40 Hadis-i Şerif 53

 40 Hadis-i Şerif 53

 

01- “İnsanlar Cehennem üzerindeki köprüden geçerler. Köprüde dikenli demirler, çengeller ve kancalar vardır. İnsanları sağdan soldan yakalar. Köprüdeki melekler, "Allah’ım selamet ver" diye dua ederler. Halkın bir kısmı köprüyü şimşek gibi, bir kısmı rüzgar gibi, bir kısmı koşan at gibi, bir kısmı koşarak, bir kısmı yürüyerek, bir kısmı emekleyerek ve bir kısmı da sürünerek geçer. Asıl Cehennemliklere gelince, bunlar ne ölür, ne de yeni bir hayata kavuşur. Günahkârlar, günahı nispetinde Cehennemde yandıktan sonra onlara şefaat edilmeye izin verilir.” (Buhari)

02- “Sırat  kıldan ince, kılıçtan keskindir. Melekler, müminleri kurtarmaya çalışır. Cebrail aleyhisselam beni belimden tutar. Ben de, "Ya Rabbi ümmetime selamet ver, onları kurtar" diye dua ederim. O gün ayağı sürçüp düşen çok olur.” (Beyheki)

03- “Kıyamette ilk önce namazdan sorulacaktır. Namazı düzgün olanın, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün olmayanın, hiçbir ameli kabul edilmez.” (Taberani)

04- “Nice kimseler Sırattan geçtiğini bilmeyip, meleklere derler ki: Sırat ve Cehennem nerede kaldı, biz onlardan geçtik mi? Melekler de şöyle cevap verirler: "Siz Cehennem üstündeki Sırattan geçtiniz; fakat Cehennem ateşi sizin nurunuzdan çekilip, örtülmüştü."“ (Camius-Sagir)

05- “Cehennem ateşi müminlere der ki: Ey mümin, üzerimden çabuk geç, senin nurun ateşimi söndürüyor.” (Taberani)

06- “Hiçbir bid'at ehli Sırattan geçemeyecek, Cehenneme düşecektir.” (İbni Asakir)

07- “Ehl-i beytimi ve Eshabımı çok sevenin, Sırat köprüsünden geçerken ayağı kaymaz.” (Deylemi)

08- “Sırat köprüsünü geçmek herkesin nuruna bağlıdır. Kimi göz açıp yumuncaya kadar, kimi şimşek gibi, kimi yıldız akması gibi, kimi koşan at gibi sıratı geçerler. Nuru çok az olan da yüzüstü sürünür. Elleri ve ayakları kayar, tekrar yapışır. Nihayet sürüne sürüne kurtulur.” (Taberani)

09- “Kıyamette Sırat köprüsünün başında durur, ümmetimin geçmesini beklerim. Allahü teâlâ, "Dilediğini iste, istediklerine şefaat et, şefaatin kabul olunacaktır" buyurur. Ümmetime şefaatten sonra, yalvarmaya devam ederim. Rabbim bana "Ümmetinden ihlasla bir defa "La ilahe illallah" diyen ve imanla ölen herkesi Cennete koy" buyuruncaya kadar yerimden kalkmam.” (İ. Ahmed)

10- “Cehennem üzerine Sırat köprüsü kurulur. Buradan ümmetiyle ilk geçecek Peygamber benim.” (Buhari)

11- “İnsanların en iyisi, insanlara iyilik edendir. İnsanların en kötüsü, insanlara zarar veren, onları incitendir!”. (R. Nasıhin)

12- “En kötü insan, zararından kurtulmak için yanına yaklaşılmayan kişidir.” (Buhari)

13- “Hep iyilik eden, kötülük yapmaktan uzak duran kimseye müjdeler olsun!” (Buhari)

14- “Huyu güzel olan, herkese karşı yumuşak davranan ve kimseye kötülük etmeyen iyi bir insandır.” (Berika)

15- “Halkın efendisi onlara hizmet edendir.” (Ebu Nuaym)

16- “İnsanların iyisi, insanlara iyilik edendir.” (İ. Ahmed)

17- “Bir mümini sevindiren, beni sevindirmiş olur.” (Ebuşşeyh)

18- “Müslümana sözle yardım eden veya onun için bir adım yürüyen, kıyamette peygamberlerle emin olarak haşrolur ve 70 şehid sevabına kavuşur.” (Hatib)

19- “Kim bir mümini ferahlatırsa, Allah da Kıyamette onu ferahlatır.” (İ. Mübarek)

20- “Allah’ Teâlâ’nın kullarını üzmeyin. Onları ayıplamayın, gizli kusurlarını araştırmayın. Kim Müslüman kardeşinin ayıbını ararsa Allah’ü Teâlâ da onun ayıbını arar. Hatta öyle ki, evinden çıkmasa da onu rezil eder.” (İ. Ahmed)

21- “En iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenilen ve şerrinden emin olunandır, en kötünüz ise, kendisinden iyilik beklenilmeyen ve şerrinden emin olunmayandır.” (Tirmizî)

22- “En iyi kimse, kendisi ile alakasını kesenle ilgilenir, kendisini mahrum edene verir ve kendisine zulmedeni de affeder.” (Begavi)

23- “Müslüman, Müslümanın kardeşidir, onu üzmez, onu sıkıntıda bırakmaz. Kardeşine yardım edene, Allah’ü Teâlâ yardım eder. Kardeşinin sıkıntısını giderenin, Allah’ü Teâlâ Kıyamet sıkıntısını giderir. Bir Müslümanı sevindireni, Allah’ü teâlâ kıyamette sevindirir.” (Nesâî)

24- “Bir kimse, mümin kardeşini sevindirince, Allah’ü Tealanın yarattığı bir melek, bu kimse ölünceye kadar hep ibadet eder. Ölüp kabre konunca, yanına gelerek, ‘Beni tanıyor musun?’ der. Ölü, ‘Hayır, sen kimsin?’ diye sorunca, ‘Bir Müslümana vermiş olduğun sevincim. Bu gün seni sevindirmek için, sana gönderildim. Kabirde ve kıyamette sana şefaat edip Cennetteki makamını göstereceğim’ der.” (İ. Ebiddünya)

25- “Bir Müslümanı sevindiren, kabrimde beni sevindirmiş olur. Beni sevindireni de Allahü Teâlâ kıyamette sevindirir.” (İ.  Neccar)

26- Zikrin (Allah’ı ianmanın) en fazletlisi "Lâ lâhe İllallah" demektir." (Tirmizî)

27- Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem; "İmanınızı tazeleyiniz." buyurdu.“Ya Resulallah! İmanımızı nasıl tazeleyeceğiz?”"Lâ ilâhe İllallâh'ı çok söyleyiniz." buyurdu. (Ahmed bin Hanbel)

28- "Kıyamet gününde benim şefaatim sayesnide en mutlu olacak insan, kalbinden içtenlkle, Lâ lâhe ilallah diyendir." (Buharî)

29- "Günde yüz defa Lâ ilâhe İllallâh diyenin yüzü kıyamette dolunay gibi parlar." (Taberanî)

30- “Ben her mü’mine, mutlaka, dünya ve ahirette insanların en yakınıyımdır. Dilerseniz (bu hususla ilgili olan) şu âyeti okuyun: “O Peygamber, mü’minlere öz nefislerinden evlâdır...” (el-Ahzâb, 6) Hangi mü’min (vefâtında) bir mal bırakırsa vârisleri onu alsınlar. Borç veya bakıma muhtaç birini bırakmışsa o da bana gelsin, ben onun mevlâsıyım (himâye ve yardım edicisiyim).” (Buhârî, Tefsîr, 33/1, Kefâlet 5, Ferâiz 4, 15, 25; Müslim, Ferâiz 14)

31- Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

(Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248)

32- “Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’dan kork. Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün. İnsanlarla güzel geçin!”   (Tirmizî, Birr 55)

33- “Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!” (Tirmizî, Birr, 55)

34- "Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin: Ölüm gelmeden önce hayatın,hastalık gelmeden önce sağlığın, meşguliyet gelmeden önce boş vaktin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin."

(Buharî, "Rikak", 3; Tirmizî, "Zühd", 25)

35- “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. Orada çok dua ediniz.” (Müslim, Salat, 215)

36- “Rabbini zikredenle zikretmeyenin durumu, diriyle ölünün farkı gibidir.” (Buhari, Deavat, 66)

37- “İçerisinde Allah’ın anıldığı bir evle Allah’ın anılmadığı bir evin farkı diri ile ölünün farkı gibidir.” (Müslim, Müsafirin, 211)

38- “Size amellerin en hayırlısı Allah katında sevap yönünden en çok ve en temiz olan derecelerinizi en fazla yükseltecek, sizin için altın ve gümüş infak etmekten daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp sizin onların boynuna vurmanızdan onların da sizi şehid etmelerinden daha çok sevap getirecek bir işin ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Ashab da, “Evet, söyle” dediler. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de, “Allah’ı her zaman ve her mekanda hatırlar şekilde bir hayat yaşamaktır” buyurdular. (Tirmizi, Deavat, 6)

39- Abdullah ibni Büsr (Allah Ondan razı olsun) şöyle dedi: Bir adam Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’a hitaben, “Ya Rasulallah, İslami hükümler çoğaldı, bana sıkıca sarılacağım bir şey söyle” dedi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de, “Dilin hep Allah’ı zikretsin” buyurdu. (Tirmizi, Deavat, 4)

40- Yine Ebu Hureyre (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), “Müferridler öne geçtiler” buyurdu. Bunun üzerine sahabiler, “Müferridler nasıl adamlardır?” diye sordular. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de, “Allah’ı çok anan erkekler ve kadınlardır” buyurdu. (Müslim, Zikir, 4)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)