Bir Yılın Muhasebesi: Hiçbir Müslüman “Bana ne?” diyemez.
Bir Yılın Muhasebesi: Hiçbir Müslüman “Bana ne?” diyemez.
Âlemlerin Halikı, maliki Allah’ü Tealaya Sonsuz Hamd
ve şükür O'nun sevdiği seçtiği sevgilisi Âlemlerin en güzeli Yaratılmışların en
faziletlisi Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Veselleme ve aline ve
ashabına salât ve selam olsun...
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve
nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. (Nâziât
sûresi: 40-41. Ayet)
Allahü Teala Hadîs-i kudsîde buyuruyor: “Nefsine
düşmanlık et! Çünkü o, benim düşmanımdır.”
Akıllılığın alâmeti; nefse gâlib ve hâkim olmak ve
öldükten sonra lâzım olanları hazırlamaktır. Ahmaklık alâmeti; nefse uyup, Allah'tan
af, merhâmet beklemektir.
Nefsini azîz eden dînini yıkar. Nefsini zelîl eden
kimse dînini azîz eder.
Mücâhid bin Cebr'in sözüdür...
Kalbin ve ruhun gıdası hamd, şükür, ibadet, zikir ve
istiğfar etmektir, Allah’ü Teâlâ’yı ve onun sevdiklerini sevmektir. Nefsin
gıdası ise haramlar ve Allah’ü Teâlâ’nın sevmediği kişilerle dost olmaktır.
(Cennet, dünyada nefsin sevmediği şeylerle, Cehennem
de nefsin arzu ettikleriyle bezenip süslenmiştir.) [Buhari, Müslim]
Hepimiz dünyada geçiciyiz. Dünyaya gözümüzü
açtığımız anda sonsuz ahiret yolculuğuna çıkmış bulunuyoruz. Üstelik bir saniye
sonrası yaşayacağımız garanti değil. Ölüm her an gelebilir. Boşa geçen veya
Allah’ü Teâlâ’nın sevmediği şeylerle geçen zaman dilimi aleyhimize işliyor. Zamanı
iyi değerlendiremezsek üç büyük pişmanlık bizleri bekliyor.
1- Boşa geçen her anımız için pişmanlıklar
duyacağız. Bir insan altınlarını boşa harcarsa ne kadar üzülür. Hâlbuki zaman
altından milyarlarca kat üstündür.
2- Zamanımızı zararlı şeylerle haramlarla geçirirsek
buna çok çok pişman oluruz.
3- Zararlı şeylerle ve haramlarla geçen zamanın hiç
faydası olmadığı gibi ağır bir de hesabı var. Elim verici cehennem azabı var.
Kişinin kendine karşı görevlerinin muhasebesi
Kişi kendini geliştirmezse, kendini yenilemezse, tüm
vakitlerini faydalı şeylerle geçirmezse zarardadır. Allah’ü Teâlâ Asr suresinde
dört sınıf insandan bahsediyor.
Allah’ü Teâlâ asra (zamana) yemin ederek; insanların
zararda oluğunu buyuruyor. Zararda olmayan insanlar ise:
1- Allah’ü Teâlâ’ya ve Allah’ü Teâlâ’nın
bildirdiklerine iman etmek
2- Salih amel yani Allah rızasına uygun yararlı
işler ve çalışmalar yapmak
3- Sürekli Allah’ü Teâlâ’nın tarafında olmak. Doğruluktan
ayrılmamak ve adaletten ayrılmamak, doğruluğu yaygınlaştırmaya çalışmak…
4- Sabırlı ve kararlı olmak ve bunu yaygınlaştırmaya
çalışmak…
Günah işlememeye sabretmek, kendi nefsine muhalefet
etmek zordur. İslâm büyükleri hep böyle yapmıştır. Nefisinin çektiği bir şeye
kişinin muhalefet etmesi zordur. Sabrederse başarır.
İbadetleri yaparken gelen sıkıntılara sabretmek...
Bu da zordur. Meselâ aşırı sıcak yaz günlerinde oruç tutmak zordur. Ama kişi sabrederse
bunu da başarır. Allah’ü Teâlâ’dan gelen musibetlere sabretmek. Bu da zordur. Kişi
isterse bunu da başarır.
Şunu asla unutmamak gerekir. Allah’ü Teâlâ hiçbir kuluna
kaldıramayacağı yükü yüklemez. Hz. Yusuf sabrederek güzel bir kadından gelen
teklifi reddetti, nefsine muhalefet etti. Peygamber oldu, Mısır’a sultan oldu.
Kişinin ailesi ve akrabalarına karşı görevleri ve
muhasebesi
Herkes acaba ben aileme ve diğer akrabalarıma karşı
iyi davrandım mı? Onların haklarını yerine getirdim mi? Beni aramayan akrabalarımı
aradım mı? Onlara saygıda sevgide saygıda kusur ettim mi diye sormalı…
Kişinin vatanına milletine karşı görevlerinin
muhasebesi
İnsan vatanına ve milletine karşı da sorumludur.
Hatta bu akrabalık haklarından bile önde gelir. Çünkü millet olmazsa vatan
olmaz. Vatan olmazsa millet olmaz. Vatan ve millet olmayınca da biz olmayız.
Kişinin insanlığa karşı görevlerinin muhasebesi
İnsanlık bir ailedir. Dünyanın neresinde olursa
olsun insan insandır. O yüzden yüce dinimizde ırkçılık haram kılınmıştır. Zaten
Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Müslüman olmayanlara da bakışımız; onlar bize
Allah’ü Teâlâ’nın emanetidir. Müslüman olmayanlara da yapacağımız en iyi görev
yüce dinimizi onlara öğretmek onların hidayete ermesini sağlamaktır. Mademki
biz Müslüman memlekette doğduk, Müslümanız Müslümanlığın güzelliklerini onlara
da ulaştırmalıyız. Eğer ulaştırmazsak tembellik edersek Allah katında
sorumluyuz. Onlar yakamızdan yapışacaklar bizi Cennete sokmayacaklardır.
Dünyanın neresinde olursa olsun bir kötülük işlenirse Müslüman sorumludur. Hiçbir
Müslüman “Bana ne?” deme lüksüne sahip değildir.
Kardeşlerimizin Milâdi yılbaşını tebrik eder; sağlık
esenlik ve mutluluklar dileriz.
Biz Müslümanlar miladi yeni yıla yabancı bir dinin
bayramı olduğu için karşı çıkıyoruz. Bir de Yılbaşında piyango gibi haram olan kumar
oynanıyor, haram olan içki içiliyor, eğlence adı altında haram olan
müstehcenlik artıyor. Hepsi de Allah’ü Teâlâ’nın yasak ettiği şeyler…
Allah’ü Teâlâ ümmeti Muhammedi tüm haramlardan
korusun! Tüm Müslümanların vakitlerini itaat yolunda harcamalarını nasip
etisin!
Yorumlar
Yorum Gönder