Ölüm anı...
Ölüm anı...
İbnu Ömer Radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselâm ile birlikte idim. Ensardan bir zat gelerek Aleyhissalâtu
vesselâm'a selam verdi. Sonra da: "Ey Allah'ın Resülü! Mü'minlerin hangisi
en faziletlidir?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Huyca en iyisidir!"
buyurdular. Adam: "Mü'minlerin hangisi en akıllıdır?" diye sordu. Aleyhissalâtu
vesselâm: "Ölümü en çok hatırlayandır ve ölümden sonra en iyi hazırlığı yapandır.
İşte bunlar en akıllı kimselerdir" buyurdular. "
Abdullah İbnu Mes'ud Radıyallahu anh anlatıyor:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Birinizin eceli bir
yerde olduğu zaman ihtiyaç onu oraya sıçratır. Sonra kalan ömrünün sonuna varınca
aziz ve celil olan Allah onun ruhunu orada alır. Kıyamet günü, o yer: "Ey Rabbim!
İşte bu, bana emanet ettiğin (cesed)dir!" der. "
Ebu Hureyre Radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Ölü kabre konulur. Salih kişi, kabrinde
korkusuz ve endişesiz oturtulur. Sonra kendisine: "Hangi dinde idin?"
denilir. "İslâm dinindeydim" der. "Şu adam nedir?" denilir.
"O, Allah'ın Resülü Muhammed'dir, bize Allah indinden açık deliller getirdi,
biz de onu tasdik ettik" der. Ona: "Allah'ı gördün mü?" denilir.
O: "Allah'ı görmek hiç kimseye mümkün ve muvafık değildir" der. Bu safhadan
sonra cehenneme doğru bir delik açılır. Oraya bakar, ateş alevlerinin birbirini
kırıp yok etmeye çalıştığını görür. Kendisine: "Allah'ın seni koruduğu ateşe
bak!" denilir. Sonra ona cennet cihetinden bir delik açılır ve onun güzelliklerine
ve içinde bulunan (nimet)lere bakar. Kendisine: "İşte senin makamın!"
denilir ve yine ona: "Sen bunlar hususunda yakîn (kesin iman) sahibi idin.
Bu iman üzere öldün, bu iman üzere yeniden diriltileceksin inşaAllah!" denilir.
Kötü adam da kabrinde korku ve endişe ile oturtulur.
Kendisine: "Hangi dinde idin?" diye sorulur. "Bilmiyorum" diye
cevap verir. Kendisine: "Bu adam kimdir?" denilir. Halkı dinledim, bir
şeyler söylüyorlardı, onu ben de söyledim" der. Ona cennet cihetinden bir delik
açılır. Cennetin güzelliklerine, içinde bulunan nimetlerine bakar. Ona: "Allah'ın
senden uzaklaştırdığı şu cennete bak!" denilir. Sonra ona cehenneme doğru bir
delik açılır. Oraya bakar. Alevlerin birbirini yiyip yok etmekte olduğunu görür.
Ona: "İşte makamın burasıdır. Sen cehennemin varlığı hususunda şekk (ve inkâr)
içerisinde idin, bu şekk üzere öldün ve bu şekk üzere diriltileceksin inşaAllah!"
denilir. "
Hz. Câbir Radıyallah uanh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "(Mü'min) ölü, kabre girdimi, güneş batışındaki
haliyle ona temsil edilir. Bunun üzerine ölü oturup ellerini gözlerine sürer ve:
"Beni bırakınız namaz kılayım" der. "
Ebu Sa'îd Radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sûrun iki sahibinin ellerinde iki boynuz
bulunur. Ne zaman (üflemekle) emr olunacaklarını dikkatle gözleyip düşünürler. "
Hz. Ebu Hureyre Radıyallahu anh anlatıyor: "Yahudilerden
bir adam Medine çarşısında: "Hz. Musa'yı insanlar üzerine seçen Zât'a yemin
olsun!" demişti. Ensardan bir zât elini kaldırıp herife bir tokat indirdi.
"Demek böyle dersin ha! Üstelik Resülullah
aleyhissalatu vesselâm aramızda olduğu halde!" dedi. Durum Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm'a anlatıldı. Aleyhissalâtu vesselâm: "Aziz ve celil olan Allah buyurmuştur
ki: "Süra üfürülür ve Allah'ın dilediklerinden başka göklerde kim var, yerde
kim varsa düşüp ölür. Sonra bir daha süra üflenir ve onlar kabirlerinden kalkıp
bakışırlar" (Zümer 58). Ben, başını ilk kaldıran olacağım. Ben, arşın ayaklarından
birini tutan Hz. Musa aleyhisselâm ile karşılaşırım. Bilemem, o başını benden öncemi
kaldırdı, yoksa o, Allah'ın çarpılıp yıkılmaktan istisna tuttuklarından mıdır? Kim
de: Ben Yunus İbnu Metta'dan daha hayırlıyım (üstünüm) derse şüphesiz yalan söylemiş
olur. "
Ebu Musa
el-Eş'ari Radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular
ki: "Kıyamet günü, insanlar üç defa AIlah'a arz olunacaklar. İki arza mücadele
ve mazeretlerden ibarettir. Üçüncü arzaya (sunuşa) gelince, (insanların işlediği
amellerin yazılı olduğu defterler o zaman ellere uçacaklar (yani hızla verilecektir).
Artık defteri kimisi sağ eliyle tutacak ve kimisi sol eliyle tutacaktır. "
Hz. Hafsa
Radıyallahuanha anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ben Bedir ve Hudeybiye'ye katılanlardan hiç kimsenin cehenneme girmemesini
ümid ederim" buyurdular. Ben: "Ey AIlah'ın Resülü! Allah Teâla hazretleri:
"Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Bu senin Rabbin katında kesinleşmiş
bir hükümdür" (Meryem 71), buyurmadı mı?" dedim. Bunun üzerine Aleyhissalâtu
vesselâm: "(Ey Hafsa!) Sen Allah'ın: "Sonra biz, Allah'tan korkup (O'na
karşı gelmekten) sakınanları kurtarır, zalimleri de toptan orada bırakırız"
(Meryem 72) buyurduğunu işitmedin mi?" buyurdu. "
- Rifa'a el-Cühenî Radıyallahu anh anlatıyor: "Biz
Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte bir seferden dönmüştük. Buyurdular
ki:
"Muhammed'in nefsi elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e
yemin olsun! İman edib, sonra doğru yoldan ayrılmayan hiçbir kul yoktur ki cennete
sokulmasın. Siz ve iyi (dindar) nesliniz cennetteki meskenlere yerleşmedikçe (diğer
ümmetlerin mü'minleri olan) cennetliklerin cennete girmemelerini de ümit ederim
ve Rabbim ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız olarak cennete dâhil etmeyi bana
kesin vaad etti"
İbnu Abbâs Radıyallahuanhüma anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Biz, ümmetlerin sonuncusuyuz ve hesabı
ilk görülecek olanlarız. Orada: "Ümmî ümmet ve peygamberi nerededir?"
denilir. Bilesiniz, biz sonuncu olan ilkleriz (yani dünyaya gelişte sonuncuyuz,
Kıyamet günü hesabı verip cennete girmede ilkleriz."
Ebu Bürde babasından anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kıyamet günü, Aziz ve celil olan Allah,
mahlukatı topladı mı Ümmet-i Muhammed'e secde etmeleri için izin verilir. Onlar
Allah'a uzun bir secde yaparlar. Sonra: "Başlarınızı (secdeden) kaldırın. Biz
sayınız kadar (kâfirleri) ateşten, kurtuluş için fidyeleriniz yaptık" buyurulacaktır.
" (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder