Duaya Başlarken…
Duaya
Başlarken…
Peygamber
Sallallahü Aleyhi Vesellem, bir adamın, namazda Allah’ü Teâlâ’yı övmeden ve
Peygambere salâvat okumadan dua ettiğini işitti. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
“Bu
acele etti!”
Daha
sonra adamı çağırıp, ona ve orada bulunan ve diğer insanlara şöyle buyurdu:
“Sizden
biri namaz kıldığı zaman Rabbine hamd edip, O’nu överek duaya başlasın.
Ardından Peygamber Sallallahü Aleyhi Veselleme salâvat getirir (bir rivayette:
getirsin). Daha sonra dilediği gibi dua etsin!”
(Ahmed,
Ebû Davud, İbn Huzeyme (1/83/2).
Hâkim
hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî de bu görüşünde ona katılmıştır.
Bilmen
gerekir ki, bu hadis, mevcut emirden dolayı, bu teşehhudde de Peygamber’e Sallallahü
Aleyhi Vesellem salâvat getirmenin vacib olduğunu göstermektedir.
İmam
Şafiî ve kendisinden nakledilen iki rivâyetten sonuncusuna göre İmam Ahmed, bu
teşehhudde salâvat okumanın vacib olduğunu söylemiştir. Onlardan önce de bir
grup sahâbî aynı görüşü dile getirmiştir.
Buna
dayanarak el-Âcurrî “eş-Şeria” (s.415) adlı kitabında şöyle demiştir: “Son teşehhudde
Peygamber’e Sallallahü Aleyhi Vesellem salâvat okumayanın o namazını yeniden
kılması vaciptir.”
Bu sebeple,
son teşehhüdde Peygamber’e salâvat okunmanın vacib olduğunu söyleyen tek
kişinin İmam Şafiî olduğunu söyleyen kimseler, hakkı teslim etmemiş ve
insafsızca hareket etmiş olmaktadırlar. Nitekim Büyük fıkıhçı el-Heytemî de
“ed-Durru’l-mendûd fi’s-salâti ve’s-selâmi alâ sahibi’l-makâmi’l-mahmûd” adlı
kitabında (varak, 13-16) konuyu bu şekilde ele almıştır.
(Ebû
Dâvud, Vitr 23 (1481), c.5, s.472)
“Peygamber
Sallallahü Aleyhi Vesellem bir adamın da namaz kılarken Allah’ı yüceltip, O’na
hamd ettiğini ve Peygamber’e salâvat getirdiğini işitti. Adama şöyle dedi:
“Dua et
ki, kabul edilsin. İste ki, sana verilsin.”
(Nesaî,
Sehv 49 (1284), c. 3-4, s.67)
Yorumlar
Yorum Gönder