Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri

Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri:

 

1-  Allah Teâlâ’yı seven, ölümden korkmaz. Onun geleceğini misâfir bekler gibi bekler. Çünkü sevenin sevgilisine kavuşması ancak ölüm ile mümkündür

2-  Allah Teâlâ’yı seven kul, dünyadan sevdiği şeyleri severken, Allah Teâlâ’nın da onları sevdiğini bildiği için sever. Sevdiklerini de onun yolunda harcar.

3-  Allah Teâlâ’yı seven kul, gece-gündüz daima O’nu anar, O’nu zikreder ve O’nu düşünür.

4-  Allah Teâlâ’yı seven kul, Allah Teâlâ kelâmı olan Kur’an-ı Kerim’e hürmet eder. Peygamberlerine, velilerine hatta bütün mahlûkata şefkat ve merhametle muamele eder. Tatlı dilli ve yumuşak olur.

5-  Allah Teâlâ’yı seven, insanlardan uzak kalmaktan hoşlanır. Gecenin olmasını dört gözle bekler.

6-  Allah Teâlâ’yı seven kula, ibâdet etmek zor gelmez, bilâkis kolay gelir. (Mârifetname)

 

Kul Allah Teâlâ sevgisini tattığı vakit, Allah Teâlâ onu kendi kusurlarına muttali kılar. Böylece o başkalarının kusurlarını görmez olur.

 

“Aşk-ı ilâhi bütün ibâdet biçimlerinin temelidir.”

(İbn-i Abbas Radiyallahü Anh)

 

Allah Teâlâ sevgisi, diğer sevgileri gönülden çıkarıp mâsivâdan ilgiyi kesmekle, mevki, mal ve mesken sevgisini gönülden çıkarmakla mümkün olur.

 

Allah Teâlâ’yı sevmenin sonucu:

·        Çok oruç tutmak,

·        Geceleri namaz kılmak,

·        İbadet etmek,

·         Az konuşmak.

 

Ebû Yezid el Bestâmi Rahmetullahi Aleyh anlatıyor:

Rüyamda kendimi dördüncü kat gökte gördüm. Melekler beni karşıladılar. Üstlerinden âdeta nur damlıyordu. Tüm gökler sanki onların nuruyla aydınlanıyordu. Bana selâm verdiler. Selâmlarını aldım. Sonra bir nur parladı, bana Rabbimin aşkını verdi. O nur bütün gökleri öylesine aydınlatmıştı ki, meleklerin saçtığı nur, onun yanında güneş karşısındaki kandil ışığı gibi kalıyordu.

 

Allah Teâlâ’ya  Dostluk

     Allah Teâlâ dostu; Allah Teâlâ’nın zikrine doymayan, O’nun emânında sükûnet bulan, zenginler ve kibirlilerden uzak duran, fakir ve yoksullarla arkadaşlık eden, eceli konusunda basiretli olan, uzun emelden sakınan, kendine ağlayan, Hakk’a yönelen, âhireti için telaş, korku ve hazırlık sahibi olandır.

     Allah Teâlâ dostları o kişilerdir ki, insanlar dünyanın görünüşüne baktıkları zaman, onlar dünyanın iç yüzünü görürler.

     Allah Teâlâ dostları; malları varsa onu verirler, malları yoksa bedenlerini verirler, kendilerini yakıp yandırırlar, eritirler, Allah Teâlâ’ya  kavuşmaktan başka bir şey istemezler.

     Allah Teâlâ buyurdu ki: ‘Kim Benim bir velime (dostuma) düşmanlık yaparsa, onunla savaşmayı ilân ederim. Kuluma farz kıldığım şeylerden daha sevimli hiçbir şeyle kulum bana (rahmetime) yaklaşamaz. Ben onu sevdiğim zaman, işitmekte olduğu kulağı, görmekte olduğu gözleri, iş yapmakta olduğu elleri, yürümekte olduğu mânevi ayağı olurum. (râzı olduğum şeyleri işitir, görür, yapar ve hayra koşar.) Benden istese istediğini veririm ve eğer Bana sığınırsa, korktuğundan onu emin kılarım.’ Hadîs-i Kudsi

     “Allah Teâlâ dostlarının anılması meclise rahmetin inmesine vesile olur.” (Hadîs-i Şerîf)

     “Allah Teâlâ dostlarının üç huyu vardır: Her şeyde Allah Teâlâ’ya  güvenmek, her şeyde Allah Teâlâ’ya  muhtaç olduğunu bilmek ve her şeyde Allah Teâlâ’nın rızâsını aramak.”

     “Açıktan herkesin yanında Allah Teâlâ dostu, gizli ve herkesten uzak bir yerde Allah Teâlâ düşmanı olma.” (Bilal b. Sa’d Radiyallahü Anh)

     Allah Teâlâ dostları, kendilerini insanlardan dilenmekten koruyan iş ve sanatları, nâfile ibâdetlerinden ve vakti müsâit olan vâciplerden öne alırlardı.

 

Allah Teâlâ dostlarının özellikleri:

1-  Cömert olmak; zîrâ cömertlik bir deryâdır, iyi huylar hep ondan türer.

2-  Şefkat sâhibi olmak; şefkat güneş gibi aydınlatır.

3-  Tevâzu sâhibi olmak; zîrâ tevâzu toprak gibidir, hayatın kökü ondadır, onda gül biter.

 

İbrâhim Aleyhisselâm’a sordular:

“– Allah Teâlâ seni hangi işinden dolayı halil (dost) eyledi!”.

Şöyle anlattı:

“Şu üç şey sebebiyle:

1-  İki şeyden birini seçeceğim zaman, Allah Teâlâ için olanı seçtim.

2-  Allah Teâlâ’nın kefil olduğu rızkım için hiç gam çekmedim.

3-  Akşam olsun, sabah olsun yemeğimi misâfirle yedim.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis