Yapılan İyilik Söylenmemelidir
Yapılan İyilik Söylenmemelidir
Vaktiyle
bulunduğu küçük yerde geçim sıkıntısı çeken dürüst ve temiz yaratılışlı genç
bir adam, bir gün memleketine çok uzakta bulunan bir şehir merkezine giderek iş
bulup çalışmaya, kendine yeni bir hayat düzeni kurmaya karar verdi. Bu niyetle
vakit kaybetmeden hazırlanıp yola koyuldu. Genç adam bu yolculuğu sırasında
yorum ve açıklaması kendisi için imkânsız olan bir takım olaylarla karşılaştı.
Bunlardan biri şuydu: Bazı kimseler bir tarlaya buğday
ekiyorlar, ekilen buğdaylar hemen yetişip olgunlaşıyor, onlar da hiç vakit
kaybetmeden hasat ediyorlar, sonra bunları ateşe verip yakıyorlardı.
İkinci olarak şuna şahit olmuştu: Bir
adam büyük bir taşı kaldırmaya çalışıyor, kaldıramıyor; ama bu taşa bir tane
daha ekleyince kaldırabiliyor, bir üçüncüyü ekleyince daha da rahat
kaldırabiliyordu.
Şahit olduğu bir başka olay da şu idi: Bir
adam bir koyuna binmiş, onun üzerine birkaç kişi daha binmiş koşturuyorlar,
arkalarından birileri de onlara yetişmek için çabalıyor ama yetişemiyorlardı
Adam
bunlarla kafası Karışmış bir halde uzun yolculuğun nasıl geçtiğini anlamadan
şehrin kapısına geldi. Burada nurani bir ihtiyar kendisini durdurup nereden
geldiğini, niçin geldiğini yolculuğun nasıl geçtiğini sordu. Adam her şeyi
anlattı ve yolda karşılaştığı alışılmamış hadiseleri de serüvenine eklemeyi
unutmadı. Bunun üzerine ihtiyar bu genç adama rastladığı olayları bir bir
açıkladı:
“Senin
yolda ilk rastladığın buğday ekip hemen hasat eden ve sonra ateşe verip yakan
insanlar, iyilik edip de onu sağda solda konuşarak değerini sıfıra indiren
insanları simgeler.
Taş
kaldırmaya çalışan kimse de şunu anlatır: İnsana ilk işlediği günah ağır gelir,
onun altında ezilir. Ama ona tevbe etmeden başka günahlar işlemeye devam ederse
artık o günahlar ona hafif gelmeye başlar.
Koyun
ve ona binenlere gelince, koyun cennet hayvanıdır. Sırtındakileri cennete
taşımaktadır. Koyuna ilk defa binen âlimlerdir Ondan sonra binenler her
sınıftan müminlerdir. Bunlara yetişmek için koşanlar ise inançsızlardır.
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder