّقِ اللهَ حَيْثُمَا كُنْتَ، وَأَتْبِعِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةَ
تَمْحُهاَ، وَخاَلِقِ الناَّسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ.
29- “Nerede olursan ol, Allah’tan kork. Her kötü
davranışın ardından iyi bir amel işle ki, o günahı silsin. İnsanlara güzel
ahlâk ile davran”.
Tirmizî: Birr 55.
30- اَللَّهُمَّ!.. إِنيِّ أَسْأَلُكَ الْهُدَى، وَالتُّقَى، وَالْعَفاَفَ، وَالْغِنَى.
30- “Allahım!.. Senden hidayet üzere olmayı, takvâ
sahibi olmayı, iffetli olmayı ve senden başkasına muhtaç olmamayı niyaz
ederim”.
Müslim: Zikir 72.
31-لا يَبْلُغُ الْعَبْدُ أَنْ يَكُونَ مِنَ الْمُتَّقِينَ، حَتَّى يَدَعَ
ماَ لاَ بَأْسَ بِه،ِ حَذَراً لِمَا بِهِ الْبَأْسُ.
31- “Kul, sakıncalı olan şeylerden kaçınmak için
sakıncalı olmayan -şüpheli- şeyleri terk etmedikçe, gerçek takvâ sahiplerinin
derecesine ulaşamaz”.
Tirmizî: Kıyame 19; İbn Mace: Zühd 24. Hadis
hasendir.
32- حُجِبَتِ الناَّرُ بِالشَّهَواَتِ، وَحُجِبَتِ الْجَنَّـةُ بِالْمَكاَرِهِ.
32- “Cehennem, nefsî arzularla perdelenmiştir.
Cennet ise, zorluklarla perdelenmiştir”. (Cehennem’e giden yol nefsî arzular,
şehvetler ve zevklerle doludur. Cennet’e giden yol ise fedakârlıklar, zorluklar
ve imtihanlarla doludur.) Buharî: Rikak 28
Allah İçin Sevgi
33-قاَلَ اللهُ تَعاَلَى:وَجَبَتْ مَحَبَّتِي لِلْمُتَحَابِّينَ
فِيَّ،وَالْمُتَجاَلِسِينَ فِيَّ، وَالْمُتَزَاوِرِينَ فِيَّ، وَالْمُتَباَذِلِينَ
فِيَّ.
33- “Cenab-ı Hak bir hadis-i kudsîde şöyle
buyuruyor: “Şu kimseleri sevmek bana vacip oldu. (Şu kimseleri mutlaka severim):
-Benim rızam için birbirlerini sevenler...
-Benim rızam için bir araya gelenler...
-Benim rızam için birbirlerini ziyaret edenler...
-Benim rızam için birbirlerine ikramda
bulunanlar...”
Malik, Muvatta: Şiir 16.
34- مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فيِ تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ
مَثَلُ الْجَسَدِ: إِذاَ اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَداَعَى لَهُ ساَئِرُ الْجَسَدِ
بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى.
34- “Müminler, birbirlerini sevme, birbirlerine
merhamet etme ve birbirlerine şefkat gösterme konusunda bir vücut gibidirler.
Vücudun bir organı rahatsız olsa, diğer organlar uykusuzluk ve hararette ona
ortak olurlar”.
Buharî: Edeb 27, Müslim: Birr 66.
35- لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا، وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى
تَحَابُّوا.
35- “İman etmedikçe cennete giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mümin olamazsınız.” Müslim: İman 93.
36- اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ.
36- “Kişi, -kıyamet günü- sevdiği kimse ile beraberdir”.
Buharî: Edeb 96, Müslim: Birr 165
Merhamet
37- مَنْ لاَ يَرْحَمْ لاَ يُرْحَمْ.
37- “Merhamet etmeyene merhamet edilmez”.
38- إِنَّماَ يَرْحَمُ اللهُ مِنْ عِباَدِهِ الرُّحَماَءَ.
38- “Allah, kullarından ancak merhamet edenlere
merhamet eder”.
39- إِرْحَمُوا مَنْ فيِ الأرْضِ، يَرْحَمْكُمْ مَنْ فيِ السَّمَاءِ.
39- “Yeryüzünde olanlara merhamet edin ki,
gökyüzündeki (melekler) size merhamet etsin”.
40- لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَناَ، وَلَمْ يَعْرِفْ حَقَّ كَبِيرِناَ.
40- “Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüzün
hakkını bilmeyen bizden değildir”.
Yorumlar
Yorum Gönder