Samiri Ve Buzağı
Samiri Ve Buzağı
İsrailoğulları uzun bir süre müşriklerle beraber yaşamışlardı. Kıptiler Mısır'sa pek çok putlara tapıyorlardı. İsrailoğulları da bunları da o zaman görmekteydiler.
Musa Aleyhisselâm’ın Tur dağına gitmesini fırsat bilen Samiri adında biri eski Mısır'daki putlar gibi bir putu İsrailoğullarına getirdi. Onlara:
- Bakın; sizin de, Musa Aleyhisselâm’ın da taptığı işte budur. Fakat o bunu unutmak için Tur dağına gitti, dedi.
İsrailoğulları şeytanın da kandırmasıyla kısa sürede bütün herşeyi unutup yoldan çıktı. Hepsi bu puta, yani buzağıya tapar olmuşlardı. İmamları olan Harun ise onları vazgeçirmeye uğraşıyordu:
- Ey İsrailoğulları vazgeçin. Sizin Rabbiniz Allah'tır. Bana uyun. Emrime itaat edin.
Ancak, İsrailoğulları Samiri'nin sihrine kapılmışlardı. Buzağı sevgisi herşeyi unutturmuştu.
-Biz, Musa Aleyhisselâm dönene kadar buzağıya tapacağız, dediler.
Allah, Musa Aleyhisselâm'ya Samiri'nin İsrailoğullarını kandırdığını bildirdi. Musa Aleyhisselâm üzüntü ile dönmüştü. Kardeşine çıkıştı:
-Ey Harun bu neden böyle oldu?
Harun söze başladı:
-İsrailoğulları beni zayıf gördü, beni öldüreceklerdi.
Bunun üzerine Hz. Musa Aleyhisselâm:
-Ey Rabbim, dedi. beni ve kardeşimi bağışla. Sen şüphesiz merhamet edensin, dedi.
Sonra Samiri seslendi:
-Ey Samiri bu yaptığın nedir?
Samiri suçunu itiraf etti:
-Bunu bana nefsim doğru bir hareket olarak gösterdi, dedi.
Hz. Musa Aleyhisselâm:
-Haydi defol, senin hayat boyunca bizimle işin yok, dedi.
Bir insan için yalnızlıktan büyük ceza olmazdı. Allah'ın mülkü olan dünyada insanları küfre çağıran kişiye dünya bir zindan yeri olmalıdır. Sonra o buzağı getirildi ve yakılarak yok edildi. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder