Kadınlar İslâmiyet Sayesinde İnsan Olma Onuruna Kavuştu

Kadınlar İslâmiyet Sayesinde İnsan Olma Onuruna Kavuştu

Bir adam Hz. Peygamber Aleyhissalatü Vesselâma gelip şöyle dedi:

“Ya Rasülallah! Bizler, cahiliye insanları ve putlara tapan kişiler idik. Bu sebeple çocukları öldürüyorduk. Yanımda bir kızım vardı. Büyüyüp, kendisini çağırdığımda, çağırmamdan dolayı sevinecek (bir yaşa geldiği) zaman bir gün onu çağırdım, o da peşimden geldi. Ben de ailemin uzak olmayan bir kuyusuna kadar gittim. (Kuyunun yanına varınca) elini tutup onu kuyunun içine attım. Ondan hatırımda kalan son şey:”

“- Babacağım! Babacağım!” demesidir."

Bunun üzerine Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz gözyaşları boşalıncaya kadar ağladı. Resûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın yanında otu­ranlardan bunu gören bir adam, olayı anlatana;

“- Resülullah Aleyhissalatü Vesselamı hüzünlendirdin!" dedi.

Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bu adama; "Bırak onu, buyurdu, çünkü o, kendisini ilgilendiren, endişeye sevk eden bir şeyi sormaktadır."

Sonra olayı anlatan zata:

“- Haberini bana tekrar anlat!" buyurdu. O da tekrar anlattı. (Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem da) gözyaşları sakalına ininceye kadar ağladı. Müteakiben şöyle buyurdu:

"Allah cahiliye dönemi insanlarından, yapmış oldukları şeyleri kaldırmıştır. Binaenaleyh ameline yeniden başla." (Darimi, Mukaddime, 1) (Bu Hadis-i Şerif’in senedi zayıftır.)

 

Allah Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem hadiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu:

“- İşte siz İslâm’dan önce böyleydiniz. İslâm öncesi kömür ve demir gibiydiniz. Şimdi ise altın ve elmas gibisiniz. Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslâm’ın size kazandırdığı insanlığı, güzel özellikleri bir kere daha hatırlayın!”

Cahiliye, İslâm öncesi döneme verilen addır. Ferdî, içtimaî bütün güzellikleri kendisinde toplamış olan İslâm çağının zıddı olan dönemdir.

İslâm'ın anladığı manada iman, hayatın tüm yönlerini kapsadığına göre, cahiliyeye "imansızlık" dönemi diyebiliriz.

Cahiliyenin tezahürleri olan kargaşa, zulüm, ahlâksızlık, puta tapıcılık gibi kötülükler, kaynaklarını bu "imansızlık"tan almaktadırlar. Karşısındakine güven telkin etmeyi (îman, mümin), din kardeşine güler yüz göstermeyi, selâm alıp vermeyi, yoldaki eziyet verici şeyleri kaldırmayı... İmanın içinde mütâlâa eden bir anlayışın olmadığı za­mana "cahiliye" denmiştir.

Nitekim Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem de küfrün başına Ebû Cehil adını takmıştı.

Bu cahiliye döneminin insanlık dışı, iman dışı işlerinden biri, burada bir örneği anlatılan, kızların diri diri gö­mülmeleri, öldürülmeleri âdetiydi.

Kur'an-ı Kerim'de bu kötü âdete işaret edilmektedir:

“- Ve sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza: 'Hangi günâh(ı) yüzünden öldürüldü.' diye." (Tekvîr, 81/8-9)

Kur'an-ı Kerim, münhasıran kızların öldürülme sebepleri hakkında bir açıklama yapmaz. Fakat iki yerde "Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı '(evlâdeküm)' öldürmeyiniz." buyrulmakta (En'âm, 6/151; İsrâ, 17/31), burada  kız erkek ayrımı yapılmamaktadır.

Ancak, nakledildiğine göre, erkeklerin bas­kınlara, yağmalara katılma ve çalışma yollarıyla kazanma imkânlarına mukabil kızlar bu işleri yapamıyorlardı. Üstelik kızların ileride fakirlikleri halinde içtimai yönden dengi erkeklerle evlenme şansları yoktu. Dengi ile evlenmemek de büyük bir utanç sebebi idi. Ayrıca, fakirlik halinde, büyük ölçüde kötü yollara düşme ihtimali vardı.

Binaenaleyh daha ziyade kızlar öldürülüyordu ve bunun temel sebebi, Kur'an-ı Kerim'in işaret buyurduğu gibi "ekonomik" idi. Ahlâki endişeler bunun uzantısıydı.

Şu halde Araplar, fakirlik ve onun yol açtığı utanç verici durumlar sebebiyle kızlarını öldürüyorlardı.

İslâmiyet, ilk günden itibaren cahiliye döneminin kötü âdetlerini bertaraf etmeye girişmiş, bu meyanda kızları diri diri gömme, öldürme âdetinin kökünü kazımak için, alınan biatlara, "çocukları öldürmeme" maddesini koymuştu. (bk. Mumtehine, 60/12; Buhârî, İman, 11)

Böylece İslâmiyet sayesindedir ki kadın insan olma onuruna kavuşmuştur.

 Selam ve dua ile...

Sorularla İslâmiyet

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis