Ganimet Hissem İçin Kim Bana Bineğini Verir?


Ganimet Hissem İçin Kim Bana Bineğini Verir?

Vâsile bin Eskâ Radıyallâhu Anh şöyle anlatır:

Tebük Seferi’ne çıkılacağı günlerde (sefere katılabilmek için ne maddî gücüm ne de bir bineğim vardı. Bu mübarek seferden mahrum kalmamak için) Medine meydanında Müslüman kardeşlerime şöyle nidâ ettim:

“–Ganimet hissemi vermek karşılığında kim beni bineğine bindirir?”

Ensâr’dan yaşlı bir zât, bineğine sırayla binmek suretiyle beni savaşa götürebileceğini söyledi. Bu hayırlı arkadaşla yola çıktım. Allah ganimet de nasip etti; hisseme bir miktar deve isabet etti. Develeri o yaşlı zata götürdüm. O ise bana:

“–Develerini al götür.” dedi.

“–Başta yaptığımız anlaşmaya göre bunlar senin.” dediysem de Ensârî:

“–Ey kardeşim! Ganimetini al, ben senin bu maddî payını istememiştim. (Ben sevabına, yâni uhrevî kazancına iştirâk etmeyi düşünerek ve Hakk’ın rızâsını umarak seni buraya getirdim.)” karşılığını verdi. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 113/2676)

Böylece o mübârek Ensârî de, o devrin en kıymetli dünyâ metâı sayılan birçok deveye sahip olmaktansa, âhirette nâil olacağı ecri tercih etti. Allah için olan bir hayrı elde edebilmek için, ne kadar kıymetli de olsa dünyevî bir menfaatten vazgeçebilme dirayetini sergiledi.

Hak dostlarından birine, kendisini çokça tesir altında bırakan bir hâdiseyle karşılaşıp karşılaşmadığı sorulunca, Hazret şunları anlatmış:

“Mekke-i Mükerreme’de para kesemi kaybedip muhtaç durumda kalmıştım. Basra’dan para bekliyordum, fakat bir türlü gelmiyordu. Saçım sakalım da epeyce uzamıştı. Bir berbere giderek:

“– Param yok, Allah rızası için saçlarımı düzeltir misin?” diye sordum.

Berber o esnada bir adamı tıraş ediyordu. Hemen yanındaki boş yeri gösterip;
“– Buraya otur!” dedi ve müşterisini bekleterek beni tıraş etmeye başladı. Bekletilen müşteri itiraz edince berber:

“– Kusura bakmayınız efendim, sizi ücret mukabilinde tıraş ediyorum, lâkin bu şahıs, Allah rızası için kendisini tıraş etmemi istedi. Allah için olan işler daima önceliklidir ve maddî bir karşılığı yoktur. Allah için olan işin bedelini kullar aslâ bilemez ve ödeyemez!” dedi.

Tıraştan sonra berber, cebime zorla birkaç altın da sokuşturdu:

“– Acil ihtiyaçlarını karşılarsın, imkânım bu kadar!”

O berberden âlemlerin Rabbi ebeden razı olsun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis