En Büyük Eksiğimiz Nedir?
En Büyük Eksiğimiz Nedir
Biraz şundan bundan sohbet edelim
de sorunun cevabını sonra verelim.
Mecbur muyum? Mecbur muyuz?
Aldığım sıfır malların birçoğunu
evde kendim tamir ediyorum. Mecbur muyum? İnternet bağlantısını sağlayan yerli
Jak aldım. Sık sık gevşiyor. Kenarına karton sıktırarak kullanıyorum. Bu mal
dünya pazarlarında gider mi? Gitmez… Gitse de geri gelir. 3 tane cep telefonu
şarj cihazı aldım. İkisini geri verdim. Çalışıyor fakat gevşek geliyor. Şarj
etmiyor. Bir tanesini pense ile eğerek bükerek tamir ettim. Kımıldatarak zor
çalışıyor. İki tane yerli harici bellek kablosu aldım. İkisi de çalışmıyor.
Geri verdim. Para mı Avrupa’ya Japonya’ya vermeye mecbur muyum? Buna benzer
daha onlarca örnek var. Paramızı elin gâvuruna vermek zorunda mıyız? El cevap:
Mecburuz.
Buradan sakın şu anlaşılmasın. Bütün
Türk malları kalitesizdir. Bazen çok güzel yerli mallar alıyoruz. Tıkır tıkır
çalışıyor. Kalitesi de güzel. Bundan da son derece memnun oluyoruz. Sanayi
bakanlığımız mı oluyor hangi bakanlığı ilgilendiriyorsa; üretim yapan tüm
imalathane ve fabrikalarda sık sık denetim yapılmalı, kalitesiz ve standart
dışı mal üretenler uyarılmalı eğer ıslah olmuyorsa teşhir edilip kapatılmalı. Milli
servetimiz ham maddeleri israf etmemeli, kendi kendilerine bir çekidüzen
vermelidirler.
Sevindirici Bir Haber
Son zamanlarda Sağlık bakanlığı ile
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hatalı üretim yapan firmaları denetliyor.
Hileci ve bozuk mal yapanları teşhir ediyor. Çok büyük faydaları görülüyor.
Devamını diliyoruz. Hileli mal üretenler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya
geldiler. Anında kendilerine çekidüzen vermeye başladılar.
İkinci bir sevindirici haber umre
seyahatimizde Mekke ve Medine’de şunu gördük. Büyük market ve otellerde birçok
gıda ürünümüz satılıyor. Kapış kapış alınıyor. En ufak bir şikâyet de yok.
Hatta Türk Malı gıdalar tercih sebebi oluyor. Suudi Arabistan’da ağırlıklı
olarak Çin malları satılıyor. Türk malları onlardan daha kaliteli; eğer
sanayiciler kaliteyi artırarak dış pazar ararsa çok iyi olur. Kendilerini ve
Türkiye’yi kalkındırmış olurlar.
Bakanlıklardan Ve Firmalardan
Halkın Beklentisi
Ürettikleri malları sadece Türkiye
pazarına değil dünya pazarlarına üretsinler. Her geçen gün kalite ve çeşidi
artırsınlar. Fabrikalarında yabancı ülke ürünleri ile kendi ürünlerini yan yana
koysunlar. İşçiler de görsün. Desinler ki siz alıcı olsanız hangisini
alırsınız. Çağın şartlarına göre bilimsel çalışıp bilimsel üretim yapsınlar.
Ar-Ge’ye çok önem versinler. Tüm bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından
takip etsinler. Diğer ülkelerdeki üretim yerlerini ve fabrikaları gidip
gezsinler, yakından görsünler. Ufukları açılsın. Aile şirketi geleneğini yıkıp
adama göre iş değil işe göre adam alsınlar. Oğlum genel müdür, damadım falanca
müdür demesinler. O işi, en iyi yapacak elemanı bulsunlar. Her firma stratejik
planlarını yapsın. Misyonu, vizyonu hedef ve amaçları olsun. Önlerindeki
yüzyılı görüp her şeylerini ona göre planlasınlar. Hem kendileri hem de ülkemiz
kazansın. Devletimiz de iyi mal yapanları ve ihracatçıları ödüllendirsin.
Maliyesi bozulan, başkalarına bağımlı olan ülkelerin bağımsızlıkları kesinlikle
tehlikededir. Çünkü eğitim ve güvenliğe gerekli yatırımı yapamazlar. Eğitim ve
savunması olmayan ülkeler er ya da geç başkalarına yem olmaktan kurtulamazlar.
Osmanlı Devleti’nin çöküş sebeplerinden en önemlisi bozuk maliyedir. Bunu sakın
unutmayalım. Batılı biri: “Osmanlı’ya istediği kadar borç verin, ödeyemediği
zaman topraklarına el koyalım!” demiştir.
Küresel Güç Olmak İçin
Türkiye gibi gelişmekte olan
ülkeleri sanayileşmiş büyük ülkeler istemiyor. Üstelik sömürü devam etsin diye
parçalara ayırmak istiyorlar. Artık sıcak savaşların yerini terör ve kültür
savaşları aldı. Terörün en büyük sebeplerinden birisi budur.
Ülkemiz bilim ve teknolojinin her
alanında diğer devletlerden daha güçlü olmalı ki onlar önümüzde diz çöksün.
Dinimiz, maneviyatımız, milli ahlâk ve örfümüz öyle güçlü olmalı ki bağrımıza
çarpan küfür ateist ve ahlâksız dalgalar birer su damlası şeklinde ayağımızın
altına düşsün!
Bunun için bütçemizin neredeyse
tamamına yakınını eğitime ayırmalıyız. Halkımız her konuda bilinçlendirilmeli.
Kültür ve sanata gereken önem verilmelidir. Son zamanlarda sanat denince
cinsellik akla geliyor. Sanattan sefahat anlaşılmamalı sanat Allah’a vuslat
için yapılmalı.
İç Karartan Bunca Haber
Artık haber dinleyemez olduk.
Terör, aile içi şiddet, vahşi cinayetler, boşanmalar, trafik kazaları, tüm
dünyada Müslümanlar’a yapılan saldırılar, çevre katliamları, orman yangınları,
cahillik, şuursuzluk haberleri…
Sorumuzun Cevabı
Kaliteli insan yetiştiremiyoruz.
Kalbi ve ruhu Allah’ü tealânın sevgisi ve rızası için yanan beyni modern
ilimlerle donatılmış; çalışkan, bilgiye adanmış, üretken, şuurlu insanlar…
Hoşça kalın sevgili dostlarım…
Yaşar AKKAŞ
“Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.”
Yorumlar
Yorum Gönder