Komşuluk Hakkı
Komşuluk
Hakkı
Cenâb-ı
Hak buyuruyor:
"Allah'a
ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya,
yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya,
ellerinizin altında bulunanlara (köle, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın;
Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez." (Nisâ,
36)
Rasûlullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular:
"Cebrâil
bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya
mirasçı kılacak sandım." (Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140-141. Tirmizî,
Birr 28)
Komşularımız,
ev halkımızdan sonra yüzlerini en çok gördüğümüz kimselerdir. Bu sebeple
onların dindar ve iyi ahlâklı kimseler olması arzu edilir. Fakat kendilerini
seçmek elimizde olmadığı için komşularımızın gayri müslim ve kötü ahlâklı
olmaları da mümkündür.
Kimler
komşu sayılır? Bu konuda Hz. Ali'den gelen rivayete göre, birbirlerinin sesini
duyacak kadar yakın olan kimseler komşu sayılır.
Hz.
Âişe meseleye daha geniş bakmış ve evin her cephesinden kırkar hânenin komşuluk
hakkı bulunduğunu söylemiştir. Konumuzun başındaki âyet-i kerîmede zaten
komşular "yakın komşu ve uzak komşu" diye iki grupta ele alınmıştır.
Komşular
bazen bir akraba gibi birbiriyle içli dışlı oldukları için güzel geçinmeleri,
birbiri hakkında iyi şeyler düşünüp mutlu olmalarını istemeleri, mallarının ve
canlarının zarar görmemesi için gayret etmeleri, komşusu hatalı bir iş yapmaya
kalktığında veya bir konuda komşusunun görüşünü almak istediğinde ona doğru
yolu göstermeleri başlıca komşuluk haklarıdır. Buna ilave olarak zaman zaman
birbirlerine hediye göndermeleri, karşılaştıkları zaman birbirinin yüzüne
tebessüm edip selamlaşmaları, yardıma çağırdıkları zaman hemen gitmeleri gibi
iyi komşuluk esaslarını saymak mümkündür.
Komşusunun
gayri Müslim olması, bir Müslümana, ona karşı komşuluk hakkını gözetmeme
yetkisini vermez. Komşusunun Yahudi, Hristiyan veya hiçbir dine inanmayan bir
müşrik olması bu prensibi değiştirmez. (Riyâzü's Sâlihîn, 2. Cilt 394-395,
Erkam Yay.)
Kısa
Günün Kârı: Komşuluk hakkı, saygı duyularak gözetilmesi gereken önemli bir
görevdir. Cebrâil (as)'ın gelip gittikçe bu konu üzerinde ısrarla durması ve
Peygamber Efendimiz'in komşuyu komşuya mirasçı kılınacağını zannetmesi çok
anlamlıdır. Komşularla iyi geçinmeli, onlara zarar vermemeli, sevinç ve
kederlerine ortak olmalıdır.
"İki Gün Bir Değil" mail servisi bir ALTINOLUK
hizmetidir.
Yorumlar
Yorum Gönder