Sevgi ve Muhabbet Hazinesi

Sevgi ve Muhabbet Hazinesi

Sevgi öğretmen, haylaz, kavgacı ve kindar öğrencilerinden ders yapamaz duruma geldi.

Daha derse girer girmez;

“Öğretmenim falanca bana sövdü!”, “Öğretmenim filanca bunu vurdu!”, Öğretmenim fistanca bana kötü isim taktı!…”

Şikâyetlerin ardı arkası kesilmiyordu. Kavgacı tarafları tahtaya kaldırıyor, adeta bir mahkeme kuruyor, herkesi inceden inceye sorguluyor ve yargılıyordu. Kimsenin hakkı kimse de kalmasın istiyordu.

Tam derse başlarken teneffüs zili çalıyor, öğretmen çıldıracak gibi oluyordu.

Kavganın, kinin, nefretin kötülüklerinden; sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün iyiliklerinden bahsediyor, çok güzel hikâyeler anlatıyor ama bu sorundan bir türlü kurtulamıyordu.

Okul idaresini, okul rehber öğretmenini devreye soktu yine çözüme varamadı. Veli toplantılarında konuyu dile getirdi. Çete öğrencilerin velileri ile tek tek görüştü, Veliler çocuklarına toz kondurmuyor, hiçbir suçlamayı kabul etmiyorlar;

“- Benim çocuğum kimseye uymaz!” diyorlardı.

Çok şikâyet gelen çetebaşlarına; azarlama, tek ayaküstünde durma, kulak çekme, düşük notla korkutma vs. ağır cezalar vermeye başladı. Yine çözüm yok… Yok, Allah yok!

O seneki veli ve öğrenci yapısı özel olarak çete veli ve öğrencilerden seçilmiş gibiydi. Sürekli düşünüyor nasıl bir çözüm üreteceğini bilemiyor; uykusuz geceler geçiriyordu.

Çok sevdiği öğretmenlik mesleği “Sevgi Öğretmen” için bir kâbus haline gelmişti. Ağlıyor, sızlıyor, istifayı düşünüyordu.

Bir gün aklına bir çözüm geldi. Dışı incilerle süslü çok güzel bir kutuyu öğretmen masasına koyarak;

“- Çocuklar, bu ne hazinesi biliyor musunuz?” Dedi.

Hiç kimse bilemedi.

Dedi ki bu kutunun adı: 

“- Sevgi ve Muhabbet Hazinesi” ama içi boş… Her yavrumuz kalbindeki sevgiden, hoşgörüden, iyilikten dostluk ve muhabbetten bir miktar bu kutuya koysun! Kutuyu sevgiyle, dostlukla, muhabbetle, hoşgörüyle, kardeşlikle, yardımlaşma ve dayanışma ile dolduralım. Birisi kötülük mü yaptı. Onun kalbine bu kutudaki hazineden sevgi dolduralım. Sınıfımızın adı “Sevgi ve Muhabbet Sınıfı” olsun!”

“- Şimdi her kardeşimiz sırayla gelsin! Kalbindeki sevgi ve hoşgörüden bu kutuya bir miktar koysun. Sevgi, hoşgörü, muhabbet paylaştıkça çoğalır. Üzüntü, sıkıntı ve dertler paylaştıkça azalır.”

Öğrenciler sırayla geldiler. Kalplerinden avuçlayarak kutuya avuç avuç sevgi doldurdular. Sonunda öğretmen kendi kalbinden de bir avuç sevgi koydu. Hatta bazı öğrenciler o kutuya para bile koyuyorlardı.

Sevgi öğretmen;

“Sevgi hazinesine, para olmaz!” diyerek başka bir kumbara aldı. Onun adına da “Dayanışma Hazinesi” koydular. Öğrenciler Dayanışma Hazinesinde biriken paralardan bir fon kurdular. Kendi sınıflarındaki ve okuldaki diğer yardıma muhtaç çocuklara kalem, silgi, hikâye kitabı gibi kırtasiye yardımında bulunuyorlardı.

Çocuklardan birisi;

“- Öğretmenim o küçük Sevgi ve Muhabbet Hazinesi çabucak dolmaz mı?” Dedi.

Sevgi öğretmen;

 “- O kutu küçük ama uzaylardan daha geniştir. Çünkü o kutunun içinde dünyanın en güzel şeyi; “Sevgi ve Muhabbet var!” diye cevapladı.

Artık iki kişi kavgalı olsa öğretmen onları tahtaya çağırıyor, birbirlerinden özür diletiyor, helâlleştiriyor sonra Sevgi ve Muhabbet Hazinesi’nden kalplerine birer avuç “Sevgi ve Muhabbet” dolduruyor ve ekliyordu.

“- Çocuklar Rabbimiz bizi dünyaya kavga için göndermedi. Biz dünyaya dostluk ve kardeşlik için bir birimize iyilik yaparak sevgi ve muhabbet vererek Cennete gitmeye geldik. Eğer kısa dünya hayatını kötülükle, kin ve düşmanlıkla geçirirsek Cehennemi boylarız.”

Yine çocuklardan birisi;

“- Öğretmenim o küçük kutu çabucak boşalmaz mı?” Dedi.

Sevgi Öğretmen;

           “- Yavrucuğum, “Sevgi” o kadar büyük, o kadar büyüktür ki tek bir kişinin sevgisi bile dünyalara sığmaz. Sınıfımızda otuz iki kardeşimiz var. Bir de ben otuz üç kişiyiz. Hepimiz o kutudaki hazineye sevgimizden verdik. Otuz üç uzay dolusu sevgi var onun içinde… Onu ne kadar harcasan yine de bitmez!” dedi.

Bu arada öğrencilerine; birbirlerini saygıyla hitap etmeyi, özür dilemeyi, hatasını kabul etmeyi öğretti. Bazı öğrenciler hatasını kabul etmiyor, özür dilemeye yanaşmıyor, yine birbirlerine argo isimlerle hitap ediyordu.

Sevgi Öğretmen;

“- Çocuklar bir birimize saygıyla hitap etmek, birbirimizden özür dilemek, kişinin hatasını kabul etmesi en büyük erdemdir. Herkeste bulunması gereken bu vasıflar insanı küçültmez; aksine insanı yüceltir!” dedi.

            Sevgi ve Muhabbet sınıfının yaramaz öğrencileri artık birbirlerine; “Arkadaşım, kardeşim, dostum!” diye hitap ediyor, biri birisine yanlışlık yapınca;

Öteki hemen;

“- İnsan kardeşine, arkadaşına böyle yapar mı?” Diyordu. Öteki de hemen özür diliyordu.

            Kavga etme, tekme atma, sövme, kötü isim takma vs. şikâyetleri yavaş yavaş azaldı. Hatta bazı öğrenciler o kutudan kendi evlerine bile aldırmışlardı. Anne ve babaları kavga ettiği zaman okuldaki uygulamayı yapıyorlardı. Aileler önce buna gülmüş hatta bazı aileler alay bile etmişti. Anne, babaları da yavaş yavaş “Bey, hanım!” demeye, birbirlerinden özür dilemeye alışmışlardı.

            Sınıfta çete başı olan Yaramaz Tayfun’un anne babası ve birkaç aile muhabbet hazinesi olayından sonra boşanma davalarını geri aldılar. Birçok ailedeki kavga ve gürültüler azaldı. “Sevgi ve Muhabbet Sınıfı”nın uygulaması kısa sürede tüm şehre yayıldı. Ailelerin birçoğu evlerine “Muhabbet Hazinesi” aldılar. Radyo ve TV kanallarından Sevgi ve muhabbet sınıfına röportaja gelenler oldu.

            Sevgi öğretmen bir üniversitede yüksek lisans kazandı. Çok sevdiği öğretmenliğe üniversitede devam etmeye karar verdi. Öğrencileriyle vedalaşma zamanı gelmişti. Bütün sınıf, okul, diğer öğretmenler, veliler, herkes ağlıyordu…

En çok ağlayanlar ise Tayfun ve diğer yaramaz öğrencilerdi.

            Veda töreninde Okul Müdürü Barış Bey duygusal bir konuşma yaparak;

“- Hocam öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin ortak hediyesi olan şu hediyeyi lütfen kabul edin!” dedi.

Müdür Bey’in elinde; içinde bir altın bilezik olan, pırıl pırıl bir “Sevgi ve Muhabbet Hazinesi vardı. Kutunun üzerinde, altın yaldızlı yazılarla;

“Sevgi dolu, Sevgi Öğretmen’e, sevgilerimizle… Bu Sevgi ve Muhabbet Hazinesi hediyemizdir!” yazıyordu.

                                                                                              Yaşar AKKAŞ 

Not: Siz de bu yazıyı paylaşın, herkes okusun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)