Sahabe-i Kiram’ Aleyhimürrıdvan’dan Nasihatler 1

 Sahabe-i Kiram Aleyhimürrıdvan’dan Nasihatler 1

 

01-      “Nebinizin sünnetini terk ederseniz, saptınız gitti demektir.” (Abdullah b. Mes'ûd Radiyallahü Anh)

02-      Allah’ın kitabını benden dahai iyi bilen birinin olduğunu bilseydim, bineklerin ulaşabildiği yere kadar gider, ondan istifade ederdim. (Abdullah bin Mesud Radiyallahü Anh)

03-      İnsânlara açığa vurdukları hâlleriyle muamele edin. Kalplerinde kalanların muhatabı Allah’tır. (Hz. Ömer Radiyallahü Anh)

04-      "Oğlum! Namaza durduğunda dünyaya veda etmek üzere olduğunu ve oraya bir daha dönmeyeceğini düşün. Şunu iyi bil ki, mümin iki iyilik arasında Rabbine kavuşur; biri yaptığı, biri de yapmaya niyet ettiği.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

05-      “İnsanlarla az, Rabbinle çok konuş; belki o zaman kalbin Rabbini görür.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

06-      "Dilediğinizi öğrenin. Amel etmediğiniz takdirde Allah’ü Teâlâ ilminize kıymet vermeyecektir.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

07-      "Her kim şu üç şeyi bir araya getirebilirse imanını kemale erdirmiş olur: Kendi aleyhine de olsa insafı elden bırakmamak, herkese selam vermek, fakir iken bile sadaka vermek.” (Ammâr b. Yâsir Radiyallahü Anh)

08-      "Sırat köprüsünü geçmedikçe müminin kalbi huzur bulmaz.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

09-      "İyiliği emretmeyip kötülüğe mâni olmayan kimse helak olmuştur." (Abdullah b. Mes'ûd Radiyallahü Anh)

10-      "İyi gününde Allah'a dua et, belki Rabbin kötü gününde sana cevap verir.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

11-      "Bizim Rasûlullah aleyhisselâm zamanında en ağır günahlardan saydıklarımızı siz sinek vızıltısı gibi görüyorsunuz!" (Enes b. Mâlik Radiyallahü Anh)

12-      "Din kardeşinizin bir günah işlediğini gördüğünüzde 'Rabbimiz! Onu rezil et! Allah'ım ona lânet et!' gibi şeyler söyleyerek onun aleyhinde şeytana yardımcı olmayınız. Aksine 'Rabbimiz! Onu affet ve kendisini doğru yola ilet' deyiniz. Muhammed'in sahâbileri olarak bizler hiçbir kimse hakkında, onun ne üzere öldüğünü bilmedikçe bir şey söylemez; ömrü hayırla sonuçlanırsa 'Hayra kavuştu' der; şerle sonuçlandığında da onun için korkardık.” (Abdullah b. Mes'ûd Radiyallahü Anh)

13-      "Sakın seni ilgilendirmeyen şeylere karışma! Düşmanından uzak durduğun gibi dostlarından da sakın! Ölen kimselere gıpta ettiğin noktalar hariç yaşayan kimselerin hiçbir şeyine gıpta etme! İhtiyacını, onu önemsemeyen kimselere açma ve böylelerinden hiçbir şey isteme!" (Übeyy b. Ka'b Radiyallahü Anh)

14-      “Mazlumların ve yetimlerin bedduasından sakınınız. Onların bedduası geceleyin, herkesin uykuda bulunduğu bir sırada Allah’ü Teâlâ Teâla’ya ulaşır.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

15-      “Allah’ü Teâlâ Teâla’ya sanki kendisini görüyormuş gibi ibadet ediniz. Nefislerinizi ölülerden sayınız. Unutmayınız ki, geçiminizi temin eden az bir şey, sizi meşgul edip gaflete düşürecek çok maldan daha hayırlıdır. Biliniz ki, doğruluk ve iyilik hiçbir zaman çürümez, silinmez; günah ise asla unutulmaz.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

16-      Ebu’d-Derdâ bir cenaze gördüğünde şöyle derdi: “Siz gidin, biz de arkanızdan geliyoruz. Ölümden daha güzel ve büyük bir nasihat yoktur. Vaiz olarak insana ölüm kâfidir. İnsanların birbiri ardına gittiklerini gördüğü halde bundan ibret almayan kişinin aklı yoktur.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

17-      “Hak ağır ve acı, bâtıl ise hafif ve tatlıdır. Nice şehvetler ve arzular vardır ki, tatmin edildiklerinde uzun süreli üzüntülere yol açar.” (Abdullah İbn Mes’ud Radiyallahü Anh)

18-      "Dünyaya talip olanlar, âhiretlerini kaybederler. Ahirete talip olanlar da dünyalarından taviz vermek zorunda kalırlar. Ey insanlar! Siz fani olanı değil, bâki olanı tercih ediniz!” (Abdullah İbn Mes’ud Radiyallahü Anh)

19-      “Sana şu iki şeyi tavsiye ediyorum: Bunların gereğini yerine getirirsen kurtulursun. Şunu asla unutma ki, dünyadaki nasibin seni mutlaka bulacaktır. Asıl önemli olanı ve kendisine muhtaç olduğun ahiretteki nasibindir. Sen ahiretteki nasibini dünyadakine tercih et. Öyle ki, her nereye gidersen git seninle birlikte olsun.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

 

20-      “Bilmeyene bir kere, bilip de yapmayana yedi kere yazıklar olsun!” Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

21-      “Halkın hoşlanmadığı üç şey vardır ki ben onları severim: Fakirlik, hastalık ve ölüm… Rabbime kavuşmayı arzu ettiğimden ölümü, beni kibirden koruyup mütevazı yaptığı için fakirliği, günahlarıma kefaret olduğu için de hastalığı severim.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

22-      “Kul Allah’a ibadetle meşgul olunca Allah’ü Teâlâ onu sever ve mahlûkatına da sevdirir.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

23-      “İmanın zirvesi başa gelene sabır, kadere rıza, samimi bir tevekkül ve Allah’a boyun eğmektir.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

24-      “İlim ancak öğrenmekle olur. İlim için sabah çıkıp akşam dönmenin cihad olmadığını sanan kimsenin aklı eksiktir.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

25-      “Evlatlarım! Geniş zamanınızda Allah’ı unutmayın anın ki, Allah’ü Teâlâ da zor ve dar zamanlarınızda sizi ansın. Ben Peygamberimiz’den; “Mescitler bütün muttakilerin evleridir” sözünü işittim. Sizler de mescitleri kendilerinize ev edinin ki, Allah’ın rahmet ve mağfiretini kazanasınız.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

26-      “Ey kardeşim! Başına geldiğinde kulluk yapamayacağın belalara dûçar olmadan önce boş zamanlarını değerlendir ve musibete uğramış kimselerin duasını ganimet bil.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

27-      “Ey kardeşim! Mescidi kendine ev edin. Çünkü ben Hz. Peygamber'in: "Mescitler muttakilerin evleridir" buyurduğunu işittim. Allah’ü Teâlâ Teâlâ mescitleri ev edinenlere; bu dünyada rahat ve huzuru, öteki âlemde ise Rabbin rızasına kavuşmayı vadetmiştir.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

28-      “Ey kardeşim! Yetime merhamet göster. Onu kendine yaklaştırıp başını okşa! Ona kendi yemeğinden yedir; çünkü ben Hz. Peygamberin, kalbinin katılığından şikâyet eden bir kişiye şöyle buyurduğunu işittim: "Kalbinin yumuşamasını istiyorsan yetimi kendine yaklaştırıp başını okşa, ona kendi yemeğinden yedir!” Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

29-      “Bir saat tefekkür, bütün bir gece nafile ibadet etmekten daha hayırlıdır.” (Ebu’d-Derdâ Radiyallahü Anh)

30-      “Sizin en hayırlılarınız âhiret için dünyayı, dünya için âhireti terk edenler değil; fakat her ikisi için de çalışanlardır.” (Huzeyfe b. Yemân Radiyallahü Anh)

31-      “Öyle bir zaman gelecek ki iyiliği emretmeyen, kötülükten menetmeyen kimseleri içinizde en hayırlı kişiler olarak göreceksiniz.” (Huzeyfe b. Yemân Radiyallahü Anh)

32-      “Huzeyfe bin Yemân bir adama: “İnsanların en kötüsünü öldürmen seni sevindirir mi?” diye sordu. Adam “evet” cevabını verince Hz. Huzeyfe: “O zaman sen ondan daha kötü olursun” buyurdu. Huzeyfe b. Yemân Radiyallahü Anh)

33-      “Allah’ım, Sen’den tek isteğim, aziz olan bu dini kıyamete kadar aziz kılmandır. Allah’ım, ben öleyim ama İslâm’ın zillete düştüğünü görmeyeyim.” (Huzeyfe b. Yemân Radiyallahü Anh)

34-      “İlim çok şey rivayet etmek, anlatmak değil; Allah'tan korkmaktır.” (Abdullah b. Mes'ûd Radiyallahü Anh)

35-      “Nifak, İslam'dan dem vurup onunla amel etmemendir.” (Hz. Huzeyfe b. Yemân Radiyallahü Anh)

36-      “Utanmak ateşten daha hayırlıdır.” (Hz. Hasan b. Ali Radiyallahü Anh)uma

37-      “Ağlayamıyorsanız ağlamaya gayret edin; zira cehennem ehli göz pınarları kuruyana kadar ağlayacak, sonra içinde gemiler yüzecek kadar kanlı yaşlar dökecekler.” (Ebû Musa el-Eşarî Radiyallahü Anh)

38-      “Mukaddes olan bir yer, hiçbir insanı mukaddes yapmaz. İnsanı ancak ameli mukaddes kılar.” (Hz. Selmân-ı Fârisî Radiyallahü Anh)

39-      “Eğer Allah’ü Teâlâ için mücadeleye girişmişsen; mert adama yakışan tek başına da kalsa mücadeleye devam etmesidir. Daha ne kadar yaşayacaksın? Unutma, en güzel şeref Allah’ü Teâlâ yolunda şehit olmaktır.” (Hz. Esmâ binti Ebî Bekir Radiyallahü Anh)

40-      “Dostlar! Bilen, bildiğini söylesin. Bilmeyen de "Allah’ü Teâlâ bilir.” (desin. Zira insanın bilmediği konuda "Allah’ü Teâlâ bilir" demesi de bir ilimdir. Allah’ü Teâlâ Teâlâ, Peygamber'i sallallahu aleyhi ve sellem'e şöyle buyurmuştur: "De ki: Kur'ân'ı tebliğden ötürü sizden bir ücret istemiyorum. Ben, kendiliğinden bir şeyler uydurup size dayatmak isteyen biri de değilim."

41-      (Abdullah İbni Mes'ûd Radiyallahü Anh)

42-      “Sünnet çerçevesinde itidalli davranmak, bid’at içerisinde çaba sarf edip yorulmaktan daha hayırlıdır.” (Abdullah b. Mes'ûd Radiyallahü Anh)

43-      “Kur’ân okuyun. Duvarlara asılan mushaflar sizi aldatmasın. Kurânı gerçekten idrak ve muhafaza eden bir kalbe Allah’ü Teâlâ Teâlâ asla azap etmeyecektir.” (Ebû Ümâme Radiyallahü Anh)

44-      “Her şeyiyle, kardeşinden başka kimin var ki? Kardeşine ikramda bulun ve ona yumuşak davran. Ona karşı kıskanç olma, çünkü onun elindekilere sen de erişebilirsin. Yarın ona ölüm gelir de ondan ayrıl­mak sana azap olarak yeter. Hayatta hakkını ödeyeme­mişken, ölümünden sonra ona nasıl ağlayabilirsin?" (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

45-      “Şüphesiz Allah'ın zikriyle dilleri ıslak olanlar, Cennete gülerek girerler.” (Ebû Derdâ Radiyallahü Anh)

46-      “Mü’min kimse günahlarını, her an üzerine düşüverecek bir dağ gibi görür. (Açıktan ve çokça günah işleyen) fâcir ise günahlarını, burnu üzerine konan ve kovalayınca hemen kaçıverecek bir sinek gibi görür.” (Hz. Abdullah b. Mes’ûd Radiyallahü Anh)

47-      “(Kıyamet günü) kulun ayakları, şu dört soruyla muhatap olmadan yerinden kımıldamaz: hayatını nerede geçirdiğinden, gençliğini ne uğruna harcadığından, malını nereden kazanıp nereye sarf ettiğinden, bedenini hangi işleri yaparak yıprattığından...” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

48-      “Abdullah ibn Mes'ûd oğluna şu nasihati verdi: "Ey oğlum! İşlediğin günahlardan dolayı (çok) gözyaşı dök, ağla!"

49-      “Ben dünyada, (Allah’ü Teâlâ uğrunda) binitli olarak sabah erkenden yola çıkan, sonra da geri dönen bir mücahit olmayı isterim.” (Abdullah İbn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

50-      “Her kim dünyayı arzularsa, âhiretine zarar verir. Her kim de âhireti elde etmeyi arzu ederse, dünyasına zarar verir. Ey insanlar! Siz ebedî olan uğruna fani olana zarar verin!" Abdullah İbn Mes'ûd radıyallhu anh

51-      “Susmak hikmettir; ancak onu yerine getiren pek azdır.” (Enes b. Mâlik Radiyallahü Anh)

52-      “Herhangi bir âlim vefat ettiğinde İslam (toplumun)da onarılamayacak bir gedik açılmış olur.” (Abdullah İbn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

53-      “Yeryüzü, bir müslümanın ölümünden dolayı kırk sabah ağlar.” (Abdullah İbn Abbâs Radiyallahü Anh)

54-      “Allah'a göre bir mü'min, kendi katındaki meleklerden daha değerlidir.” (Ebû Hureyre Radiyallahü Anh)

55-      “Allah'a kavuşmanın dışında müslümana asla rahat yoktur.” (Abdullah İbn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

56-      “Temîm ed-Dâri Radiyallahü Anh), sabaha kadar (meâli) şu (olan) âyeti kendi kendine tekrar eder dururdu:

"Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp salih amel işleyenler gibi kılacağımızı; hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar.” (Câsiye Suresi, 21.)

57-      “Ben, kanatlarını açıp uçan bir kuş olmayı arzularım.” (Abdullah İbn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

58-      “Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh), ağaç dalına konmuş bir kuş gördü ve "Keşke şu kuşun yerinde ben olsaydım!" diye hayıflandı.

59-      “Bir kulun malı ne kadar çok olursa, (ahirette) onun hesabını vermek de o kadar zor olur. Tâbileri (bağlıları) çok olanın düşmanları da çok olur. Yöneticilere yakınlığını arttırmaya çalışanlar aslında Allah'tan uzaklıklarını arttırıyorlar demektir.” (Ubeyd b. Umeyr Radiyallahü Anh)

60-      Abdullah İbn Mes'ûd Radiyallahü Anh) bazen şöyle dua ederdi:

"Allah'ım, azdıran zenginlikten, unutturan fakirlikten, kötülüğe sürükleyen hevâdan, saptıran amelden sana sığınırım!"

61-      “Sen, talebe olmadan asla âlim olamadığın gibi, bildiklerinle amel etmeden de asla âmil olamazsın!" Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

62-      “Kişinin gözlerini ve dilini koruyan sığınağı evidir. Çarşı/pazar yerlerinde çokça bulunmaktan sakının! Böyle yerler, insanı iyi işler işlemekten alıkoyup oyalar.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

63-      Abdullah ibn Mes'ûd oğluna şu nasihati verdi: "İçine sığacağın kadar evin, kendine sahip olup kontrolünde tuttuğun bir dilin olsun yeter. Bir de günahlarına ağla!"

64-      “Hayır söyleyin ki, bu sıfatla tanınasınız. Hayrı uygulamaya koyun ki, hayır sahiplerinden olasınız. Sakın aceleci, müsrif ve yaygaracı olmayın!" (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

65-      “Dahhâk b. Müzâhim, "O'na ancak güzel sözler yükselir. Amel-i salihi de Allah'a, o güzel sözler ulaştırır" âyetini, "Güzel kelimeleri Allah'a amel-i salih ulaştırır" şeklinde anlamlandırmıştır.

66-      “Kanımca, kişi, bildiği ilimleri işlediği günahlarından dolayı unutuyor.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

67-      “Kıyamet gününde günahı en çok olanlar, dünyada iken batıl/boş konulara çokça dalanlar olacaktır.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

68-      “Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a and olsun ki, yeryüzünde uzun süre hapsedilmesi gerekli varlık, dilden başkası değildir.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

69-      “Yüce Allah'a sevimli gelen en güzel söz, kulun; "Günahlarımı itiraf ediyorum, bana ihsan ettiğin nimetleri de itiraf ediyorum. Beni bağışla, günahlarımı bağışlayan da yalnızca Sensin!" demesidir.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

70-      “Şirk'in oluşması, bir karıncanın kımıldayarak hareket etmesinden daha gizlidir. Bazen insan, Allah'a şirk koşar da bundan haberi olmaz. Allah’ü Teâlâ korusun!" (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

71-      “Gerçekten de Yüce Allah, bir kimsenin, diğer insanlara göstermek (riya) ve duyurmak amacıyla amel edenlerin yaptığı bu amelleri dinleyip kabul etmediği gibi kalben kesin ve ihlaslı bir yönelişle yapılmayan duayı da kabul etmez. Duaların -yalnızca- iyi ve seçkinlerini kabul eder.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

72-      “Kalpler kalplere benzemedikçe kıyafetler de birbirine benzemez.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

73-      “İsterseniz yemin de edebilirim. Kulları içerisinde Allah’ü Teâlâ Teâlâ'ya en sevimli olanı, Allah'ı sevmekle kalmayıp O'nu diğer insanlara da sevdirendir. Yine Allah’ü Teâlâ Teâlâ'ya kulları içerisinde en sevimli olanı, yeryüzünde dini tebliğ için en uygun zamanı tespit amacıyla (ay ve güneşi izleyerek) hava durumlarını tespit edenlerdir.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

74-      “Kurtuluş iki şeydedir: niyet ve akıllı davranmakta; helak ise ümitsiz olma ve kendini çokça beğenmektedir.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

75-      “Rabbinden korkan, akrabasıyla ilgisini devam ettiren kimsenin ömrü uzatılır, serveti çoğaltılır ve onu aile fertleri sever.” (Abdullah ibn Ömer Radiyallahü Anh)üma

76-      “Bir mümin için en çirkin huy, ağzının bozuk olmasıdır.” (Abdullah ibn Mes'ûd Radiyallahü Anh)

77-      Hz. Ömer'in âzatlısı Eslem şöyle der: Bir gün Ömer ibnü'l- Hattâb Radiyallahü Anh):

''Sevgin aşırı, nefretin yok edici olmasın'' buyurdu. Bunun üzerine ben: ''Bu nasıl olur?'' diye sordum. Bunun şöyle olduğunu söyledi:

''Sevdiğin vakit, çocuk gibi aşırı seversin. Nefret ettiğin vakit de arkadaşının mahvolmasını istersin.''

78-      Abdullah ibni Ömer Radiyallahü Anh)ümâ şöyle dedi:

''Yutulan şeyler içinde, Allah’ü Teâlâ katında en değerli olanı, bir kulun Allah’ü Teâlâ rızâsı için yuttuğu öfke yudumudur.''

79-      Abdullah ibni Ömer Radiyallahü Anh)ümâ şöyle dedi: ''Hayâ ile iman yan yana bulunur. Biri ortadan kalkarsa ötekide kalkar.''

80-      Abdullah ibni Amr ibni Âs Radiyallahü Anh)ümâ şöyle der:

"Asıl yalancı, yalan yere yemin edendir. Cimri, selâm vermekte cimrilik gösterendir. Hırsız ise (rükû ve secdesini tam yapmayıp) namazdan çalandır."

81-      “İnsan, Allah'ın rızasını, ana-babayı hoşnut ederek; Allah'ın gazabını da onları öfkelendirerek üzerine çeker.” (Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh)

82-      “Allah’ü Teâlâ katında büyük günahlardan biri de, kişinin annesine ve babasına bir başkasının sövmesine yol açmasıdır.” (Abdullah b. Amr Radiyallahü Anh)

83-      “Hayat, iman ve cihaddır.” (Hz. Hüseyin Radiyallahü Anh)

84-      “Namaz kılmaktan yay, oruç tutmaktan çivi gibi olsanız da; haram ve şüpheli şeylerden kaçınmadığınız müddetçe; Allah’ü Teâlâ o ibadetleri kabul etmez.” (Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh)

85-      “Kul, kalbini rahatsız eden şeyleri terketmedikçe, takvanın hakikatine eremez.” (Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh)

86-      “Allah’a en güzel şekilde kavuşmak isteyen kişi ezan okunduğunda beş vakit namazını kılsın. Çünkü onlar Peygamberinizin sizlere açtığı hidayetin yollarıdır. Bana: “Benim evimde namazgâhım var, orada namaz kılıyorum” demeyin. Eğer böyle yaparsanız Peygamberinizin yolunu terk edersiniz. Peygamberinizin sünnetini terk ederseniz sapıtmış olursunuz.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

87-      “ Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh) geceleri teheccüd namazını kılar, namazdan sonra Rabbine şöyle dua ederdi:

“Allah’ım, şu anda gözler uykuda ve gökte yıldızlar parlamış durumda. Sen ise diri ve her an yarattıklarını gözetip duransın. Allah’ım, Cenneti gevşek istiyor, cehennemden yavaş kaçıyorum. Allah’ım, bana yanında beni doğruya ulaştıracak bir yol kıl. Şüphesiz Sen, sözünden dönmezsin.” (İbnu’l Esîr, Üsdü'l-ğâbe, V, 196.

88-      “Mutlu yaşamayı, şehitliği, haşir günü kurtuluşu, (haşrin) sıcağında gölgeyi, dalaletten hidayete erişmeyi diliyorsanız Kur’ân okumaya devam ediniz. Çünkü O, Rahmân’ın kelâmıdır, şeytanın kötülüğünden korunmak için sağlam bir kaledir ve mizanda ağır basacak faziletli bir ameldir. Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

89-      “Gelin, bir saat oturup iman edelim.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

90-      “Sevdiğin bir din kardeşinle sakın tartışma, onunla zıtlaşma ve onu başkasına sorma! Belki sorduğun kimse, onun düşmanı olabilir ve onda bulunmayan bir şeyi sana söyler, böylece arkadaşınla aranızı bozar.” (Muâz b. Cebel Radiyallahü Anh)

91-      “Yarın Allah’ın huzuruna Müslüman olarak varmak isteyen kimse, devamlı surette farz namazları ezan okunan yerde kılsın.” (Abdullah ibni Mes’ud Radiyallahü Anh)

92-      “Ey insanlar! Ben size nasihat ve merhamet ediyorum. Kabrin dehşetinden korunmak için gece yarısı namaz kılın. Kıyamet sıcağından korunmak için oruç tutun, en zor günün korkusundan uzak durmak için tasaddukta bulunun.” (Ebû Zer el-Ğıfârî Radiyallahü Anh)

93-      “Kur'an-ı Kerim hâfızı:

·   Geceleri insanlar uyurken, gecesini ihyâ etmesiyle bilinmeli;

·   Gündüzleri insanlar yiyip içerken, o oruç tutmasıyla,

·   Herkes sevinirken o hüznüyle,

·   Herkes gülerken o ağlamasıyla,

·   İnsanlar konuşup dururken o sükût etmesiyle,

·   Başkaları kibirlenip dururken o tevazu göstermesiyle bilinmelidir.”

(Abdullah b. Mesud Radiyallahü Anh)

94-      “Birbirine lanet eden bir toplumun başına mutlaka lanet iner.” (Huzeyfe b. Yemân radiyallahu anh

95-      “Bir mü'min için en çirkin huy, ağzının bozuk olmasıdır.” (Abdullah b. Mesûd Radiyallahü Anh)

96-      “Size, sadakadan ve oruçtan daha hayırlı bir işi haber vereyim mi? Bu, birbirine küsen iki kişiyi barıştırmaktır. Birbirine kin beslemek ise, bütün hayırları ve iyilikleri mahveden bir şeydir.” (Ebü'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

97-      “İlim fazla mesele bilmek ve sormak değildir. Ancak ilmin belirgin bir vasfı vardır ki, o da aldatıcı dünyadan uzaklaşarak ebedilik yurduna dönüşü sağlamasıdır.” (Enes bin Mâlik Radiyallahü Anh)

98-      “İnsanların sözü hem alınır hem de reddedilir. Ancak şu kabrin sahibi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in sözü başka... O reddedilmez.” (Enes bin Mâlik Radiyallahü Anh)

99-      “İslam'a ve sünnete sarılın. Bir kul, İslam'a ve sünnete sarılsın, Rahman'ı zikretsin ve Allah’ü Teâlâ korkusundan gözleri yaşarsın da ateş ona dokunsun, bu mümkün değildir.” (Übeyy b. Ka'b Radiyallahü Anh)

100- “Gizli bir takım kötülük ve kusurlarınız bulunduğu gibi, başkalarından sakladığınız ibadetleriniz de olsun.” (Zübeyr b. Avvâm Radiyallahü Anh)

101- “Yavrum! Kaderin, hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna iman etmedikçe imanın tadına varamaz, Allah'ı hakkıyla tanıyamazsın.” (Ubâde bin Sâmit Radiyallahü Anh)

102-  “Zenginlik istiyorsan kanaat ile iste. Zira kanaat, hiç tükenmeyen bir maldır. Açgözlü olmaktan da sakın, zira aç gözlülük hızlı bir şekilde gelen fakirliktir.” (Sa’d b. Ebî Vakkâs Radiyallahü Anh)

103-  “Öyle bir zaman gelecek ki iyiliği emretmeyen, kötülükten menetmeyen kimseleri içinizde en hayırlı kişiler olarak göreceksiniz.”Size hastalığınızı ve ilacınızı söyleyeyim mi? Hastalığınız, dũnya sevgisi; ilacınız ise Allah'ı zikretmektir.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

104-  “Konuşmayı öğrendiğiniz gibi, susmayı da öğrenin. Kuşkusuz sessiz kalmakta büyük hikmetler vardır. Konuşmaktan daha fazla, sessiz kalmak için çaba göster. Seni ilgilendirmeyen bir konuda sakın konuşma" Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

105-  “Hükümdarın kapısını çok çalana, kapı açılır. Çok sık dua eden kimsenin de duasının kabul edilmesi umulur.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

106-  “Kişinin mescidde namazı beklerken namazda olmadığını zannetmesi, anlayışının kıtlığındandır.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

107-  “Ebu Derdâ bir cenazede: "Bu kim?" diyen bir adam gördü ve ona şöyle dedi: "Bu sensin, sen! Aziz ve yüce olan Allah: “Sen de öleceksin, onlar da ölecekler.” (39/Zümer, 30) buyurmuştur. Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

108-  “Hayır, malının ve çocuklarının çok olması değildir. Hilminin büyük, amelinin çok olması, insanlardan uzak Allah'a ibadet etmen, iyilik yapınca Allah'a hamd etmen ve kötülük yapınca istiğfâr etmendir.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

109-  “Üç şey vardır ki insanoğlunun yüceliğini gösterir. Musibetten şikâyetçi olmamak, ağrıdan dolayı sızlanmamak ve diliyle kendini övmemek.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

110-  “Bir şey öğrenmek veya öğretmek için mescide giden hiç kimse yoktur ki, yüce Allah, ona zafer kazanmış bir mücahid sevabı yazmasın.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

111-  “İnsanlarda gördüğü her şeyi kendisi için de isteyen kişinin üzüntüsü artar ve kini bitmez.” (Ebu'd-Derdâ Radiyallahü Anh)

112-  “Kur’ân, kendisiyle amel edilsin diye indirilmiştir. Ancak insanlar onu yalnızca okumakla yetindiler.” (Abdullah b. Mesûd Radiyallahü Anh)

113- Geçmişten ibret alın da hayra çalışın. (Hz. Osman Radiyallahü Anh)

114- Akrabanın düşmanlığı ve dostların eziyeti, yılan zehrinden daha fenadır. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

115- Acelenin meyvesi yanlışlıktır. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

116- Hayır işlerinde acele edin, çünkü arkanızdan acele gelen eceliniz var. (Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh)

117- Birinin aleyhinde söylenen sözü dinleyen, o sözü söyleyen gibidir. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

118- Gizli bir takım kötülük ve ayıplarınız bulunduğu gibi, başkalarından sakladığınız bir takım ibadetleriniz de olsun. (Zübeyr Bin Avvam Radiyallahü Anh)

119- Özü doğru olanın, sözü de doğru olur. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

120- Ya bela ve musibetlere sabredersin yahut nedamet (pişmanlık) edersin. (Hz. Osman Radiyallahü Anh)

121- Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır fakat ona itiraf ettirmek güçtür. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

122- Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozuktur. (Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh)

123- Sizin kadını ve içkiyi sevdiğiniz kadar; ölümü ve şehitliği seven bir orduyla geldim karşınıza. (Halid bin Velid Kendine yakıştırdığını sana yakıştırmayan dostta, hayır yoktur. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

124- Biliniz ki Allah’ü Teâlâ kiminle beraberse o hiçbir şeyden korkmaz. Allah’ü Teâlâ kime gazap etmişse onun affını isteyeceği başka kimse yoktur. (Hz. Osman Radiyallahü Anh)

125- Resûlullah'ın hiçbir Eshâbı, rahat yatağında ölmedi. Ya savaş meydanlarında veya uzak beldelerde Din-i İslâmı yayarken garib olarak şehid oldu. (Halid bin Velid Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak, günahkar olmaktan daha tehlikelidir. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

126- Ayıbın büyüğü, aynısı sende varken başkasını ayıplamandır. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

127- Kendine kabir değil, kendini kabre hazırla. (Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh)

128- Doğru alın, doğru verin. (Hz. Osman Radiyallahü Anh)

129- Güleryüz göstermek, cömertlik yerine geçer. (Hz. Ali Radiyallahü Anh)

130- İyilere dost ol, kötülerden emin olursun. (Hz. Osman Radiyallahü Anh)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)