Cennet Ehlinin Cemâlullâhı Görmeleri
Cennet Ehlinin Cemâlullâhı Görmeleri
Cennetin en ulu ni‘meti, en doyulmaz lezzeti,
Rabbü’l-Izzetin Cemâlini müşâhede etmektir. Bu benzersiz kemâl sahibinin
Cemâlini hiç bir yaratık tasavvur edemez. Îmân ehli, rahmet-i Rahmân’a yakın ve
O’nun kerem ve inâyetine nâil olup Cennet’e girdikleri zaman Cennet muhafızları
türlü büyükleme ve ululamalarla karşılar ve onlara:
“(Cennetin) bekçileri (şöyle) dediler:
Selâm (ve selâmet) size. Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin
buraya.” (Zümer s. 73) diye izzet ve ikramda bulunurlar.
Cenâb-ı Hakk da şöyle buyurur: “Selâm size
kullarım, merhaba size îmân ehli. Siz inanan mü’minlersiniz. Bugün size ne
korku, ne de üzüntü vardır” diye bu sevinçli müjdeyi verir. Sonra Hakk Te‘âlâ
Hazretleri yine:
– Ey kullarım, bu gün size nimet ve ihsanım
olacaktır. Benden ne dilerseniz dileyin size veririm, diye buyurur. Onlar da:
– Ya Rabb, tek dileğimiz Cemâlini görmek ve
rızâna ermektir, derler. Hakk Te‘âlâ Hazretleri onlara müjde verip:
– Şimdi sevinin ben sizden razı oldum, diye
buyurur. Ondan sonra perdeyi kaldırıp Cennet ehline tecelli eyler. Bütün Cennet
ehli o anda secdeye varırlar. Hakk Te‘âlâ Hazretleri onlara:
– Ey kullarım başınızı secdeden kaldırın.
Burası secde yeri değildir. Ben sizi şunun için çağırdım ki, gelip Dîdârımı,
Cemâlimi görüp ni‘metlenesiniz, diye. Ey kullarım, sizden öyle râzî oldum ki
ebediyyen size öfkeli olmam diye, buyurur.
(İmâm-ı Kastalânî, İlâhî Rahmet Hz.
Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem, 522.s.)
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder