İçki Nasıl Kaldırıldı?
İçki Nasıl
Kaldırıldı?
İslamiyet
gelir gelmez, Arap Yarımadası'ndaki insanlardan, uzun senelerden beri dem ve
damarlarına yerleşmiş olan alışkanlıklarını birden bire söküp atmak, elbette
zor olacaktı. Hele alkollü içkiler gibi, kullanıldıkça adeta insanı kendine
esir eden maddelerden vazgeçmek, daha da zordur. Fakat İslamiyet'in getirdiği
nur, bütün kötü adetler gibi, alkollü içkileri de o cemiyetten kaldırdı.
Allah'ü
Teâlâ'nın bir ismi de Hâkim’dir. Yani yaptığı her işi, hikmet ve faydalara göre
yaratır. Nitekim insanın büyüyüp kemale ermesi, çekirdeğin yeşerip ağaç olması,
bir yumurtanın açılıp kuş olması belli bir süreçle gerçekleşmektedir. Allah'ü
Teâlâ'nın kâinatta geçerli olan bu kanununu, dinin bazı emirlerinde de görmek
mümkündür. İşte yüce Rabbimiz, Hâkim isminin gereği olarak, alkollü içki
alışkanlığını o cemiyetten söküp atmak için, tedriç yani yavaş yavaş men etme
metodunu irade etmiştir.
Diğer
taraftan, içki birdenbire haram edilseydi, içkiye müptela olmuş o asrın
insanları İslamiyet'i kabulde nazlanabilirlerdi. Alışkanlıklarını bırakmak
istemeyebilirlerdi. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim'de içki ile ilgili ayetler,
kademe kademe şu sıraya göre nazil olmuştur:
1. “Hurma
ağaçlarının meyvesinden ve üzümlerden hem bir içki yapıyor, hem de güzel rızk
ediniyorsunuz. Bunda aklı eren kavim için elbette ibret vardır.” (Nahl, 16/67)
Bu ayette
içkinin güzel rızk olmadığı açıklanmıştır. Bu ayetin nüzulü ile, içkinin dinen
tasvip edilmeyen bir madde olduğu anlaşıldığından, bazı sahabeler içkiyi terk
etmişlerdi. Aslında bu ayetin inzali ile, içkinin ileride haram olacağı da
anlaşılmıştı.
2. “Sana
içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Onlarda hem günah, hem insanlar için
faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.” (Bakara, 2/219)
3. “Ey iman
edenler! Siz sarhoşken, ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.”
(Nisa, 4/43)
Bu ayet-i
kerime, sarhoşken namaz kılmayı men etmiştir. Bu durumda, beş vakit namazını
hiç geçirmeksizin kılan bir sahabenin, gündüz iki namaz arasında içki içmemesi
gerekiyordu. Aksi takdirde, yani gündüz iki namaz arasında içki içecek olsa,
alkollü içkinin sarhoşluk edici tesiri geçmeyeceği için namazı kılamayacaktı.
Belki yatsı namazından sonra içki içebilecekti. Bu durumda büyük bir sahabe
kitlesi daha içkiden tamamen vazgeçmişlerdi. Çünkü alkole alışmış olan
vücutlar, artık yavaş yavaş ondan uzaklaşıyordu.
4. “Ey iman
edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın
amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.”
(Maide, 5/90)
5. “Şeytan,
içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ü Teâlâ'yı
anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz
değil mi?” (Maide, 5/91)
Bu son ayet
ile alkollü içkiler kesin olarak haram edilmiştir. Sahabelerden Hz. Enes Radiyallahü
Anh anlatıyor: Biz içki âlemindeydik. Ben dağıtıyordum. Bir adam geldi “İçki
haram edildi.” dedi. Arkadaşlar derhal “Şu içki kaplarını dök, temizle.” emrini
verdiler. O haberden sonra kimse ağzına içki almadı.
Kaynak:
Sorularla İslamiyet
Yorumlar
Yorum Gönder