Müminlere Nasihatler 10
Müminlere Nasihatler 10
Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh, buyurdu:
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’den rivâyet etmiştir: Yedi zümre
vardır ki Allah’ü Teâlâ, kıyamet gününde Arş’ın gölgesinde gölgelendirir: O
günde arşın gölgesinden başka gölge yoktur.
1- Adâlet ile hareket eden idareci,
2- Ömrünü Allah’ü Teâlâ’ya ibadet etmekle geçiren
genç,
3- İnsanlardan bir kimse görmediği halde Allah’ü
Teâlâ korkusundan dolayı Allah’ü Teâlâ’yı zikreden ve gözyaşı döken kimse,
4- Kalbi mescitle bağlanmış olan, namaz vaktini
bekleyen kişi,
5- Sağ elle verdiği sadakadan sol elin haberi
olmayan,
6- Allah’ü Teâlâ rızası için birbirlerini sevenler,
7- Kendisini dâvet eden karşı cinsten birini, Allah’ü
Teâlâ korkusuyla reddeden kişi.
Ebû Bekir Sıddîk Radiyallahü Anh
buyurdu: Cimri kimse, yedi tehlikenin birinden uzak olmaz. Kişi ölür, malını
saçıp savuran ona varis olur.
1- Allah’ü Teâlâ o kişiye zalim bir idareci musallat
eder, onun malını alır, onun nefsini kefil durumuna düşürür.
2- O kimsenin malı şehvetini tahrik eder. O kişiyi
malı ifsat eder,
3- Veya harap bir araziyi imar ve bina yapmak için
görüş zahir olur. Malı o uğurda gider.
4- Veya o mala, dünya musibetlerinden bir musibet;
denizde batmak, yangın, hırsızlık benzeri şeyler isabet eder.
5- Mal sahibine devamlı hastalık isabet eder, malını
hastalığını tedavi etmeye harcar.
7- Malını yerlerden bir yere gömer, onu unutur,
bulamaz ve ölür gider.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh buyurdu:
1- Kimin gülmesi çok olursa, heybeti azalır.
2- Fazla şaka yapan, kendisi eğlenceye alınır.
3- Bir şeyi çok yapan, onunla tanınır.
4- Çok konuşanın, yanlışı çok olur.
5- Yanlışı çok olanın hayâsı azalır.
6- Kimin hayâsı az olursa, verası (takvası) azalır.
7- Kimin takvası az olursa, onun kalbi ölür.
Hz. Osman Radiyallahü Anh: “Duvar
ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı.
Babaları da salih bir insandı.” (Kehf Sûresi-82) ayeti hakkında buyurdu ki: Define
altından bir levha idi, üzerinde yedi satır yazı yazılı idi:
1- Ölümün geleceğini bildiği halde; gülen kimseye
şaşarım.
2- Dünyanın fani olduğunu bilip de; onu var gücüyle
isteyene şaşarım.
3- Her işin kaderle olduğunu bilip de; istediği olmayınca üzülene şaşarım.
4- Bir hesap (günü) olduğunu bilip de; mal toplayana
şaşarım.
5- Cehennem’in hak olduğunu bilip de; günah işleyene
şaşarım.
6- Allah’ü Teâlâ’yı ve Cennet’i, yakinen bilip de; dünya
ile rahatlayana şaşarım.
7- Şeytanın açık düşman olduğunu bilip de; ona itaat
edene şaşarım.
Hz. Ali Radiyallahü Anh’a sual olundu:
1- Gökten daha ağır ne var? 2- Yerden daha geniş ne var? 3- Denizden daha derin
ne var? 4- Taştan daha katı ne var?
5- Ateşten daha yakıcı ne var? 6-
Zemheriden daha soğuk ne var? 7- Zehirden daha acı ne var?
Ali Radiyallahü Anh buyurdu.
1- Dürüst bir kimseye iftira atmak gökten daha
ağırdır.
2- Hak (doğruluk) yerden daha geniştir.
3- Kanaatkârın kalbi denizden daha derin zengindir.
4- Münafığın kalbi taştan daha katıdır.
5- Zalim idareci ateşten daha yakıcıdır.
6- Namerde muhtaç olmak zemheriden daha soğuktur.
7- Sabır zehirden daha acıdır.
Rasulüllah Sallallahü Aleyhi
Vesellem buyurdular:
1- Dünya, evsizlerin evidir.
2- Dünya, malsızların malıdır.
3- Akl-ı kâmil olmayanlar; kimseler dünyada mal
toplar.
4- Anlayışı olmayanlar; şehvetiyle meşgul olur.
5- Bilgisi olmayanlar; dünya için üzülür.
6- Akl-ı selim (doğru akıl) sahibi olmayanlar; dünya
için haset eder.
7- Yakîn (kesin bilgisi) olmayanlar; dünya için
koşar, çabalar.
Câbir Bin Abdullah Ensârî Radiyallahü
Anh, Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’den rivâyet etmiştir:
1- Cebrâil (Aleyhisselâm) bana, komşu hakkında o
kadar tavsiyede bulundu ki; komşu komşuya vâris olacak sandım.
2- Kadınlar hakkında öyle tavsiyelerde bulundu ki; Cenâb-ı
Hak talâkı (boşamayı) haram kılacak sandım.
3- Köleler hakkında öyle tavsiyede bulundu ki; onları
azat etmek için bir zaman verilecek sandım.
4- Misvak hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki; farz
olduğunu sandım.
5- Cemaatle namazı öyle tavsiye etti ki; Allah’ü
Teâlâ’nın cemaatle kılınmayan namazı kabul etmeyeceğini sandım.
6- Gece Teheccüd namazı kılmayı o kadar tavsiye etti
ki; gece uykusu yasak edildi sandım.
7- Allah’ü Teâlâ’yı zikretmeyi o kadar tavsiye etti
ki; onsuz hiç bir sözün faydası olmayacak sandım.
Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimiz buyurdu: Yedi kimse vardır ki, kıyamet günü Allah’ü
Teâlâ onlara rahmet nazarıyla bakmaz, onları temize çıkarmaz ve Cehenneme
sokar.
1- Cinsi sapıklar, (Erkek erkeğe, kadın kadına münasebet edenler),
2- Eli ile evlenen (Eliyle tatmin
olanlar) ,
3- Hayvanları nikâhlayanlar (Hayvanlarla zina
edenler) ,
4- Kadınına ters yoldan yaklaşanlar,
5- Anne ve kızını beraber nikâh edenler,
6- Yakınları ve komşularıyla zina edenler,
7- Komşusunu eliyle ve diliyle rahatsız ettiği
için komşusunun kendisini lânetlediği kimse.
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimiz buyurdu: Allah’ü Teâlâ yolunda şehit olanlardan başka yedi kısım
şehit vardır:
1- Karın ağrısından ölen,
2- Suda boğularak ölen,
3- Zatülcenp (Akciğer veremi) hastalığından ölen,
4- Vebadan ölen,
5- Ateşte yanarak ölen,
6- Göçük altında can veren,
7- Doğum yaparken ölen kadın.
İbni Abbas Radiyallahü Anh buyurdu: Akıllı kimsenin yedi şeyi
yedi şeye tercih etmesi gerekir.
1- Fakirliği, zenginliğe;
2- Zilleti, izzete;
3- Tevazuu, kibre;
4- Açlığı, tokluğa;
5- Üzüntüyü, sevince;
6- Alçak gönüllülüğü, yüksekliğe;
7- Ölümü, hayata tercih eder…
Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimiz buyurdu: Sekiz şey, sekiz şeye doymaz:
1- Göz bakmaya,
2- Yer; yağmura,
3- Kadın kocasına,
4- Âlim; ilme,
5- Dilenci dilenmeye,
6- Açgözlü; mal toplamaya,
7- Deniz; suya,
8- Ateş oduna doymaz.
Hz. Ebû Bekir Sıddîk Radiyallahü
Anh: Sekiz şey, sekiz şeyin süsüdür:
1- İffet (dilenmekten sakınmak) , fakirliğin süsüdür,
2- Şükür, nimetin; süsüdür,
3- Sabır, belânın; süsüdür,
4- Hilm (yumuşak huy), ilmin; süsüdür,
5- Tezellül (alçak gönüllülük) , talebenin;
6- Tevazû soyluluğun; süsüdür,
7- Başa kakmayı terk etmek, iyiliğin; süsüdür,
8- Huşu, namazın süsüdür.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh Buyurdu:
1- Kim lüzumsuz konuşmayı terk ederse, hikmet
verilir.
2- Kim çok bakmayı terk ederse kalbine huşu verilir.
3- Kim fazla yemek yemeyi terk ederse, ibadet
lezzeti verilir.
4- Kim çok gülmeyi terk ederse, heybet verilir.
5- Kim şakayı ve mizahı terk ederse, zarafet (ağırbaşlılık)
verilir.
6- Kim dünya sevgisini terk ederse, ahiret sevgisi
verilir.
7- Kim başkasının ayıplarını araştırmayı terk ederse,
kendi ayıplarını düzeltmek verilir.
8- Kim Allah’ü Teâlâ’nın nasıl olduğunu araştırmayı
terk ederse; münafıklıktan kurtuluş beratı verilir.
Hz. Osman Radiyallahü Anh: Allah’ü
Teâlâ’yı bilip tanıyan kimselerin (ariflerin) alâmeti sekiz şeydir:
1- Kalbi korku ve ümit arasındadır.
2- Dili hamd ve sena eder.
3- Gözleri harama bakmakta hayâ eder.
4- Yalnızken Allah’ü Teâlâ korkusuyla ağlar
5- Allah’ü Teâlâ’nın razı olduğu şeyleri sever,
6- Allah’ü Teâlâ’nın sevmediği şeyleri sevmez,
7- Kalbinde dünya sevgisi yoktur,
8- Tek arzusu Allah’ü Teâlâ’nın rızasını istemektir.
Hz. Ali Radiyallahü Anh: Sekiz şeyde hayır yoktur.
1- Huşûsuz kılınan namazda hayır yoktur.
2- Dilin afetlerinden ve boş şeylerden sakınmaksızın
tutulan oruçta hayır yoktur.
3- Tefekkürsüz okunan Kur’an-ı Kerimde hayır yoktur.
4- Kalbe nakşolmayan takvasız ilimde hayır yoktur.
5- Cömertlikte harcanmayan malda, hayır yoktur.
6- Zor günlerde gösterilmeyen kardeşlikte ve
arkadaşlıkta hayır yoktur.
7- Şükredilmeyen nimette hayır yoktur.
8- İhlâssız duada hayır yoktur.
İbn-i Hacer-i Askalânî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri
Yorumlar
Yorum Gönder