Âhiret Rüsvâlığı
Âhiret Rüsvâlığı
Müjdeci ve uyarıcı olan Sevgili Peygamberimiz, Sallallahü Aleyhi Vesellem vefâtlarından önce mü’minlere son defâ hitâb ediyor ve onlara son hatırlatmalarda bulunuyordu.
Bir ara sözü kul hakkına getirerek:
“- Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki dünya rüsvâlığı âhirettekinin yanında pek hafiftir.” buyurdu. (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319)
Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in bu sözü üzerine
insanlardan bir kısmı önceden yapmış oldukları bazı haksızlık ve hatâları
îtirâf ederek Allâh Rasûlü’nden duâ ve istiğfâr talebinde bulunmaya başladılar.
Bir müddet sonra bir kimse de ayağa kalkıp:
“- Vallâhi yâ Rasûlallâh, ben de çok yalancıyım hem de münâfığım. Benim işlemediğim hiçbir kötülük yoktur!” dedi.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh ona:
“- Be adam, kendini rezil ve rüsvâ ettin!” dedi.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“-Ey İbn-i Hattâb! Dünya rüsvâlığı ahiret rüsvâlığından çok hafiftir!” buyurarak, bu vesîle ile orada bulunan mü’minleri âhiretin dehşetine karşı uyarmış, orada rezil olmamak için dikkatli davranmalarını ihtâr etmiştir.
Daha sonra da bu kişi için:
“Ey Allâh’ım! Ona doğru sözlülük ve imân olgunluğu nasip et. Kendisinin kötü işlerini hayra çevir!” diyerek hayır duâda bulunmuştur. (Taberî, Târih, III, 190)
İnsanın hayatta hak ve hukûkuna en fazla titizlik
göstermesi gerekenler ise, en yakınlarından başlayarak anne-babası, âilesi,
hısım-akrabâsı, konu-komşusu, beşerî münâsebetlerde bulunduğu herkes, hattâ
kendisiyle bir şekilde ilgisi bulunan bütün mahlûkattır.
Yâ Rabbi! Bizleri kul haklarına, kâfir haklarına, hayvan
haklarına karşı aşırı titiz davranan bahtiyar kullarından eyle!
Allahümme âmîn!
Yorumlar
Yorum Gönder