Uzun Ömür İçin Dua
Uzun Ömür
İçin Dua
Sabah akşam üç defa;
سُبْحَانَ اللّٰهِ مِلْءَ الْمِيزَانِ مُنْتَهَى
الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
Okunuşu: Sübhaanellahi mil’elmizan
ve müntehe’l ilmi ve mebleğarrida vezinetel-arş.
Anlamı: Allah’ı mizanın dolusunca, ilminin
hudutsuzluğunca, rızası büyüklüğünce ve Arş’ının ağırlığınca tesbih
ederim.
Bu dua sabah ve akşam üç
defa okunur. Ömrünün uzun ve Mesut olması, imanla ölmek, kabir azabından
kurtulmak, sırat köprüsünden geçmek ve cennete vasıl olmaya vesile olur.
Hayırlı ve
Uzun Ömür Duası
Hz. Ali
Radiyallahü Anh’dan rivayet olunduğuna göre Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, şöyle buyurmuştur:
‘Her
kim ömrünün uzun (bereketli ve mutlu) olmasından hoşlanırsa, düşmanlarına karşı
yardım olunmayı severse, rızkında bolluk olmasını dilerse, kötü ölümden
korunmayı isterse; akşama erdiğinde ve sabaha kavuştuğunda (şu tesbih, tehlil
ve tekbiri) üç kere söylesin:
سُبْحَانَ اللّٰهِ مِلْءَ الْمِيزَانِ مُنْتَهَى
الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
لَا إِلٰهَ إِلاَّ اللّٰهُ مِلْءَ الْمِيزَانِ وَ
مُنْتَهَى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
وَاللّٰهُ أَكْبَرُ مِلْءَ الْمِيزَانِ وَ مُنْتَهَى
الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
Okunuşu: Sübhânellâhi
mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Lâ
ilâhe illellâhu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve
zinete’l-Arş.
Ve
Allâhu ekberu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve
zinete’l-Arş.”
Anlamı: Allah’ü
Teala’yı; Mizân’ın dolusunca, ilminin hudutsuzluğunca, rızâsına erinceye dek ve
Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tesbih (noksan sıfatlardan münezzeh, kemâl
sıfatlarla mevsuf olduğunu kabul) ederim.
Yine
Allâh’ı, Mizân’ın dolusunca, ilminin sonsuzluğunca, rızâsına ulaşıncaya kadar
ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tevhîd (ile O’ndan başka ilah olmadığına şehadet)
ederim.
Ve yine
Allâh’ı Mizân’ın dolusunca, ilminin sınırsızlığınca, rızâsına kavuşuncaya değin
ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tekbir ederim (en büyük O’dur, azamet sahibidir,
yüceler yücesidir).”
(Kenzü’l-Ummâl,
Hadis no: 4955)
Yorumlar
Yorum Gönder